Atanamayan öğretmenler önergesi TBMM'de reddedildi

İYİ PARTİ Grubu olarak atanamayan öğretmenlerimizin ve 2019 KPSS mağduru atanamayan öğretmenlerin sorunlarının araştırılması ve gereken çözümlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerinde partim adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu olarak atanamayan öğretmenlerimizin ve 2019 KPSS mağduru atanamayan öğretmenlerin sorunlarının araştırılması ve gereken çözümlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerinde partim adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, okullardaki öğretmen açığına rağmen atanamayan öğretmenlerin sayısı gün geçtikçe artmakta ve eğitim sistemimizdeki aksaklıklar eğitimli işsizliğe sebep olmaktadır. Eğitim sisteminin öznesi olan öğretmenler atanamamaları sebebiyle başka işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Ataması henüz yapılmamış öğretmenlerimizin kesin sayısını orta koyan bir veriye ulaşılamaması yetkili birimlerin konuya olan ilgisizliğini de gözler önüne sermektedir. Basında sıkça yer alan ve bilhassa sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışan atanma mağduru genç öğretmelerimizin verdiği bilgiler atanamayan öğretmen sayısının yarım milyonu aştığı yönündedir.

Eğitim sistemindeki plansızlık bu sayının her yıl daha da yükselmesine sebep olmaktadır. Eğitim fakültesinden mezun olan gençlerimiz mesleklerini icra etmek, yuva kurma planı yaparken en verimli çağlarında işsiz kalmakta; ideallerini, hayallerini rafa kaldırarak farklı işlerde çalışmaya razı olmaktadırlar.

Bilindiği gibi, öğretmen açığı sözleşmeli öğretmenlik sistemiyle ders ücreti karşılığı sözleşme imzalatılarak giderilmeye çalışılmaktadır. Bu öğretmenler, sözleşmeli öğretmenlik sistemiyle aynı işi yaptıkları meslektaşlarından daha az maaşla çalışmakta ve birçok haktan da mahrum kalmaktadırlar. Yine, işsiz kalan öğretmenlerimiz özel eğitim kurumlarında asgari ücretin altında çalışmaya razı olmaktadırlar.

Günümüzde zaten atanmanın zor olduğu bir sınavda soru sayısı değiştirilmiş, adaletsiz bir sıralama yapılarak öğretmen adaylarının mağduriyeti derinleştirilmiştir. 2003-2019 yılları arasında KPSS’ye giren ve ataması yapılan öğretmen sayısına baktığımızda, bugün burada ataması yapılmayan öğretmenler sorununu neden konuştuğumuzu daha iyi anlayabiliriz. Geçtiğimiz yıllar içinde her yıl KPSS sınavına girenlerin küçük bir kısmı atanırken büyük bir bölümü ataması yapılmayan işsiz öğretmenler ordusuna dâhil olmuştur. Son iki yıla baktığımızda, 2018 yılında KPSS’ye giren işsiz öğretmen sayısı 276.343, ataması yapılan öğretmen sayısı 20.199, atanma oranı ise yüzde 7,30 olmuştur. 2019 yılında KPSS’ye giren işsiz öğretmen sayısı 359.930, ataması yapılan öğretmen sayısı 39.869, atanma oranı ise yüzde 11,07’dir.

Değerli milletvekilleri, ivedilikle çözüme kavuşturulması gereken bir diğer sorun ise 2019 yılında KPSS’ye giren öğretmenlerimizin mağduriyetleridir. Öğretmen adaylarımızın girmiş olduğu KPSS soru sayısı ile 2017 ve 2018 yıllarında yapılan KPSS soru sayısı farklıdır. 2019 yılında öğretmen adayları için yapılan sınavdaki soru sayısı, 2017 ve 2018 yıllarındaki KPSS’deki sorulardan fazladır. Öğretmen adayları farklı soru sayısına ve farklı puan hesaplamasına tabi tutulmuştur ancak adaylara aynı sınava girmiş gibi sıralama yapılmıştır. 2017 ve 2018 KPSS sınavları ile 2019 KPSS sınavının soru sayılarındaki farklılık sebebiyle öğretmen adaylarının puanları arasında denkleştirme yapılmadığından atamalarda adaletsizler ortaya çıkmıştır. Bu mağduriyet yapılan atamalara ek olarak yeni bir atama daha yapılarak ancak giderilebilir.

