Dünya çapındaki ‘’ Korona virüs salgını’’na karşı devletimiz insanımızla birlikte mücadelesini vermektedir. Bu mücadelede ise Cumhuriyet ideolojisinin, tarihten beridir gelen devlet felsefemizle uyuşur şekilde, devamlı ileriyi hedeflemesi ve halkımızı öncelemesi sayesinde dünyanın birçok ülkesine nazaran avantajlı durumdayız. Çarpıcı örnekler olarak; ülke ortalamasının bütün zenginliğine rağmen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki vatandaşlar sağlık hizmeti alamamakta, yine Türkiye’mize göre refah seviyesi çeşitli avantajları ile fazla olan İspanya ve İtalya bu mücadelede zorlanmaktadır. Ülkemiz Avrupa’ya ile kıyaslandığında sağlık hizmetleri ve hastane yatak kapasitesi sıralaması dahilinde İtalya ve İspanya’nın hemen arkasında yer almaktadır. Bu duruma rağmen ülkemiz kapasitesinin onlara yakın olması; sağlık teşkilatının, Devletimizin ‘’ Halkçılık‘’ ilkesi bağlamında oturmuşluğu ve halkına hizmet için bütçesi dahilinde elinden geleni yapması, ülke insanımızın avantajıdır. Avrupa’dan geri kalındığı düşünülebilir lakin bu sayılan ülkelerin durumunun, tarihten beri gelen bir vakıa olarak; sanayi devrimini gerçekleştirmiş refah içerisindeki ülkelere daha yakın olmaları ve o zengin ülkelerle aynı birlik içerisinde olmalarının avantajı sayesinde olduğu da düşünülebilir. Bütçe sıkıntısına rağmen şu bir gerçektir ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti; kadim devlet geleneğimizin tarihten beri gelen ilerleme refleksine ‘’ Halkçılık‘’ ilkesi bağlamını da dahil ederek halkı önceleyip insanıyla birlikte ilerlemeye çalışmakta, insanıyla birlikte zorluklara karşı mücadele vermektedir. Bu mücadelelerde olan ve olabilecek hata ve aksaklıklar Cumhuriyet rejimi ile taçlanan kadim devlet geleneğimizin, bürokrasimizin değil şahıslarındır. Şahıslar gelip geçici, devlet ise bakidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü tekrar hatırlayalım: ‘’ Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.‘’  Devlete sahip çıkmak, insana sahip çıkmaktır, çünkü Türkiyemizde insanı önceleyen bir devlet felsefesi mevcuttur. Zaman mücadele zamanıdır. Mücadele edip bu salgın belasını ulusumuz ve devletimizle birlikte daha güçlü atlatmak ve bundan sonra da her daim ilerlemek bu ülkeye yakışandır. Emin olun ki yüksek refah ve katmadeğer üretebildiğimiz gelecekteki günlerde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları dünyanın en iyi sosyal devletinin vatandaşı olmanın ayrıcalığını yaşayacaktır. Çünkü Halkçılık ilkesi bu kadim ve daim devletin genlerindedir!...

     *                                           *                                      *

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Memurlarının mücadelesi        

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) ülkemizin üretim ve katmadeğer açısından önemli bir kurumudur. Ülkemiz ceza infaz kurumları ve ağır ceza mülhakatları (ağır ceza yargı yetkisi sınırları) içinde ceza infazı-ıslahı ve denetimli serbestlik faaliyetleri dahilinde güvenlik, asayiş, infaz, ıslah, nöbet, denetim görevlerini duyarlı, fedakar, Atatürk milliyetçiliğine bağlı memurları aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Hükümlü ve tutuklulara yeri geldiğinde okuma-yazma gibi temel kurslardan; ülkemizin eğitim kurumları ile iş birliği sayesinde her türlü mesleki, sanatsal ve sportif kursları sağlayan CTE, topluma insan kazandırarak en büyük katmadeğeri sağladığı gibi; ülkemize İş Yurtları ve Denetimli Serbestlik Müdürlükleri faaliyetleri açısından da yüksek miktarda üretim ve hizmet sağlamaktadır.

Son zamanlarda yaşanan korona virüsü salgını babında ise CTE memurları her zaman olduğu gibi ülkesi için asayiş ve üretim nöbetindedir. Aşağıdaki görsellerden memurlarının canıyla nöbet tuttuğu, çalışkan ve üretken teşkilatın yalnızca birkaç kurumundan duyarlılık örneği paylaşılmaktadır. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bu devletin kimisinin Cumhuriyet tarihinden eski olduğu onlarca genel müdürlüğünden yalnızca birisidir:     

İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tekstil atölyesinde maske üretimi yapılmakta, Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde ise kolonya üretimi devam etmekte, Diyarbakır Kadın Kapalı, Delice Ceza İnfaz Kurumu, Gölhisar K1 Ceza İnfaz Kurumu, Kilis L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Afyonkarahisar Merkez Ceza İnfaz Kurumu, Şanlıurfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu,  Niğde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü memurları ve amirleri ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için nöbet tutarak onlara duyarlı çağrılarda bulunmaktadır. #CTETürkiyeiçinnöbette !...    

HEMEN BİR AŞAĞIDAKİ GÖRSEL İÇİN ALİ ATILGAN ARKADAŞIMIZA ÇOK TEŞEKKÜRLER!