Eğitmen kadrosunda görev yapanlar 3600 ek göstergeden yararlanabilirler mi?

Eğitmen kadrosunda görev yapanlar 3600 ek göstergeden yararlanabilirler mi?
Yenişafak Gazetesi Yazarı Ahmet Ünlü: Kamu personeline ilişkin soru ve cevaplar ışığında yapılması gerekenler

Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün mahalli idarelerin personele yönelik sorularına ilişkin vermiş olduğu cevaplar incelendiğinde bazı konuların üzerinde durulması ve çözüm üretilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu çerçevede sorulara ve cevaplara yer vererek çözüm önerimizi açıklayacağız.

Eğitmen kadrosunda görev yapanlar 3600 ek göstergeden yararlanabilirler mi?
Daha önce öğretmen olarak görev yaptıktan sonra 1-4 dereceli eğitmen kadrosuna atananlar öğretmenlere verilen 3600 ek göstergeden yararlanabilir mi?

   WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ

657 sayılı Kanun’un 43/B maddesinde; “Bu ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış hak sayılmaz. Kurumların 1, 2, 3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf  veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Kanun’un 43/B ve 68/B maddesi çerçevesinde personelin kazanılmış hak aylık derecesi 1-4 dereceden daha aşağı olsa dahi 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesi çerçevesinde 4 üncü dereceye atanması halinde öğrenim durumuna göre 4 üncü dereceye karşılık gelen ek gösterge rakamından yararlandırılması gerekmektedir. Madde metnine bakıldığında kariyer görevlerde bulunanların daha sonra hangi kadrolara atanacaklarına ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Sınırlama sadece 1, 2, 3 ve 4’üncü dereceli kadrolara atanma hakkındadır.

Birden fazla yüksek lisans için kaç kademe ilerlemesi verilebilir?
Belediyede 657 sayılı Kanun’a tabi görev yapmakta olan personelden birden fazla yüksek lisans diploması olanlara iki kademe verilebilir mi?

Bu konuyla ilgili olarak Devlet Personel Başkanlığı’nın vermiş olduğu mütalaada; “Bakanlığınızda görev yapan personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’’nun 36/A-9 maddesi gereğince daha önce bir kademe ilerlemesi uygulandığı, 2 inci yüksek lisansını tamamlayan söz konusu personelin mezkur Kanunun 36/A-9 maddesi hükmünden ikinci kez yararlanıp yararlanamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36’ncı maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (A) bendinin 9’uncu fıkrasında; “Memurluğa girmeden önce veya memuriyetleri sırasında yüksek öğrenim üstü master derecesi almış olanlarla yüksek öğrenim kurumlarında en az bir yıl ilave öğrenim yaparak lisans üstü ihtisas sertifikası alanlara bir kademe ilerlemesi, tıpta uzmanlık belgesi alanlara, meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara bir derece yükselmesi uygulanır.

Master derecesini alıp bir kademe ilerlemesinden yararlanan memura, mesleği ile ilgili öğrenim dallarında doktora yaptığı takdirde iki kademe ilerlemesi uygulanır hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile lisans üstü öğrenim görenlere bir kademe ilerlemesi uygulanması öngörülmüş olup, aynı düzeyde birden fazla dalda lisans üstü öğrenim görülmesi halinde bunların her biri için ayrı ayrı kademe ilerlemesi uygulanması amaçlanmamaktadır.

Bu itibarla, bir veya birden fazla dalda olduğuna bakılmaksızın yapılan lisans üstü öğrenim için bir kademe ilerlemesi uygulanması gerekmekte olup, ilgili personele iki ayrı dalda aynı düzeyde lisans üstü öğrenim görmüş olması sebebiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36/A-9 maddesine istinaden ikinci kez kademe ilerlemesi verilmesinin mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir.” ifadesine yer verilmiştir.

Ancak, bizim bu görüşe katılmamız mümkün değildir. Çünkü, kanun metninde iki ayrı kademe ilerlemesi verilmeyeceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu görüşün gözden geçirilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz.