 Son grup toplantımızda Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener milletin kürsüsünde 2019 KPSS mağdurları adına genç bir kardeşimize, Türkay Türkmen kardeşimize söz verdi. Bu genç kardeşimiz konuşmasında yaşadıklarını detaylıca ortaya koydu. Bu konuşmadan ülkeyi idare edenlerin alacakları epeyce dersler var. Gönül isterdi ki sizlerde bu kardeşimizin konuşmasını dinleyebilmiş olsaydınız.

Değerli arkadaşlar, 6 Aralık 2019’da Millî Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk tarafından cevaplanmak üzere bu mağdur arkadaşlarımızla ilgili bir soru önergesi vermiştim. Bugün de grup olarak bu araştırma önergesini yüce Meclisimize sunuyoruz. Atanamayan öğretmenlerimizin ve bilhassa 2019 KPSS mağduru atanamayan öğretmenlerin sorunlarının araştırılması ve gereken çözümlerin belirlenmesi ve uygulanması amacıyla verdiğimiz Meclis Araştırmasına hepinizin desteğini bekliyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum..

HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) – Aslında bu konuyu konuşurken atanamayanlar, atanamayan öğretmenler sorununu konuşurken en başta konuşmamız gereken şey herhâlde nasıl bu kadar güvencesiz bir toplum yaratıldığına dair bir tartışma yapmak çünkü aslında atanamayan öğretmenler komik bir şey. Yani atanabilmek ya da atanamamak çok saçma bir şey çünkü böyle bir şey hayatımızda daha önce yoktu. Bu neden hayatımıza geldi oturdu? Çünkü çalışma yaşamı, kamu emekçileri başta olmak üzere, bütün alanlarda güvencesizleştiriliyor. Güvencesiz çalışma koşullarını emekçilere dayatan neoliberal bir anlayışla karşı karşıyayız. İstiyorsunuz ki insanlar üretsin ama hiçbir şey kazanmasın. Kendi yaşamlarını sürdürebilmelerinin dahi önüne geçtiniz.

Bakın ben bir öğretmen çocuğuyum, annem de ev emekçisiydi, 6 çocuk yetiştirdiler ve hepsi de eğitim aldı, meslek sahibi oldu. Onlar da büyük yoksunluklar yaşadılar, kendi yaşamlarından verdiler, bunu başardılar. Ama bugün bunu da başaramayan, bu kadar zor koşulları dahi göğüsleyemeyen, intihara sürüklenen, “atanamayan öğretmenler” diye bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bunun önüne geçmenin, bir an önce çaresine bakmanın önünde hangi engel var? “Hangi engel var?” dediğimiz zaman, AKP-MHP bloğu var. Sadece patronlar için çalışan, sadece sermayeye hizmet eden bu sistem, şu anda bir bütçe sunumu yapıyor. O bütçe, her şeyi getirip yüzde 1’e kilitliyor, geri kalan yüzde 99 nasıl geçinirse geçinsin.

“Atanamayan öğretmenler” diye bir şey var, bu nedir? Bu, öğretmen olacaksınız, öğretmenliğin bütün sorumlulukları sizde olacak, görev, yetki, sorumluluk aynı olacak fakat ücretiniz aynı olmayacak, çalışma koşullarınız aynı olmayacak, güvenceniz olmayacak, hiçbir şeyiniz olmayacak hatta işiniz de olmayacak, tatillerde de maaş filan alamayacaksınız. Bunu kaldıralım arkadaşlar, eğitim emekçileri arasındaki bu farkların bir an önce kaldırılması gerekiyor ve herkese güvenceli iş sağlamayı başarmalıyız. Öğretmenlerin saygınlığını koruyabilmemiz ve sevgili öğretmenlerimize olan borcumuzu ödeyebilmemiz ancak ve ancak güvenceli bir iş yaratarak mümkün olabilir.

Ayrıca şunu da söylemek gerek: Bu kadar çok işsiz öğretmen var ve bu kadar çok öğretmen bekleyen okul var yani sahayı da çalışmamışsınız, eğitim alanındaki ihtiyaçları da bilmiyorsunuz ve bunları da denkleştiremiyorsunuz.

