Ücretli öğretmenlik için çözüm üretilsin!

Ücretli öğretmenlik için çözüm üretilsin!
Bu Haksızlık Son Bulmalı. "Terzi söküğünü dikemez" misali ile sosyal medya hesapları ve bir takım platformlar oluşturularak kendilerine yapılan bu haksızlığın giderilmesi için çaba gösteren öğretmenler gerekli desteği siyasilerden ve kanun yapıcılardan bulamayınca konuya araştırmak üzere yetkililere göndermeye karar verdik.

Yıllardır Hükümetlerin, politikacıların çözülmeli dediği fakat hiç bir şekilde çözümü bulunmayan bu kanayan yaraya parmak basılmalı .

Ücretli öğretmenleri farklı zamanlarda farklı raporları okuyarak yeterli bilgiye sahip olduktan sonra bu konunun çözülmesi gerektiğine kanaat getirerek başta  AKP- MHP Milletvekilleri olmak üzere sözüne inanan diğer siyasi partili milletvekillerini harekete geçirmek adına sıkı bir çalışma içerisine girilmelidir.

"Terzi söküğünü dikemez" misali ile  sosyal medya hesapları ve bir takım platformlar oluşturularak kendilerine yapılan bu haksızlığın giderilmesi için çaba gösteren öğretmenler gerekli desteği siyasilerden ve kanun yapıcılardan bulamayınca konuyu incelenmesi üzerine sisyesilerimize yönelttik.

Kısaca Ücretli öğretmenlik nedir? Önce bunu anlayalım.

Uzun yıllar ülkemiz çocuklarına kendini adamış fedakar eğitim emekçisi ücretli öğretmenler geçmişte yüksek puanlar almasına karşın kontenjan yetersizliği, birçok defa-da soruların çalınması vb. nedenlerle 10 yıllarca süre ile mağdur olmuştur.

Yaşları ilerlemiş bir çok öğretmen olduğu gibi henüz bir iki yıllık ücretli çelışanlarıda olan bu emektar eğitimcilerin mağduriyetlerini kısa vadede giderme adına bir şeyler yapılmalıdır.

Ücretli öğretmenlik bundan 20 yıl önce vekil öğretmenlik adı altında yine milli eğitim bakanlığının sisteminde bulunmaktaydı.  Ancak zaruret dahilinde kadrolu öğretmen hasta ise,doğum izninde ise, herhangi bir şekilde derse giremiyor ise, belli bir ücret karşılığında derslerin boş geçmemesi adına görevlendirilen, ne mezunu olduğu önem arz etmeyen bir durumdu.

Yıllar geçtikçe milli eğitim bakanlığı boş kadrolara normal atama yapmak yerine bu sistemi bir tasarruf politikası haline getirerek eğitim fakültesi mezunu yada formasyon almış öğretmenleri sırf tasarruf adı altında açık kontenjanlar olmasına rağmen atama yapmak yerine sayıları 80 - 90 bini bulan ücretli öğretmen görevlendirmeye başladılar.

Ücretli öğretmenlik çıkış noktası bu idi. Ama  bir yandanda devlet atama yapmadı, denilmemesi adına kpss atamaları yapıldı . Fakat 20 bin kadar sayılarla atama yapıldı.

Bu 90 bin ücretli öğretmenin yerine atamalar  ise yapılmıyor ve milli eğitim açığının fazla olmadığını dile getiriyordu.

Çünkü ücretli öğretmen ile doldurulan kontenjanlar doluyor açık kapanıyordu. Ücretli öğretmenler ise mutlaka bir gün bu açıkları kapatan öğretmenler mutlaka kadroya alınacak umudu ile bekliyordu.

Aylar yılları yıllar on yılları kovalayarak geçerken kadroya alınmadıkları gibi çalıştırıldıkları ücretli öğretmenlik dönemlerinde ise adeta köle gibi değerlendiriliyor, bu eli öpülesi öğretmenlere nasıl olsa başka bir iş yapamazlar bize mahkumlar muamelesi yapılmaya devam ediliyordu. Bu tutum 20 yıllık Ak parti iktidarında-da devam etmektedir.

Peki bu ücretli öğretmenler nasıl çalışırlar ne kadar kazanırlar birlikte bir göz atalım.

Ücretli öğretmenler eylül başında eğitim öğretim dönemi öncesi e devletten yapılan başvuruya göre o bölgede branşının açık olduğu okullardan birinde şartlarına bakılarak mezuniyetine branşına  göre görev için çağrılırlar.

Bir okul gösterilerek şu okulda, şu kadar saat ders boş geçiyor, dersi size verelim denir.  Nihayet görevlendirme böylece başlar. 

Görev aldığı o okulun yol mesafesi ne olursa olsun kabul edilir mesleklerini icra ederler. Okulda yarım dönem genelde çalıştırılır. Tam 1 yılda çalıştırılmaz.

Doğum izninde olan, Yıllık izinde olan, Raporlu olan, Tayini çıkan öğretmenlerin açıklarında kullanılırlar.Bir öğretmen kadrolu olarak oraya gelirse, yada aynı okulda kadrolu başka branşın hocası o dersleri almak isterse, derhal anında görevine son verilir.

Diyelimki kimse gelmedi, işte o zaman derse girmeye devam ediyorlar. Ücretli öğretmene  verilen ders saati nekadar ise geçerli olan odur. Eğer maksimum 30 saat  ise asla 31  saat derse giremez.

Bu ders saati bazan 20 ila 25 de olabilir,  ders ihtiyacına göre verilen derse girerler. Bu öğretmenler öğrencilerle bütünleşirler, öğrenciler hocam derler, asla ücretli hocam demezler, Öğrenciler bizim durumumuzu genelde bilmezler.

Örek vermek gerekirse bir ücretli öğretmen  30 saat derse girer ise  30x4=120 saat bir ay ders vermiş olur.  120x16.50  ile çarpılır bir saat ders ücreti 16.5 tl dır, buda maksimum alacağı ders saatidir, Maksimum ders alan öğretmenlerin % si %5 dahi değildir.

Biz bütün ücretli öğretmenleri maksimum ders almış olarak görsek dahi eline geçen net aylık ücret 1995 tl ücrettir. 120/7.5  hesaplanan sigorta  ise tam yine yatmaz sigortamız maksimum 16 gün yatar ve bu bir haksızlıktır.

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
2 Yorum