Bakan Bilgin, memura yapılacak zam oranını açıkladı! İşte refah payı, EYT ve vergi dilimi hakkında flaş sözler

Bakan Bilgin, memura yapılacak zam oranını açıkladı! İşte refah payı, EYT ve vergi dilimi hakkında flaş sözler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, asgari ücret, Ememklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), çalışanlara vergi dilimleri ile emekli ve memur maaşlarına yapılacak zam hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Emelilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi kimleri kapsayacak, ne zaman çıkacak? Asgari ücrette beklenti karşılandı mı, ara zam yapılacak mı?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk'te katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

Bakan Bilgin'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

ASGARİ ÜCRET ARTIŞI BEKLENTİYİ KARŞILADI MI?

Sendikaların iyi oldu demesini beklemek doğru değil. Türk-İş daha önce açlık sınırını 7 bin 785 lira olarak açıklamıştı. Bu bilimsel olmayan tespitler üzerine yapılmış bir çalışma. Onlar taleplerini güçlendirmek için böyle şeyler yapabiliyorlar. Ama kamuoyunun bunu böyle algılaması oldukça sorunlu oluyor. Kendi pozisyonlarını güçlendirmek için yaptıkları açıklamalar sorunu güçleştiriyor. Sokağın beklentisi ile işçilerin meseleye bakışı farklı.

"İŞÇİLERİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ASGARİ ÜCRETTEN MEMNUN"

KAMUBİZ.COM İnstagram KANALI İÇİN TIKLAYINIZ

Türkiye'deki açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi tartışmalar büyük çoğunluğu bilim dışıdır. Bilimsel araştırma mantığına dayanmamaktadır. Ankara'da 15 marketten alınan fiyatla, Türkiye'nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur? Bunu şiddetle reddediyorum. Bizim belirlediğimiz asgari ücret işçilerin büyük çoğunluğu tarafından makul bulunmuş, değerli bulunmuştur. Bugünkü şartlarda verilebilecek asgari ücrettir. Şimdi enflasyon ve kur sabitlenmiş durumda. Enerji fiyatlarında yükseliş yok, hatta bir miktar düşüş var. Asgari ücretin yükselmesinin bütün fiyatlara yansıyacağını söylemek mümkün değil. Bu artış enflasyonu sınırlı derecede etkiler.

ASGARİ ÜCRETE ARA ZAM OLACAK MI?

Enflasyon kontrol altına alındı. Yıl sonunda yüzde 20'lere düşeceğini tahmin ediyoruz. Mayıs-haziran döneminde yüzde 35-40 düşmesini bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız 'Önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20'leri göreceğiz, endişe etmeyin' dedi. 1 yıl önce savaş, pandemi olacağını biliyor muyduk? Olağanüstü şeyler olmazsa bizi yıl sonuna kadar götürecek asgari ücret belirledik. Olağanüstü şartlarda yeniden müdahale ederiz, geçen sene nasıl temmuz ayında müdahale ettiysek ihtiyaç olursa geçen sene gibi zam yapılabilir.

MEMUR-EMEKLİ MAAŞLARINDA ARTIŞ NE KADAR OLACAK?

Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra memur ve emekli maaş artış oranları belli olacak. Memura enflasyonun üzerinde zam yapacağız.

ÇALIŞANLARIN VERGİ DİLİMLERİ

Hazine ve Maliye Bakanığı gelir vergisi dilimleri konusunda çalışma yapıyor.

EYT KİMLERİ KASPSAYACAK?

8 Eylül 1999'dan önce işe girmeyenler EYT'den yararlanamayacak. Yaş sınırı olmazsa EYT'li sayısı Ocak ayında 2 milyonu geçecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Ankara'da 15 marketten alınan fiyatla, Türkiye'nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur? Bunu şiddetle reddediyorum. Bizim belirlediğimiz asgari ücret, işçilerimiz, işçi sınıfının büyük çoğunluğu tarafından makul bulunmuş, değerli bulunmuştur." dedi.

Bilgin, Habertürk canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Asgari ücretin çalışanların beklentilerinin altında kaldığı eleştirileri ile Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın "9 bin liranın altında olmaması gerektiği" yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Bilgin, "Sendikaların, 'Çok iyi oldu, çok mutluyuz.' demelerini, zaman zaman söyleyebilirler ama beklemek çok kolay değil." diye konuştu.

