Engelli İşçilerin Hakları

Engelli İşçilerin Hakları
Öncelikle her engelli çalışanın, çalışma hayatına yönelik Anayasa ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin ilgili hükümlerini bilmesi gerekir. Bu hükümler tabi olduğu personel kanunlarına bakılmaksızın engelli çalışanlar arasında eşitliği sağlar. Ancak bu eşitlik ulusal düzeydeki kanunlar ile bozulmakta, memur, işçi, Bağ-Kur ve sözleşmeli personel arasında eşitsizliğe neden olmaktadır. Bu yazımızda engelli işçilerin erken emeklilik ve vergi indirim belgesi almak konusunda yaşadığı mağduriyete de

Engelli erken emekliliğinden yararlanarak emekli olan bir kişiye bağlanan maaşı adı; yaşlılık maaşıdır.

Öncelikle her engelli çalışanın, çalışma hayatına yönelik Anayasa ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin ilgili hükümlerini bilmesi gerekir. Bu hükümler tabi olduğu personel kanunlarına bakılmaksızın engelli çalışanlar arasında eşitliği sağlar. Ancak bu eşitlik ulusal düzeydeki kanunlar ile bozulmakta, memur, işçi, Bağ-Kur ve sözleşmeli personel arasında eşitsizliğe neden olmaktadır.

Farklı personel kanunlarına göre haklar konusundaki ayrımcılığa örnek olarak şunlar verilebilir: Engelli memurun gece nöbeti muafiyeti olmasına rağmen işçinin nöbet muafiyetine yönelik bir düzenleme yoktur. Ancak gece çalışması işçinin sağlığını kötü etkiliyorsa doktor raporu alması halinde bu işçinin gece çalıştırılmaması gerekmektedir. İlgili Hüküm şudur:

Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (Resmi Gazete 07.04.2004, Sayısı: 25426)

İşçi Postalarının Değişme Süresi

Madde 8: Zorunluluk olmadıkça işçilerin postaları değiştirilemez. Ancak 4857 sayılı İş Kanununun 69. maddesi uyarınca, gece çalışması nedeniyle sağlığının bozulduğunu raporla belgeleyen işçiye işveren, olanakların elverdiği ölçüde gündüz postasında durumuna uygun bir iş verir.

Kamu çalışanlarına tanınan idari izin haklarından (3 Aralık Dünya Engelliler Gününde, 10-16 Mayıs Engelliler Haftasının ilk gününde ve olumsuz hava şartları nedeniyle Valiliklerce engellilerin idari izinli sayıldığı günlerde) engelli işçiler yararlanmamaktadır. (TSK’daki iş yerlerinde çalışan engelli işçiler hariç). Başbakanlık Genelgesi (2002/58) idari izin hakkını sadece kamu çalışanlarına vermiştir. Oysa engelli işçiler de olumsuz hava şartlarında kamu çalışanları ile aynı zorlukları yaşamaktadır ve idari izin onların da hakkı olmalıdır.

Engelli çalışanın, çalışma hayatında engelliliğe bağlı dolaylı ve doğrudan ayrımcılığa maruz kalması, yaşanan fakat görünür kılınamayan en büyük sorundur. Bu sorunun dile getirilemiyor olması, engelli bireylerin işten atılma korkusundan kaynaklandığı gibi maruz kaldıkları durumların bir ayrımcılık olduğunu bilememesinden de kaynaklanmaktadır. İşverenler, engelli çalışanın engeline yönelik erişilebilirlik önlemlerini almak ve engelli bireye uygun iş vermek zorundadır. Bu zorunluluğu yerine getirmek istemeyen işveren, çalıştırmak zorunda olduğu engelli kontenjanını boş bırakarak çalıştırmadığı her işçi için ödeyeceği cezaya razı olmaktadır. Engelli bireylerin istihdam hakkı; en tabi insan hakkıdır ve bu hakkın kullanılmasına engel olan her kişi, kurum ya da kuruluş insan hakları ihlaline ortak olmaktadır. Engelli bireyi sırf engelli olduğu için ya da gerekli düzenlemelerin maliyetinden kaçarak onu işten çıkarmak ayrımcılıktır ve bu suçtur.

Tüm engelli çalışanların kendilerini ayrımcılığa karşı koruyan, ulusal mevzuatın ve uluslararası sözleşmelerin olduğunu bilmeleri gerekir. Özellikle işçi sendikalarının engelli ve engelli yakını olan işçilerine yönelik çalışmalar yapmak üzere engelli komisyonlarını kurmaları oldukça önemlidir. Bir memur sendikası temsilcisi olarak (SAHİM-SEN), engelli işçilerin de kamu çalışanları ile aynı haklara sahip olmaları, engellilik adına yapılan düzenlemelerin tüm personel kanunlarına işlenmesi ve dolayısıyla engelli çalışanlar arasındaki ayrımcılığın ortadan kaldırılması, çalışmalarımın temelini oluşturmaktadır.

