TES'den Eğitim Bir-Sen Şube Başkanına Sert Cevap!

TES'den Eğitim Bir-Sen Şube Başkanına Sert Cevap!
Türk Eğitim-Sen Ankara 3 No'lu Şube Başkanı Ertekin Engin, Ankara Eğitim-Bir-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Yüksel Haşlak'ın açıklamalarına tek tek yanıt verdi.

HAKİKATLERİN ÜSTÜNÜ İFTİRA GİBİ BİR ALÇAKLIKLA ÖRTEMEZSİNİZ!

Fikriniz bozuk, zihniniz bulanık,diliniz üslubunuz pejmürde.. ne diyeyim ki ben size? Aslında cevap vermeye değmez ama , kamuoyunun yalanlara iftiralara boyun eğmediğimizi görmesi adına aşağıdaki açıklama zorunluluk arz etmiştir.

“İftira yola çıkınca yalana uğrarmış, çünkü iftira ile yalan birbirinin kardeşidir “ derler..

Şimdi bazı maddeleri ile ele alalım bu pespayeliği;

1. 28 Şubat iftirası

28 Şubat postmodern darbe ile ilgili açık tavrımızı herkes bilir. “ Kesintisiz Demokrasi” diyen de “ En kötü demokrasi ihtilalden daha evladır” diyen de biziz. Kimsenin himmetine ihtiyaç duymamakla beraber eminim ki o döneme ait duruşumuzla ilgili olarak bizzat şahit olan vicdan ve ahlak sahibi abilerin, bizlerin hakkını teslim edeceklerdir. Eğer sen bir iftira ipine sarılacaksan kendin bilirsin ama “ çamur at izi kalsın”kavlinden olan bu iftira için bilmeyenlere ve hatırlamayanlara şu açıklamayı da yapayım; kurum kuruluş kapıları herkese açıktır. Bu itibar ile dönemin Türkiye Kamu Sen Genel Başkanını ziyarete gelmiş olan bir kişi ziyaret sonrası birtakım açıklamalarda bulunmuş, ev sahibi olan Genel Başkanımız o an cevabını kameralar karşısında vererek görüşlerine katılmadığını bildirmiştir. Kaldı ki hafızanız zayıf değildir ama içinde bulunduğunuz hezeyan nedeni ile bilmezden geldiğiniz ve o döneme ait bir hususu da size hatırlatayım; sivil ve başörtülü eşe sahip Cumhurbaşkanı seçtirmemek isteyenlere karşı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin duruşu bellidir, bu duruş Demokrasi duruşudur, demokratik düzen içerisinde faaliyet gösteren Türkiye Kamu Sen’de aynı noktada duruş sergilemiştir!

Türkiye Kamu Sen her türlü darbeye de teröre de her zaman karşı durmuş büyük bir teşkilattır!

Şimdi sen bana de bakayım;

* istişare toplantılarınızda “ana dilde eğitim” dile getirilmiş midir getirilmemiş midir?

** ilk kurulduğunda 36000 üyesi olan fetö sendikası yetki Türk Eğitim Sen’e geçmesin diye, kapatılıp üyeleri sizin sendikaya geçmiş midir, geçmemiş midir? Siz bunlara kucak açtınız mı, açmadınız mı?

*** Söz konusu sendika, yetki dönemi geçtiğinde tekrar açıldığında 18000 civarında üye sizde kaldı mı, kalmadı mı?

*** bu hainlerle işbirliği yapıp vatan evlatlarını, liyakat sahibi insanları yönetici kademelerinde tırpanladınız mı, tırpanlamadınız mı?

2. Hükümet biziz, devleti biz yönetiyoruz iftirası..

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip GEYLAN’ın dolayısı ile yol arkadaşlarının Sendika ve Devlet anlayışı bellidir, bu kuyruklu ve kuru iftira asla üzerimizde tutmaz. Sana geçen de söylemiştim kendi üyelerinin içinde bir anket yap hangi Genel Başkanı başarılı ve güvenilir buluyorsunuz diye...Şimdi bu sarfettiğin cümleyi al ve sor bakalım sizce bu sözü hangi sendika genel başkanı söylemiş olabilir diye? Atanmışlarla pazarlık yapmam diyen , sahte dövüş yapan , toplu sözleşme masasını tiyatroya çeviren memur adına zam olarak 3,5’tan yukarısını hayal dahi edemeyen başkanınızın açık ara önde çıkacağına eminim!

