Polislerin talepleri 9 maddede TBMM'de dile getirildi

Polislerin talepleri 9 maddede TBMM'de dile getirildi
Polislerin çalışma şartları, terfi, POLSAN, terör tazminatı, maaş, özlük hakları, ek gösterge, görevlendirilme sorunları bugün (06.02.2019) Meclis Genel Kurulunda dile getirildi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.Tabii, bugün, polislerin sorunlarını dile getirmek için gündem dışı söz aldım. Polis, devletin millete uzanan koruma ve yardım elidir. Polis devletin emrinde ve halkın hizmetinde olan, aynı zamanda devlet ile millet arasında tanzim ve bir düzenleme müessesidir.

Bugün, iktidar tarafından en çok seçim malzemesi yapılan ve en çok umut verilip kandırılan meslek grubu olan polislerden bahsedeceğim ben. Ekmeğini hayatını tehlikeye atarak çıkaran güvenlik güçlerimizin maddi ve manevi tatmine ulaşamadığı AK PARTİ iktidarında, polis, âdeta Hükûmetin görevlisi hâline getirilmiştir. Olağanüstü hâl dönemlerinde ailelerinin yüzünü göremeyen polislerimiz için, günlerce eve uğramadan çalışan polislerimiz için mesai artık bir yaşam tarzı olmaktadır. Polisler ayda ortalama iki yüz kırk saat çalışıyorlar. Türkiye'nin içinde bulunduğu görev ve risk sorumlulukları ile çalışma koşullarının yanında, ek görev haricinde çalışan polis memurları, ayda üç yüz yirmi saat mesai yapmakta, ek görevleri eklendiğinde bu, dört yüz saate ulaşmaktadır. Daha kötüsü, gece ve gündüzü birbirine karıştırmakta, aile ve sosyal çevreleriyle ilişkileri zayıflamaktadır. Polisin tüm sosyal ve aile yaşamını etkileyen çalışma koşulları ve görevle ilgili sorumlulukları göz ardı edilmemelidir. Polis ne istiyor sorusunun cevabını somutlaştırmadan bu sorunu çözmek mümkün değildir.

1) Yirmi beş yıl hizmet eden polisin en düşük devlet memuruyla aynı maaş üzerinden değil, meslekte aldığı maaş üzerinden emekli edilmesini istiyor.

2) Polisin çalışma şartları amir ve müdürünün iki dudağının arasında olmamalıdır, “ikinci bir emir” kavramı ortadan kaldırılmalıdır, polisin de insan olduğu unutulmamalıdır.

3) Liyakat usulünün yerle bir edildiği Emniyet teşkilatında başka bölümlerden mezun olan mesleğini yapamamış olanlar, altı aylık eğitimle yardımcı komiser olanlar, işi bilmedikleri için polis memuruna mobbinge varan uygulamalarda bulunuyor.

4) Toplumun huzur ve güvenliğini emanet ettiğimiz polislerin hak ettikleri ücretlendirme için ek göstergelerinde bir düzenleme yapmak gerekmektedir. Polisler ek göstergelerinin 3600 olmasını istiyor. Polislerin çözülmesini en çok istediği sıkıntı ek gösterge sorunudur. Polis teşkilatında lise mezunu polisler yok sayılmış durumda. Mesleğe sonradan giren ve meslek içinde yüksekokul ve üniversite mezunu olanların ek göstergeleri 3000 yapıldı ancak lise mezunu olan polislerin ek göstergesi 3000 yapılmadı. Tahsil farkı gözetmeden ek göstergenin adil olarak tıpkı Jandarmada olduğu gibi polisler arasında da ayrım yapılmadan verilmesi gerekmektedir.

5) Polislerimizin özlük haklarının Jandarmanın özlük haklarıyla eşitlenmesi gerekmektedir. Bundan tam üç yıl öncesi, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle Jandarma teşkilatının sivilleştirilmesi, Emniyet teşkilatı ile Jandarma teşkilatının eşitlenmesi amaçlanmış idi ancak yasalar nezdinde eşitlediğimiz Jandarma ile polisin özlük hakları eşitlenmemiştir. Yani 2’si şehit oluyor, 2’si ağır şartlar altında çalışıyor, 2’si sayesinde bu ülkenin güvenliği sağlanıyor ancak 2 kurum arasında mali eşitlik yok. Terör tazminatının belirlendiği yıllar ocak ayları ancak uçuk rakamlar var. Bu anlamda adil bir düzenleme yapılmamış durumda. İstanbul ili içerisinde terör tazminatı 275 TL olarak veriliyor.

6) Polise görev esnasında verilen kumanyalar yetersiz. Kantin usulü, bir çocuğun doyabileceği miktarda kumanya veriliyor.

7) Polis memurları yirmi dört saatinin üçte 2’sini çalışarak geçiriyor, fazla mesai artık polisin yaşam tarzı oldu. Bir polisin fazla mesaileri hesaplanırsa memurun 2-3 maaşına denk gelir. Polise ek gösterge tazminatı verilmiyor.

8) Polisin olmazsa olmazı şu kelepçeleri polis kendi parasıyla alıyor değerli arkadaşlarım. Bunu kendi parasıyla aldığını biliyor musunuz? Devlet her polise kelepçe vermiyor. Örneğin, terörle mücadelede şubeye veriliyor, Çevik Kuvvete bu kelepçe veriliyor ancak çoğu birime bu kelepçe verilmiyor. Kelepçenin yanı sıra, polisin kullandığı şu montu, yine monta taktığı şu armaları polis yine kendi cebinden alıyor ve aynı zamanda, bazı birimlerde, polis, kullandığı şu copları yine aynı şekilde kendi parasıyla alıyor.

Bu şekilde devlet bürolarında çalışan polis memurlar var. Bu memurlar göreve gönderildikleri zaman deniliyor ki: “Şu yeleği kendi paranla al, nerede bulursan bul, kelepçeyi nerede bulursan bul ama yeleği de sivil giyindiği zaman giymek zorundasın.” Bu zorunluluğu getiriyor. Mademki sivil olarak polisi göreve gönderiyorsa devletin, polisin bu teçhizatını, bu malzemesini de temin etmesi gerekir.

9) Polisler için bir başka sıkıntı da POLSAN. POLSAN çok önemli bir kurum. POLSAN daha önce ihtiyariydi, yasayla bu zorunlu hâle getirildi. Mademki Jandarmayla eşit hâle getirildi, OYAK’ta verilen tazminat miktarları daha yüksek, kredi oranları daha yüksek ve faizleri daha düşük ama POLSAN’daki gerek faiz ve gerekse de verilen kredi oranları polisin aleyhine teşkil etmekte.

Yani Emniyet mensuplarımızın ek göstergelerinin iktidar için bir gurur meselesi olması gerekirken iktidar burada üç maymunu oynamaktadır. Halkın huzuru polisin gururudur, peki, polisin huzuru neden kimsenin umurunda değildir? İktidarın değil halkın polisinin varlığı güvenli ve huzurlu bir toplum için önemlidir. Jandarma ile polis arasındaki yasal eşitliği sağladık ancak özlük haklarındaki eşitliği sağlamadık. Özlük haklarındaki eşitliğin sağlanmaması, aynı kuruma bağlı iki birim, aynı görevleri yaptıkları hâlde iki birim arasındaki…

Vatandaşın huzur ve selameti için görev yapan gerek polis teşkilatımıza gerek Jandarma teşkilatımıza aynı yasaya tabi oldukları için, aynı görevleri yaptıkları için, yasal anlamda aynı bakanlığa bağlı oldukları için, biri belediye sınırlarının içerisinde, biri belediye sınırlarının dışında görev yaptığı için eşit haklar, eşit özlük hakları verilmesi gerekirken Jandarmaya verilen hakların polise verilmemesi bir eşitsizliktir, bir insan hakkı ihlalidir, bir adaletsizliktir. Bu uygulamaya derhâl son verilerek eşitliğin sağlanmasını talep eder ve Sayın Başkana bu toleranslı davranışından dolayı da çok teşekkür ediyorum.

Kamubiz ÖZEL / ANKARA

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
8 Yorum