Türk-İş'in daha önce 7 bin 785 lira açlık sınırı açıkladığını belirten Bilgin, şunları kaydetti:

"Böyle bir açlık sınırını kendileri tespit ediyorlar, söylüyorlar. Rahmetli Kemal Tahir'in 'yürür gezer yalanlar' diye bir tabiri var. Birisi bir şey söylüyor, ondan sonra da o tekrar edile edile doğruymuş gibi algılanıyor. Sendikaların bu tür şeyleri, kendi taleplerini güçlendirmek için yaptıkları çalışmalar olarak kabul edilebilir ama bunu bir gerçeklik olarak takdim etmeye başladıkları zaman gerçeklik algısını tahrip eder. Böyle bir açlık sınırı onların tamamen keyfi olarak yapılan, bilimsel olmayan tespitleri üzerine yapılmış bir çalışma. Kendi yüzlerine de söylediğim için rahatlıkla söylüyorum. Yoksulluk sınırı belirlemişler 25 bin lira. 'Genel başkanlarınızın dışında sendikalarınızda çalışan kaç kişi var? 25 bin lirayı kaç kişi alıyor?', soruyorum bunu. Bende rakamları var, primleri bildirdikleri için biliyorum. Koca konfederasyonda bir kişi yok. Sadece Türk-İş'in değil, birçok kurumun yaptığı bu tür çalışmaları bilimsel bulmuyorum. Bu, gerçekliği tahrip ediyor."

"Siz, açlık sınırıyla ilgili bir çalışma yürüttünüz mü? Size göre Türkiye'de açlık sınırı nedir? TÜİK neden yapmıyor?" şeklindeki soruları Bilgin, şu şekilde yanıtladı:

"TÜİK'in rakamlarına büyüme, enflasyon başta olmak üzere itiraz ediyorlar. 'TÜİK, neden yoksulluk sınırı araştırması yapmıyor?' Bu, saçma bir soru, kendi içinde sorunlu bir soru. Onu bir tarafa bırakalım. Onu TÜİK'e sormak lazım. Her kurum yapabilir bunu, yaptırabilir.

Yıllarca yoksulluk ve gelir dağılımı araştırmaları yaptık. Bu arkadaşlarımızın bunu bilmediğini de bilen birisiyim. Arkadaşlarımız şimdi size bağlansınlar, 'Konfederasyonumuzda, sendikamızda bizim açıkladığımız yoksulluk sınırının üstünde şu kadar adama ücret veriyoruz.', söylesinler. Genel başkanları, sendika başkanları hariç kaç kişiye veriyorlarmış? Rakamlar bende var."

"Asgari ücretin kamuoyunun beklentisini karşıladığını düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Bilgin, konuyla ilgili çalışma, araştırma yaptırdığını belirterek, araştırmanın içeriğine ilişkin bilgi verdi.

Sokaktaki insanın beklentisi ile işçilerin meseleye bakışının farklılaştığını ifade eden Bilgin, işçilerin Ankara, İstanbul ve İzmir'de 8 binin üzerinde bir rakam istediklerini söyledi. Bilgin, "Türkiye ortalaması ise daha düşüktü. Anadolu'nun muhtelif illerinde 7 bin 600 küsur istediler." dedi.

- "'8 binin çok üzerine çıkmayın' dediler"

Sendikalarla görüştüklerini, sendika başkanlarının taleplerini aldıklarını belirten Bilgin, "Bana gelen en önemli şey, bakın bu Türkiye'deki sendikacılığın toplu sözleşme düzeninin bu konuda bir anlamda kendisini eleştirel şekilde değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan bir sonuçtan bahsedeceğim. O da şu: 'Siz, 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz biz o kadar zor durumda kalırız.' İşçi sendikaları. Neden? 'Çünkü bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, o zaman sendikalar fonksiyonsuz hale gelirler.' Bunu, Türkiye'de ilk defa söylüyorum." diye konuştu.

Bilgin, "Sendikalar, '8 bin liranın üzerine çıkmayın' mı dediler?" sorusu üzerine "Rakamı söylemeyeyim ama '8 binin çok üzerine çıkmayın.' dediler." ifadesini yineledi.

Sendikaların bu konuda daha pazarlıkçı, aktif, netice alıcı, daha realist bir söyleme sahip olmaları gerektiğini ifade etmek için bunu söylediğini aktaran Bilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bazı konfederasyonlarımız 10 bin, 15 bin, 13 bin gibi rakamlar açıkladılar. Aynı konfederasyonlara da sesleniyorum: Türkiye'de en yüksek toplu sözleşme yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç iş yerinde toplu sözleşme yaptılar? En yüksek rakamı söyleyen konfederasyonumuzun başkanı bağlansın, söylesin. Lütfen sendika başkanlarına sorun, siz bu ücreti talep ediyorsunuz ama toplu sözleşmenizde bahsettiğiniz ücretler bir tane yerde var mı? Mesele şu, talep ettikleri asgari ücretle yaptıkları toplu sözleşme ücretleri arasında böyle bir fark olmaz. Yani gerçeğe çağırıyorum onları. Asgari ücret asgari ücrettir, toplu sözleşme ücreti asgari ücret değildir, onun içinde refah payı vardır, geçim payı vardır, sosyal yardımlar var, her şey vardır. Bu talepte bulunan arkadaşlarımız, sendikacılarımız çok kıymetli iş yapıyorlar. Asgari ücret talep ederken kendilerinin yaptıkları toplu sözleşme, asgari ücret sözleşmesi değil."

