3 Mayıs’ın Taşıdığı Mana Derinliğini Anlamalıyız...

İçinden geçtiğimiz küresel salgın döneminde, milli şuurun, dış etkilere ve bozulmalara karşı korunması gayretimiz sürecinde, itibarlı bir uyanışı olan 3 Mayıs Türkçülük Günü'nü idrak ediyoruz.3 Mayıs,  Atsız'ın ifadesiyle zihinlerimizde iz bıraktığı şekliyle; “3 Mayıs 1944 Türkçülerin ızdırabı ile yoğrulmuş bir dönüm günüdür.”

Türkçülük fikir akımı, Osmanlı Devletinin yaşadığı çöküş ve dağılma döneminde yok olmanın eşiğinde bir milletin var olma mücadelesinin adıdır…

Türküm, doğruyum, çalışkanım sözleri ile devam eden andımızı okuduk yıllarca İlköğretim okullarımızda, Türkün ne demek olduğunu kavratamadan çocuklarımıza…

“Türk” kelimesinin derin anlamını, töreyi, kültürel açıdan taşıdığı manadaki derinliği aktaramadığımızın mahkûmiyeti değil mi bu gün yaşadıklarımız?

Bu necip milletin dünya medeniyetine sağladığı derin katkıyı, İslâm’a hizmetin zirvesini nasıl yaşadığını, Resullah’ın (sav) övgüsüne neden mazhar olduğunu anlatamayışımızın mahkûmiyeti değil mi bugün yaşadığımız sosyal çözülme…

Türkçülük fikir akımı, Osmanlı Devletinin yaşadığı çöküş ve dağılma döneminde yok olmanın eşiğinde bir milletin var olma mücadelesinin adıdır…

Türküm demekten utanmanın geçer akçe görüldüğü günler dün de yaşandı… 1944 de Sovyetler Birliğine şirin görünmek adına, Türküm diyenlere reva görülenlerdir ki yaşanan “1944 olayları veya Türkçülük davası,”… Bu dava, bir dönüm noktası olmuş, gerekli cevabı o gün Türkçü gençlerden almışlardı…

Bu aziz millet, 3 Mayısta,  o gün, o güzel insanların sayesinde gafletten uyanmış, birilerinin taşıdığı maskelerin arkasındaki iğrenç yüzleri görmüş, maskeleri aralamış, dostunu, düşmanını tanımış ve tanıtmıştı herkese… Bu süreçte hainler fark edilmiş, insanlar hayallerden sıyrılmış, gerçeğin sert yüzünü görmüştü…

Küresel eşkıyaların hadsiz ve sınırsız çok yönlü küresel saldırılarına karşı istiklal ve istikbal mücadelesi verdiğimiz bir süreçte;

Gün, Türk Milleti ve Türk Devleti olarak içerideki farklılıklarımızı, ayrışmayı bir yana bırakarak, bir ve beraber olmak, küresel eşkıyalığa soyunan herkese, anladıkları dilden, mütekabiliyet realitesine dayalı gereken cevabın verilmesi gereken gündür.

Tepkilerimiz ile eş zamanlı, hayata geçirilmesi gereken husus; kendi içyapımızdaki birlik ve beraberliğin devamlılığı olduğundan hareketle, Milli Birlik ve Beraberlik Ülkümüze hizmet edecek faaliyetlere odaklanmak gerektiğidir.

İstikbalimizin teminatı olan neslin inşası mesuliyetine dönük yaptıklarımıza yönelmenin mana derinliğini fark etmemiz gerektiğine dikkat çekmek isteriz.

Bu duygular içinde, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına;

Toplumsal bilinçlenmemiz açısından önem arz eden, “3 Mayıs Türkçülük” gününü,  toplumsal açıdan bir ayrışma değil, birleşme, ötekileştirme değil, kültürel manada birlik ve beraberliğin sağlanacağı ve milli bir şuur kazanmanın başlangıcı olması dualarımızla, Aziz Milletimizin; 3 Mayıs 1945 yılından itibaren kutlanmakta olan ve bu davaya gönül veren herkes için büyük anlamlar taşıyan “Türkçülük Günü” nü kutluyoruz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin AKGÜN Arşivi