Uzman çavuşların orduevine girememeleri TBMM gündeminde

Uzman çavuşların orduevine girememeleri TBMM gündeminde
Kahraman uzman çavuşlarımızın kadroya alınmalarının yanı sıra bir de temel meseleleri ve beklentileri Orduevine giremiyorlar yani Afrin’e giriyorlar, El Bab’a giriyorlar, şehit olup tabuta giriyorlar, üstelik cennete giriyorlar, gelin görün ki orduevine bir türlü giremiyorlar. Uzman çavuşlarımız orduevine niye giremez değerli arkadaşlarım? Ben düşünüyorum, tartışıyorum, sorguluyorum “Acaba orduevinde ne var? Görülmeyecek, bilinmeyecek bir şey var mı?” diyorum.

Kahraman uzman çavuşlarımızın kadroya alınmalarının yanı sıra bir de temel meseleleri ve beklentileri Orduevine giremiyorlar yani Afrin’e giriyorlar, El Bab’a giriyorlar, şehit olup tabuta giriyorlar, üstelik cennete giriyorlar, gelin görün ki orduevine bir türlü giremiyorlar. Uzman çavuşlarımız orduevine niye giremez değerli arkadaşlarım? Ben düşünüyorum, tartışıyorum, sorguluyorum “Acaba orduevinde ne var? Görülmeyecek, bilinmeyecek bir şey var mı?” diyorum.

İSTANBUL MİLLETVEKİLİ İZZET ULVİ YÖNTER'İN MECLİS KONUŞMASI (24.07.2018)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz kanun teklifine desteğimiz malum. 9’uncu madde üzerinde vermiş olduğumuz önergenin kabulünü de temenni ediyorum. Ben özellikle, tabii, gündem de bununla yakından ilişkili olduğundan dolayı dün de bahsettim, bugün de tekrarlayacağım, uzman çavuşlarımızı, uzman jandarmalarımızı ısrarla, inanarak, samimiyetle konuşmaya devam edeceğiz. Onların meselelerinin çözülmesini arzu ediyoruz çünkü ülke güvenliği, ülke bekası, istiklal hukukumuz, istikbal haklarımız şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde fedakârca görev yapan kahraman güvenlik güçlerimizin özlük haklarının düzeltilmesiyle de, takdir buyurursunuz ki, yakından ilişkili. Bunlar arasında uzman çavuşlarımızın, uzman jandarmalarımızın çok ama çok farklı yönleri, tarafları var. Uzman çavuşlarımızı bilmeyen olabilir. Bu kahraman rütbe uzman çavuşlarımıza ait ve bu rütbeyi koluna takan kahramanlarımızın en temel sorunlarının bir kısmını dün paylaştım; sözleşmeli dedim, 3269 sayılı Kanun’un düzeltilmesini, uzman çavuşlarımızın kadroya alınmalarını temenni ettim, bunu sizlerle paylaştım.

Değerli arkadaşlarım, kahraman uzman çavuşlarımızın kadroya alınmalarının yanı sıra bir de temel meseleleri ve beklentileri var. Ne? Şudur: Orduevine giremiyorlar yani Afrin’e giriyorlar, El Bab’a giriyorlar, şehit olup tabuta giriyorlar, üstelik cennete giriyorlar, gelin görün ki orduevine bir türlü giremiyorlar. Millî Savunma Bakanlığımızı yapmış Sayın Bakanımız burada, kendisi de bizi herhâlde anlayacak ve onaylayacaktır. Uzman çavuşlarımız orduevine niye giremez değerli arkadaşlarım? Ben düşünüyorum, tartışıyorum, sorguluyorum “Acaba orduevinde ne var? Görülmeyecek, bilinmeyecek bir şey var mı?” diyorum. Afrin’de sınırlarımıza yakın yerlerde beka mücadelesi veren, kahramanca duruş gösteren, hainlerle, teröristlerle âdeta göğüs göğüse çarpışan kahraman uzman çavuşlarımız cephedeyken komutanlarıyla bir arada, gelin görün ki orduevine geldiği zaman “Hayır, sen giremezsin.” diyorlar, eşiyle geliyor “durun” diyorlar, çocuğuyla girmek istiyor “hayır” diyorlar. Bu çelişkiyi aşmak zorundayız, orduevinin kapılarını kahramanlarımıza açmak zorundayız. Zannediyorum, şu anda, bütün hepiniz meseleye vicdanen baktığınızda bunu göreceksiniz ve kabulleneceksiniz.

Merhum Nurettin Topçu “Vicdan doğru ile yanlışın tefrik edilmesidir.” diyor. Doğru ile yanlış burada belli. Merhum Erol Güngör adaleti tarif ediyor değerli arkadaşlarım: “Adalet bir hakkın haklısına iadesi.”

Bu orduevine girilmesi uzman çavuşlarımızın hakkı mı? Anasının ak sütü gibi hakkı. O zaman biz bu adaleti niye sağlayamıyoruz? Uzman çavuşlarımıza elimizi niye uzatamıyoruz? Orduevinin kapılarındaki kilidi hep beraber niye kıramıyoruz, niye açamıyoruz? Öyle değil mi Sayın Bakanım? İstirham ederim, sizler de lütfen gerekli düşüncenizi, duygunuzu, tepkinizi ortaya koyun, hep beraber bu meseleyi çözelim. Cephede kurşuna ortak olan kahramanlar, orduevinde bir bardak sıcak çaya maalesef ortak olamıyor, masaya oturamıyor, orduevine giremiyor. Bunu çözmek zorundayız, bunu aşmak zorundayız.

Değerli arkadaşlarım, sürem de azaldı, bu kahraman kardeşimiz Cüneyt Osman Gül. Bursa’da 15 Temmuz gecesi gazi oldu, iki bacağından mahrum. Bu gazimiz, bu kahramanımız şimdi orduevine giremeyecek, öyle mi? Bunu vicdanlarınıza havale ediyorum, takdirlerinize sunuyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Kamubiz.com ÖZEL HABER

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
6 Yorum