- "Bu, bugünkü şartlarda verilebilecek asgari ücrettir"

Türkiye'deki "açlık" ve "yoksulluk sınırı" gibi tartışmaların büyük çoğunluğunun bilim dışı olduğunu belirten Bilgin, şu ifadeleri kullandı:

"İçlerinde ciddi olanlar var ama kamuoyunu belirleyen düzeyde ortaya çıkanlar bilim dışıdırlar. Bilimsel hiçbir araştırmanın mantığına dayanmamaktadır. Ankara'da 15 marketten alınan fiyatla, Türkiye'nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur? Bunu şiddetle reddediyorum. Bizim belirlediğimiz asgari ücret, işçilerimiz, işçi sınıfının büyük çoğunluğu tarafından makul bulunmuş, değerli bulunmuştur. Bu, çok yüksek bir ücret midir? Değildir ama bu bugünkü şartlarda verilebilecek asgari ücrettir."

- "Sınırlı derecede etkiler"

"Geçen senenin ilk 6 ayındaki gibi cebe giren parayı eritecek bir enflasyon tedirginliği yaşıyor musunuz?" sorusuna karşılık Bilgin, "Ben doğrusu o tedirginliği yaşamıyorum. Şimdi kur sabitlenmiş vaziyette, aşağı yukarı 6 aydır aynı düzeyini koruyor. Enerji fiyatlarında yükseliş yok hatta bir miktar düşme eğilimi var. Asgari ücretin değişmesinin genel fiyatları değiştireceğini, bütün fiyatlara yansıyacağını söylemek sektörden sektöre değişebilir ama bunu, bu ortalamaları dikkate aldığımız zaman doğru bir tespit değildir." yanıtını verdi.

"Bu artış enflasyonu sınırlı derecede mi etkiler?" sorusunu ise Bilgin, "Sınırlı derecede etkiler, evet." şeklinde yanıtladı.

Konuyla ilgili sosyal medyadaki ifadelerin anımsatılması üzerine Bilgin, "Sosyal medya bu konuları çok yaygın kullanıyor, abartıyor da olabilir. Sosyal medyaya bakmamak lazım, genel fiyat eğilimlerine bakmak lazım." dedi.

- "Öyle bir tuzak yok"

"Asgari ücretin giderek ortalama ücrete dönüştüğüne" ilişkin ifadelerin anımsatılarak, "Türkiye, bu asgari ücret tuzağından nasıl çıkacak?" sorusunun yöneltilmesi üzerine Bilgin, şunları söyledi:

"Öyle bir tuzak yok. Rakamları izliyorum. Gerçek olmayan nedir? Bazı ücretler asgari ücret düzeyinden vergilendirilmek, prim yatırmak için oraya sıkıştırılmıştır. Asgari ücret yüksek belirlendikçe reel olarak yukarıdaki ücretler de yüzde 100 artmıyor ama yüzde 60, yüzde 70, yüzde 80 artıyor. Aşağıdan yukarıya artıyor. Nitelikli emekte bu artış daha yüksek. Daha düşük usta, işçi asgari ücretin bir kademe üzerinde yer alıyor.

Türkiye'de enflasyon dizginlenirse, asgari ücret politikası da bu kadar reel artışlara tekabül edecek şekilde sürdürülürse tam tersine ücretlilerin milli gelirden aldığı payı yukarıya doğru tırmandırır ama enflasyon burada düşmanımızdır. Şimdi kontrol altına alındı. Enflasyonun önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20'lere düşeceğini hesap ediyoruz. Mayıs, haziran itibarıyla yüzde 30 ile yüzde 40 arasında. Tahminim yüzde 35-36 olacak. Düşecek, mayıs ve haziranda yüzde 35, yüzde 40'a düşmesini bekliyoruz. Şimdi bu düşüş devam ederse asgari ücretin bu etkisinin daha fazla ön plana çıkacağını düşünüyorum."

- "Olağan dışı şeyler olursa devreye girer"

Bakan Bilgin, "Asgari ücrete ikinci bir zam gelebilir mi?" sorusunu da şu şekilde yanıtladı:

"Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı'mızın desteği var. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, 'Tedirgin olmayın, endişe etmeyin, önümüzdeki yıl sonu itibarıyla yüzde 20'leri göreceğiz enflasyonda.' ama bütün şartlar farklılaştı, olağan dışı şeyler oldu. Bir yıl önce savaş, iki yıl önce pandemi olacağını biliyor muyduk? Olağan dışı şeyler olursa bu şartlarda devreye girer. Yoksa enflasyonun üstünde, bizi yıl sonuna kadar götürecek bir asgari ücret belirledik ama o açık, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi o açık. Geçen sene nasıl temmuzda müdahale ettik, aynı şekilde."

TRT Haber

WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.