Bütün Annelerin Bu Özel Günlerini Kutluyor, Ellerinden Öpüyoruz

Yaratılanların en şereflisi olan ve cemiyet halinde yaşayan insanların bir birine karşı vazifeleri vardır. Yüce dinimize göre, Allah’a kulluktan ve Rasulullah’a muhabbetten sonra mükâfatı en büyük olan amel, ana babaya sevgi ve saygı göstermektir.

Bunun içindir ki Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de kendisine kulluk edilmesini ve şirk koşulmamasını emrettikten hemen sonra ana babaya hürmet edilmesini, iyilikte bulunulmasını ister.

Anne; sevginin kaynağı, sevgilerin en kutsalı, en güzelidir. Anne; bağlılığın fedakarlığın, cömertliğin, karşılık beklemeden vermenin ve sevmenin sembolüdür.

Anne;  karşılık beklemeden veren, ilahi rahmete benzer. Belki de bu yönüyle, yüce dinimiz, anneye ve anne sevgisine özel bir yer vermiş, cenneti annelerin ayakları altına sermiş, vaktinde kılınan namazdan sonra en sevimli işin; anneye iyilik etmek olduğunu, Allah'ın rızasını kazanmanın, cennete ulaşmanın en kestirme yolunun anneye hizmetten ve anneyi gereği gibi sevmekten geçtiğini bildirmiştir.

Bu hususta Cenabı Allah Kur’an-ı Kerim’de İsra Suresi,17/23. ayette; “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa sakın onlara “öf” bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle” diye buyurmaktadır.

O anne ki; Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinde ulvileşmiş, Peygamber lisanında kutsileşmiştir.

Görüldüğü üzere dinimiz, ebeveynimizi üzmek, incitmek, şöyle dursun; yüzlerine karşı "Öf" bile demeyi yasaklamış, onlara son derece saygılı olmayı, hoşgörülü davranmayı ve onları yürekten sevmeyi emretmiştir.

“Sakın onlara “öf” bile deme”,  denilerek uyarıldığımız o “ANNE”;

Henüz dünyaya atılmadan/doğmadan yaşadığımız ve hiç üşümediğimiz, sıcaktan bunalmadığımız asla yorulmadığımız o mekanın, “anne karnının” yemişi (yemeği) sürekli olup, korkunun, üzülmenin olmadığı, sonsuz denebilecek bir mutluluğu yaşadığımız mekanın sahibidir…

O mekanda, içene lezzet veren içecekler olduğu gibi hiç susamadığımız, ve pis olan hiçbir şeyin olmadığı o en hijyen ortamda, nefsin çektiği, gönlünün arzuladığı tatları, yorulmadan ve karşılığında hiçbir ödeme yapmadan karşılanan ve bizim açımızdan en korunaklı, en emin olduğumuz o namütenahi bir yerdir…

Tıpkı Allah’ın (c.c.) Kur’an da;

-  “Orada ne yakıcı sıcak görülür, ne de dondurucu soğuk.” (İnsan, 13)

-  “Onlar orada bıkkınlık hissetmezler, (Hicr 48

-  “Burada bize ne yorgunluk değecek ve ne de bıkkınlık ilişecektir. "(Fatır 35).

-  “Oranın yemişi ve gölgesi süreklidir.” (Ra’d 35)

-  “Berrak, içene lezzet veren, sersemletmeyen ve sarhoş etmeyen içkileri vardır.” (Saffat 46, 47)

-  Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir. (Yasin 57)

-  “Çeşitli meyveler vardır.” (Zuhruf 73)

-  “Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.”( Tur 17.)

“Cenneti” tasvir ettiği sure ve ayetleri hatırladığımızda;  (o namütenahi yerin sahibi olduğu yönüyle)  annelerimiz bizim için “Cennettir.”

Annelerimizin bizim için CENNET oldukları farkındalık dahilinde, bu duygu ve düşünceler yoğunluğunda; Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği yönetim kurulu adına;

Bu dünyada cennetimiz olan, siz annelerimizin;

Bahtiyar Vahapzade’nin de şiirinde ifade ettiği gibi; “Okuma bilmiyor, adını da yazamıyor benim annem. Ancak bana, sayı saymayı, ayları ve yılları öğretti. En mühimi de dilimi öğretti. Ben bu dil ile sevinci ve üzüntüyü tanıdım. Ben bu dil ile şiirimi ve müziğimi meydana getirdim. Aslında ben bir hiçim, ben yalanım. Yazdığım bunca kitabın gerçek sahibi benim annemdir…” derken, 13 Mayıs Türk Dili Bayramı idrakinde bize dilimizi, öğrendiğimiz lisanımız ile yaşama mana kazandıran; sevinci ve hüznü, yaşamı anlamayı, yaratılışın mana derinliğini anlarken, bu istikamette yaşama samimiyetini kazanmamıza vesile olan annelerimizin, bu özel günlerini kutluyor, dualarına muhtaç olduğumuzu belirtiyor, o mübarek ellerinden öpüyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin AKGÜN Arşivi