Daha önce de açıkladığımız üzere, mahalli idarelerden gelen personel sorularına cevap vermek en kolay yöntemdir. Önemli olan bu sorular ışığında sistem kurmak ve benzer soruların önüne geçmektir. Yine gelen soruların niteliğinden ilgili kurumların eğitim ihtiyacı olup olmadığı da üzerinde durulması ve çözüm üretilmesi gereken başka bir konudur. Kanunda açıkça düzenlenmiş bir konuda ısrarla görüş soran bir kurumun ilgili biriminin açıkça eğitim ihtiyacı olduğu düşünülmelidir.

Kadroya geçirilen sözleşmeli personel 657 sayılı Kanun’DAKİ 104/F’den yararlanabilir mi?
Belediyede 5393 sayılı Kanun’un 49’uncu maddesine tabi sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken 7433 sayılı Kanun gereğince devlet memuriyetine geçirilen personel hakkında 657 sayılı Kanun’un 104’üncü maddesinin (F) bendinin uygulanması mümkün müdür?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104’üncü maddesinin (F) bendinde; “Doğum sonrası analık izni süresi sonunda kadın memur, isteği hâlinde çocuğun hayatta olması kaydıyla analık izni bitiminde başlamak üzere ayrıca süt izni verilmeksizin birinci doğumda iki ay, ikinci doğumda dört ay, sonraki doğumlarda ise altı ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilir. Çoğul doğumlarda bu sürelere birer ay ilave edilir. Çocuğun engelli doğması veya doğumdan sonraki on iki ay içinde çocuğun engellilik durumunun tespiti hâllerinde bu süreler on iki ay olarak uygulanır. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşleri de, istekleri üzerine (A) fıkrası uyarınca verilen sekiz haftalık iznin bitiminden itibaren bu haktan aynı esaslar çerçevesinde yararlanır. Memurun çalışacağı süreler ilgili kurum tarafından belirlenir” hükmüne yer verilmiştir.

6 No.’lu Kamu Personel Genel Tebliği’nde de detay bilgilere yer verilmiştir. Bu tebliğde yer alan örnekte; memurun ölü doğum yapmasını müteakip bir çocuğunun doğması ve yarım gün izin talep tarihinde çocuğunun hayatta olması halinde bu memurun yarım gün izin süresi dört aydır.

Örnek: Memurun birinci doğumda ikiz çocuğunun olması halinde yarım gün izin süresi üç aydır. Söz konusu memurun ikinci doğumda tekrar ikiz çocuğunun olması halinde ise yarım izin süresi beş aydır.

Bu itibarla,7433 sayılı Kanun’la kadroya geçirilen personel 657 sayılı Kanun’un 104/F maddesi gereğince yarım gün izin hakkını kullanabilecektir. Memurun çalışacağı sürelerin başlangıç ve bitiş saatinin kurumları tarafından belirlenmesi gerekmektedir.

Sonuç ve öneriler ya da sorunları azaltmak için neler yapılmalıdır?
Daha önce de açıkladığımız üzere, mahalli idarelerden gelen personel sorularına cevap vermek en kolay yöntemdir. Önemli olan bu sorular ışığında sistem kurmak ve benzer soruların önüne geçmektir. Yine gelen soruların niteliğinden ilgili kurumların eğitim ihtiyacı olup olmadığı da üzerinde durulması ve çözüm üretilmesi gereken başka bir konudur. Kanunda açıkça düzenlenmiş bir konuda ısrarla görüş soran bir kurumun ilgili biriminin açıkça eğitim ihtiyacı olduğu düşünülmelidir.

Diğer yandan gelen sorular ışığında bir genelge çıkararak sorunları kökten çözmek daha etkili ve kalıcı olacaktır. Personel konularına ilişkin genelge çıkarılana kadar da özellikli ve genel sorulara verilen cevapları mahalli idarelerin tamamına e-mail olarak anında göndermektir. Her mahalli idarenin personel biriminin e-mail adresi sisteme kaydedilerek tek bir tuşla anında örnek soru ve cevabı her mahalli idareye göndermek birçok sorunu kaynağında çözecektir.

Ahmet Ünlü/ Yenişafak

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.