Geçtiğimiz günlerde TBMM ye sunulan bir teklifte dile getirilen Açıköğretim sistemi ile eğitim veren fakültelerin gelirlerinin başka kurumlara aktarılması düşüncesi, geçmiş dönemlerdeki emsal uygulamaları ile sabittir ki öne sürülen gerekçelere hizmet etmeyecek ve bizzat o kaynağı yaratan kurumlara da zarar verecektir. Geçmiş yıllarda sözde yeni kurulan üniversitelere kaynak oluşturmak amacıyla yapılan kaynak aktarımlarının makam aracı alımları, makam odaları tadilatları, lojman tefrişatları vb. harcamalarla nasıl heba edildiği bugün hala aklımızdayken, şimdi benzer bir şekilde ve sözde bilim insanı yetiştirmek amaçlı kaynak aktarımının da nasıl sonuçlar vereceğini tahmin etmek hiç de zor değildir. YÖK ün işlevi kurumların yarattıkları kaynaklara el koymak değil tam tersi, kurumlara kaynak yaratabilecekleri imkan ve fırsatlar sunmak olmalıdır.
1983 yılından bu yana Anadolu Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Açıköğretim Fakültesi ve diğer üniversitelemizdeki benzer örneklerinin sınırlı ve kıt imkânlarla kendi yaratıkları gelirler ve kaynakların başka kurumlara aktarılması en kolay olan yöntemdir. Siz bu şekilde yılların emekleriyle ortaya çıkarılan bir kaynağı o kurumların ellerinden aldığınızda bundan sonra benzer şekilde yaratılabilmesi mümkün olan her türlü çalışmanın da önünü kesmiş ve engellemiş olacaksınız.
Oysa ki teşvik edilmesi ve desteklenmesi gereken bu fakültelerin elde ettikleri ve kendi çalışmaları için kaynak olarak ortaya çıkardıkları bu birikimlerin bir yasal düzenleme ile ellerinden alınması sonucu hazır kaynak olarak o kaynakta hiç emeği olmayan birilerinin hizmetine ! sunulması ile yetişecek "bilim insanları" ndan da "bilim" üretmelerinin beklenmesi ham hayalden öte bir beklenti olmayacaktır.
Ülkemiz yükseköğretiminde yıllardan beri hizmet veren ve kendilerini kanıtlamış bu kurumların, yılların deneyimleri ve çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları bu ülkenin değerleri, sığ, basit, ileri görüşlülükten uzak, ucuz hesaplara kurban edilmemelidir.
TBMM ye sunulan teklifte imzası bulunan partilerin Eskişehir Milletvekillerine bu noktada büyük bir görev düşmektedir. Derhal o teklifte imzası olan kendi partilerinden milletvekilleriyle temasa geçip, sözkonusu teklifteki imzalarını geri çekmelerini sağlamalıdırlar. Aksi halde bu teklifin kabul edilmesi durumunda o teklifte imzası olan vekillerle aynı parti mensubu şimdiki Eskişehir Milletvekilleri de bu vebalin altında kalacaklardır.
Bu teklife imza koyup TBMM ye sunan vekillere de sözümüz ;
Gölge etmeyin başka ihsan istemez !