İçsi sendikaları temsilcilerinin sorunlara ve çözüm önerilerine yönelik çalışmaları yaparak, 2017 bahar aylarında yapılacak Toplu İş Sözleşmelerinde konuyu sözleşme masasına getirmeleri beklentimdir. Bu yazı ile başta Türk-İş, Hak-İş ve DİSK olmak üzere konfederasyonları ve onlara bağlı sendikaları engelli çalışanlarına yönelik harekete geçirmek isterim.

Bilindiği üzere 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli bir işçi engelli erken emekliliğinden yararlanabilmek için (yaşa bağlı olmadan) erken emeklilik hakkını alabilmek için mutlaka vergi indirim belgesi almak zorundadır. 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli işçilerin engelli erken emeklilik hakkından yararlanmak için vergi indirim belgesi alma zorunluluklarının iptali, engelli emekliliğinde kademeli geçişlerde 1 Ekim 2008 öncesi ve sonrası işe girenler arasındaki haksız sürenin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Vergi indirim belgesi alma zorunluğunun işe giriş tarihi ne olursa olsun memurların, Bağ-Kur çalışanlarının ve 1 Ekim 2008 sonrası işe giren işçilerin engelli erken emekliliğinden yararlanması için gerekli olmadığının bilinmesi gerekir.

Bu durum 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli işçiler adına mağduriyet yaratmaktadır. Vergi indirim belgesi almak için Vergi Dairesine başvuran kişi çoğu zaman engel oranının %40’ın altına düşürülmesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Vergi Dairelerince yeniden rapor almaya zorlanan engelli işçinin engel durumunda düzelme olmamasına rağmen çoğun zaman yeni raporunda engel oranı %40’ın altına düşmektedir. Bu durumda engelli kontenjanında çalışan bir işçi sırf vergi indirim belgesi alamadığı için erken emeklilik hakkını kullanamamaktadır.

1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli işçinin vergi indirim belgesi alma zorunluluğu ile ilgili hüküm 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda yer alır.

Sosyal Sigortalar Kanunu (506 Sayılı) Geçici Madde 87- (Ek:29.7.2003-4958/54 md.)

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60. maddesinin (C) bendinin (b) alt bendinde yapılan değişikliğin uygulanmasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte;

a) 12 yıl ve daha fazla sigortalılık süresi bulunanlar hakkında sakatlık derecesi ne olursa olsun bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümler uygulanır.

b) 9 yıldan fazla 12 yıldan az sigortalılık süresi bulunup II. derece sakatlığı olanlar 15 yıl 8 ay sigortalılık süresi ve 3680 gün, 9 yıldan fazla 12 yıldan az sigortalılık süresi bulunup III. derece sakatlığı olanlar 16 yıl sigortalılık süresi ve 3760 gün,

c) 6 yıldan fazla 9 yıldan az sigortalılık süresi bulunup II. derece sakatlığı olanlar 16 yıl 4 ay sigortalılık süresi ve 3760 gün, 6 yıldan fazla 9 yıldan az sigortalılık süresi bulunup III. derece sakatlığı olanlar 17 yıl sigortalılık süresi ve 3920 gün,

d) 3 yıldan fazla 6 yıldan az sigortalılık süresi bulunup II. derece sakatlığı olanlar 17 yıl sigortalılık süresi ve 3840 gün, 3 yıldan fazla 6 yıldan az sigortalılık süresi bulunup III. derece sakatlığı olanlar 18 yıl sigortalılık süresi ve 4080 gün,

e) 3 yıldan az sigortalılık süresi bulunup II. derece sakatlığı olanlar 17 yıl 8 ay sigortalılık süresi ve 3920 gün, 3 yıldan az sigortalılık süresi bulunup III. derece sakatlığı olanlar 19 yıl sigortalılık süresi ve 4240 gün,

Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.

Yukarıdaki hükümde geçen C Bendi şudur:

C) a)(Değişik:29.7.2003-4958/34 md.) Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce bu Kanunun 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.

b) (Değişik:29.7.2003-4958/34 md.) Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca,

I. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak,

II. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az on sekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak,

III. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.

Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanlar Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabilir’’.

Yukarıdaki hükümler ile memurlara ait erken emeklilik süreleri karşılaştırıldığında 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli memur engel oranı ne olursa olsun 15 yılda emekli olurken engelli işçi kademeli geçiş nedeniyle daha uzun sürelerde emeklilik hakkını elde eder. Bunun la birlikte işçilerin erken emeklilik sürelerine bakıldığında 1 Ekim 2008 öncesi ve sonrası işe girenler arasında haksızlık yapıldığı da görülecektir. Konu hakkında mağduriyetin giderilmesi için çalışmalarımız devam etmektedir.

Vergi indirim belgesi alma zorunluluğunun kaldırılması, 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli çalışanlar adına bir gerekliliktir ve hakkaniyeti sağlamak için zorunluluktur. Bu nedenle yasal bir değişiklik gerekmektedir. İşçi sendikaların bu soruna çözüm bulmak için 2017 Toplu İş Sözleşmelerinde konuyu masaya getirmeleri gerekmektedir.

Ayşe SARI / Kamubiz.com Özel Haber

KAMUBİZ.COM TIKLA TAKİP ET

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
2 Yorum