Sendika olarak biz Hükümetler ile pazarlık ederiz. DEVLET’ e gelince, yönetmek değil bekasını öncülleyerek canımız pahasına sever, yücelmesi için her türlü çabayı sergileriz. Bizler Devlet’in hakimi değil , hadimi olarak görürüz kendimizi. Bunu dost da bilir, düşman da!

3. Müdür Yardımcısının Şube Müdürü olarak görevlendirilmesi.

Makamların kendi tekelinizde olmasına o kadar alışmışsınız ki on iki şube müdüründen birinin farklı bir sendikadan olması sizin ayarınızı kaçırmış. Ancak bu ayar kaçması sanki yapamadığınız sendikacılığın bitiş sesleri. Eğitim sevdalılarını bu aziz milletin evlatlarına verdikleri hizmetlere göre değil bulundukları makamlara göre değerlendirmek de sizin sendikacılığa , Eğitim Çalışanlarına bakış açınızı gösterir. Zaten yıllardır makam hesabı yapmaktan eğitim çalışanlarımızın kazanımlarına sahip çıkmayı asıl işiniz olarak göremediniz. Dava arkadaşlarımın meslek hayatlarında bulundukları her görevi bu yüce milletin aziz evlatları için kullanmaları bizim için en temel kriterdir. Kaldı ki siz bu pejmurde açıklamanızla aynı zamanda müdür yardımcısı arkadaşlarımızı da küçümsemektesiniz. Bilmelisiniz ki bu eğitim neferleri okullarında büyük yükler taşımaktadır. Onları küçümseyerek kendi üyeleriniz arasındaki müdür yardımcılarına hakaret etmektesiniz. En büyük izahı da bu sevgili öğretmenlerime yapmalısınız. Sizin sendikanızdan olunca müdür yardımcısı İlçe Müdürü olabiliyor ancak farklı sendikadan olunca Şube Müdürü olamıyor. Bizler eğitim çalışanlarımızın eğitim adına, insanlık adına yaptıkları ile gündeme gelmesini isteriz. Asla koltuk hesabı yapmayız. Zira eğitim ve eğitim çalışanlarımız koltuk hesabı yapılmayacak kadar değerlidir. Çünkü meseleye koltuk hesabıyla bakarsak eğitim kurumlarımızı yozlaştırır, çürütür ve çökertiriz.

Siz anlamazsınız ama bu vesile ile hatırlatmakta fayda var;

Bölgesinde lider, dünyada güçlü ve büyük olmasını arzu ettiğimiz TÜRKİYE HEPİMİZİN.. bu ülküye ulaşmada en önemli eşik olan EĞİTİM’de hedeflere varma azmi HEPİMİZİN derdi, çabası olmalı. Bunun için de Eğitim Çalışanlarını bir bütün olarak görüp, onların geçim zorlukları başta olmak üzere çözüm bekleyen sorunlarına odaklanmalıyız!

Haa.. bu arada sancınızı anlayabiliyorum. Adeta kulağından tutar gibi muhatap aldığınız idarecileri şimdi ziyaret edişiniz o kibirli davranış ve sözlerden vazgeçip telefonlar açıp hal hatır sormaya başlamanız arkadaşlar adına beni de sevindiren bir gelişme. İnşallah salgın belası bittiğinde unuttuğunuz Öğretmen Odalarına da bekleriz sizleri, eminim arkadaşların size sormak isteyecekleri çookkk sorular vardır! Öğretmenlerimizi, memur ve hizmetli arkadaşlarımızı hatırlamanız , onlarla gerçekleştireceğiniz sohbetler sizi bilmem ama bizi ziyadesi ile memnun eder!

Ez cümle; Allah kimseyi düştüğü acziyetinden dolayı müfteri olacak kadar alçaltmasın!

Sendikacılık ahkam kesme, talimat verme , makam belirleme ile değil, gönüllerde taht kurup aslanlar gibi mücadele etmekle, sorunlara yapıcı çözümler üretmekle olur. Öyle makamlar arkasından sendikacılık yapmaya alıştığınız ve “kişi kendinden bilir işi” hakikatiyle herkesi kendiniz gibi zannetmekle olmuyor, olmayacak, olmaz da!

İlgililere ve kamuoyuna saygılarımla..

Ertekin ENGİN

Türk Eğitim Sen

Ankara 3 No’lu Şube Başkanı
 

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum