Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Meslek Elemanlarının Ek Gösterge Mağduriyeti

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Meslek Elemanlarının Ek Gösterge Mağduriyeti
Kamuya sundukları hizmet karşılığında aylıkları yine kamusal vergilerle ödenen emsal ve eşdeğer durumdaki personele devlet tarafından birbirinden farklı mali ve özlük haklarının uygulanması Anayasanın Eşitlik ilkesine ve hakkaniyete aykırıdır. Yukarıda açıklaması yapılan nedenlerden dolayı Meslek Elemanlarının Ek Göstergelerinin 657 sayılı Kanunun I Sayılı Cetvelinde (3600ekgösterge) olarak düzenlenmesi devlet yetkililerince ivedilikle yerine getirilmesi gereken bir görev ve sorumluluk olarak durmaktadır.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında görev yapan 657 Sayılı kanunun birbirinden farklı hizmet sınıflarında yer alan meslek elemanlarından;

Öğretmen ( EÖHS) 3000 Ek gösterge,

Psikolog, Hemşire, Sosyal Çalışmacı, Çocuk Gelişimci ( SHS) 3000 Ek gösterge,

Sosyolog (THS) 2200 Ek gösterge,

Yükseköğrenim lisans programlarından mezun olmak suretiyle kendi kadro unvanlarında görev yapan tüm lisans düzeyindeki kadro unvanlar 3000 ek gösterge iken sosyolog kadro unvanı 2200 ek göstergeye tabi kılınmıştır. Hemşire ve Öğretmen kadrosunda görev yapan personelin ek göstergelerinin 3600 olması durumunda var olan eşitsizlik durumu mali açıdan olduğu gibi iş verimliliği ve barışı açısından da meslek elemanlarını olumsuz yönde etkileyecektir.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu 2005/2 Esas No.’lu ve 07.12.2007 tarihli kararında “657 sayılı Kanunun 43'üncü maddesinin gerekçesinde, Devlet memurlarına ödenecek aylıklar konusunda, mevcut barem sisteminden ayrılarak yeni bir sistem getirildiği hususuna yer verilmiş ve aylığın tespitinde hizmetin Devlet için taşıdığı değer, hizmetin riski, zorluğu ve şartları ile önem derecesinin belirleyici olacağı kabul edilmiştir. Yine aynı Kanunun 147'nci maddesinin gerekçesinde ise, “aylık” tabirinin, ister esas görev, ister vekalet görevi, ister ise ikinci görev şeklinde olsun, işgal edilen bir kadro karşılığında ay itibarıyla ödenen meblağı ifade ettiği açıkça belirtilmiştir.

Buna göre aylık, memurlara esas görevleri dolayısıyla bir aylık hizmetleri karşılığında, görevin önemi, riski ve devlet için taşıdığı değer dikkate alınmak suretiyle belirlenerek ödenen meblağı ifade etmektedir. Ek gösterge ve değişik adlar altında yapılan ödemeler ile aylık arasında niteliği itibarıyla bir farklılık bulunmakta, bunlar, aylık adı altında birleştirilebilecek; sebebi, amacı ve işlevi aynı olan parasal bir hakkın unsurlarını oluşturmaktadır. 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'üncü maddesi, “Ek göstergelerin bir takım görevlerin önem ve niteliklerinden ötürü kabul edildiğini, memura yapılacak aylık ödemenin gösterge tablosundaki rakama bu ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle bulunacak gösterge rakamı üzerinden hesaplanacağını belirten hükümler, bunların kesinlikle göreve bağlı, sunulan hizmetin ve yapılan görevin karşılığı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda ek gösterge, kadro görevini yürüten personele verilen önemin göstergesi, yetki ve sorumluluğunun karşılığıdır.” ifadesine yer vermektedir.

Dört yıllık yükseköğrenim görmek suretiyle lisans programından mezun olan meslek elemanları görev yapmakta oldukları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında yetki ve sorumluluk bakımından doğrudan icracı statüsünde hizmeti yürütmektedir.

Örneğin, 2828 Sosyal Hizmetler Kanunu, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinde  “Sosyal Çalışma Görevlisi”nin yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir. İl Müdürlükleri yerine alanda inceleme yapma yetki ve sorumluluğunun son yıllarda, Sosyal Hizmet Merkezlerine verildiği bilinmektedir. Bu bağlamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Hizmet Merkezleri Yönetmeliğinde meslek elemanları (Sosyal Çalışmacı, Psikolog, Çocuk Gelişimci, Sosyolog vs.), kurumun temel hizmet alanlarında (korunma ihtiyacı olan çocuk, şiddet mağduru kadın, engelli, yaşlı vs.) inceleme ve karar verme bakımlarından yetkili ve sorumlu kılınmıştır.

İş riski, zorluğu ve koşulları ile yetki ve sorumluluk açısından farklı düzeylere tâbi olmalarına rağmen, yukarıda belirtilen ve “Sosyal Çalışma Görevlisi” statüsünde görev yapan meslek elemanlarının, Hemşire ve Öğretmenden  farklı olarak 3000 ve 2200 ek göstergede bırakılmaları durumu, Anayasının 10’ncu maddesi olan Eşitlik ilkesine ve hakkaniyete açıkça aykırılık arz etmektedir.

Kamuya sundukları hizmet karşılığında aylıkları yine kamusal vergilerle ödenen emsal ve eşdeğer durumdaki personele devlet tarafından birbirinden farklı mali ve özlük haklarının uygulanması Anayasanın Eşitlik ilkesine ve hakkaniyete aykırıdır. Yukarıda açıklaması yapılan nedenlerden dolayı Meslek Elemanlarının Ek Göstergelerinin 657 sayılı Kanunun I Sayılı Cetvelinde (3600ekgösterge) olarak düzenlenmesi devlet yetkililerince ivedilikle yerine getirilmesi gereken bir görev ve sorumluluk olarak durmaktadır.

Bu nedenle yapılacak olan düzenlemenin Anayasanın eşitlik ve hakkaniyet ilkesine göre ele alınmasını talep ediyoruz.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI MESLEK ELEMANLARI

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
5 Yorum