Bakın, Sayıştayın raporlarını okursanız eğer buradaki büyük ihlalleri görürsünüz. Sayıştay ne diyor? “Kaynakların verimli kullanılmadığı bir durum var, bu kanaatteyiz.” diyor. Türkiye’de ilk 10’daki Bursa ve Kocaeli’de öğretmen açığı var. Hem öğretmen açıkları yüz binleri buluyor hem de yüz binlerce öğretmen atanamadığı için açıkta bekliyor. Neden? Çünkü öğretmenlere verecek ücret yok. Neden? Çünkü inşaat şirketlerine, bunları yandaş şirketlere destek olarak sunuyoruz. Bütçe kaynaklarını, kamu kaynaklarını, halktan aldığımız vergileri peşkeş çekiyoruz bu kesimlere. O zaman size neden gerek var, size neden gerek var? Yani bir yandan öğretmen açığı var, bir yandan öğretmen var; bunlar karşılaştırılamıyor, denkleştirilemiyor. O zaman size neden gerek var diye soruyorum.

CHP GRUBU ADINA YILDIRIM KAYA (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; İYİ PARTİ Grubu adına verilen araştırma önergesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini sizlerle paylaşmak isterim.

Bugün buraya gelmeden önce 360 engelli öğretmenin Millî Eğitim Bakanlığı önündeki oturma eylemine gittim. 360 engelli öğretmen atama bekliyor fakat 360 engelli öğretmen atanmıyor. Bakın, 3.600 değil, 36 bin değil, 360 bin değil; 360 öğretmen. Çalışanın yüzde 3’ünü engelli çalıştırmak zorunda olan bir Bakanlık yasaya rağmen bu derde derman olmuyor; çok açık. O engelli öğretmenler “Açlık grevi yapacağız.” dediler, ben dedim ki: “Bedeninizi açlığa yatırmayın, zaten bu siyasal iktidar yeterince size açlığa mahkûm ediyor ama sizin sesinizi Parlamentoya ve Türkiye gündemine taşıyoruz, taşımaya da devam edeceğiz.” Buradan bir kez daha sesleniyorum: Bedeninizi asla ölüm orucuna ya da açlık grevine yatırmayın, birlikte mücadele ederek bu sorunları çözeceğiz.

Tüm siyasi partiler seçimden önce, seçim meydanlarında öğretmenlere 3600 ek gösterge sözü verdi. Bu söz öğretmenlerin kulaklarında hâlâ çınlıyor. Bu sözü ne zaman yerine getireceksiniz? Eğer 3600 ek gösterge sözünü yerine getirseydiniz 56 bin öğretmen emekli olacaktı. Bu ne demek? 56 bin yeni öğretmenin atamasını yapmak demek. Bu sözü niye yerine getirmiyorsunuz, para mı yok? O beşibiryerde olan müteahhitten alsanız, bu öğretmenlere verseniz para sorununu çözersiniz.

Bakın, 9 bin KPSS mağduru öğretmenimiz var, bunların ataması yapılmıyor. Kapalı olan 20 bin köy okulunu açsanız, her köye 2 öğretmen verseniz 40 bin öğretmen atarsınız. 3.900 PIKTES öğretmeni var, atama bekliyor; bunların atamasını yapmadınız. Niye yapmıyorsunuz? 3.900…

Sayın Ziya Selçuk, eğer gerçekten siz bu atamayı istiyor, sosyete damat da bunu yapmıyorsa beraber gidelim, kapısında oturalım; hakkı alalım. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde eğitimde yatırımlara ayrılan pay yüzde 17,18’di; bugün, 2020 bütçesinde yatırımlara ayırdığınız pay 4,65. Gelin 2021 yılı bütçesinde Millî Eğitim Bakanlığında yatırımlara ayrılan payı iktidara geldiğiniz günkü rakama getirelim. Sizden daha fazlasını beklemiyoruz.

YILDIRIM KAYA (Ankara) – Sayın Başkan, Sayıştayın resmî raporunda 138.100 öğretmen açığı olduğu söyleniyor. Konuşmacı arkadaşımız Sayıştayın bu resmî rakamını da yok sayan bir tabloyu ortaya koyuyor.

Bizim söylediğimiz şudur: 360 engelli öğretmenin atanmasında yasal, hukuki zemin varken neden engelliyorsunuz? Çok basit, bunda sloganik bir iş yok. 3.900 PIKTES öğretmeni var. Uzaktan eğitim yapamıyoruz. Uzaktan eğitim yapabilmek için 54 bin okula bilişim öğretmeni atanması gerekir, bunlar da eğitim fakültelerinden mezun olanlardan. Çok açık buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz: 2018 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak öğretmen meslek kanunu çıkaralım teklifi verdik.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kaya.

Grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

MEB Personel Haberleri