696 Sayılı Khk Mağduru Biz 4/B'liler Ne İstiyoruz..?

696 Sayılı Khk Mağduru Biz 4/B'liler Ne İstiyoruz..?
657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (C) fıkrası kapsamında istihdam edilirken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilen biz üvey kamu personeller ile 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilen mevcut personeller arasındaki farklar nelerdir;

Üniversite ve en az lise mezunlarından oluşan Devlet memuru/işçisi olabilmek için Devletin tayin etmiş olduğu KPSS olarak bilinen Kamu personel sınavlarında ve mülakatlarında başarı sağlayıp farklı branşlarla kendini Devletin ve vatandaşın hizmetine vermiş olan, statüsü kadrolu kamu işçisiyken çalışmış olduğu birimin, Devlet Kurumunun özelleştirilmesi neticesiyle başka kamu kurumlarına geçmek zorunda bırakılan eski tabirle 4/C’liler olarak anılan geçici personeller olarak bizler farklı hakların oluşturulduğu farklı bir 4/B’ye geçirildik.
 
Tanımı neydi 4/C ‘nin?
 
Kamu Kurum Ve Kuruluşlarındaki geçici mahiyette işleri yürütmek üzere, 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan esaslar çerçevesinde, her halükârda bir mali yılda on ayı geçmeyecek şekilde; *(daha sonra düzenlenen 11 ay 28 günü geçmeyecek şekilde) çalıştırılan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4 üncü maddesinin (C) fıkrasına göre geçici personel olarak tanımlanmaktaydı. Medyada ve Tv’lerde sayın Başbakanımızın müjde olarak bizzat verdiği kadro sözü uygulanmamış maalef bizleri derinden üzmüştür. Yıllarca sosyal medyada olsun gerek yetkili sendikalardan olsun hatta bakanlarımız millet vekillerimiz olsun bir çok yetkili bürokrat ve mercilerle görüşülüp bu hak kaybının olumsuz taraflarını yaşattığı mağduriyetleri dosyalar halinde sunduğumuz her platformda gündem yaptığımız halde yeterli sonuçlar alınamamış, eşitlik ilkesine aykırı mağduriyetler zinciri doğurmaya devam etmiş ve ne yazık ki verilen sözler neticesinde maddi hesap plan içerisinde olan hayal kırıklığına uğrayan bir çok mesai arkadaşımız ekonomik yönden dar boğaza girerek psikolojik rahatsızlıklar kalp krizleri ve aile içi boşanmalar gibi farklı reaksiyonlar içerisine girmiştir.
 
O senelerde 4/C'li olmak demek, geçmişteki hakları elinden alınan, dağılan ailesini toparlamak için, yetim kalan çocuğuna baba olmak için, yıkılan yuvasını yapmak için mücadele edendi. O senelerde 4/C'li olmak demek, kamuda ikinci ya da üçüncü sınıf çalışan demekti. 657'ye tabi, ama işçi mi, memur mu olduğu belli olmayan, çalışma şartları belli olmayan, emekli ikramiyesi olmayan, aynı odada aynı işi hatta fazlasıyla yaptığı halde diğer mesai arkadaşı diğer çalışanlar gibi aynı haklara sahip olamayan, ayda ancak bir gün izin hakkı olandı. O senelerde 4/C'li olmak demek, yılın 12 ayı değil, 10 ayı çalışma süresi olan(sonra 11 ay 28 gün) ve kışın ortasında iki ay işsiz, güçsüz, yiyeceksiz, yakıtsız kalan demekti. O senelerde 4/C'Lİ demek, çıkışta olduğu günlerde Devletin fakirlere dağıttığı yardım fonundan faydalanabilir miyim?'diye kapı kapı dolaşmaktı.O senelerde 4/C'li olmak demek, bir babanın evladının karşısına geçerken 'ben de yok alamam ki' diyerek utanmasıydı. O senelerde 4/C'li olmak demek, aynı performansı sağladığı halde arkadaşı döner sermaye ödemesi ek ödemeler yan ödemeler alırken sadece onların kaç lira aldığını dinleyebilmekti.
 
Bu gün hatta şu an ne mi değiş ti? 4/B ‘ye geçişte ne yazık ki sadece harfler değişti. Haklarımız hiç değişmedi. Ne özlük haklarımız ne niteliklerimiz ne de ücretlerimizde beklenen değişiklik hiç olmadı. 4/C’den 4/B’ye geçirilen bizler ne istiyoruz ? Aslında ekonomimize çok fazla yük getirecek maliyeti çok fazla olmayacak olan, diğer 4/B ‘lilere verilenin aynısı istiyoruz. Aynı odada aynı iş aynı hak ve aynı maaşı istiyoruz. Mevcut 4/B’liler de her 5 sene için kıdem ücreti verilirken 4/C’den 4/B’ye geçirilen bizler için bu durum mevcut değildir, kıdem ücretinden yararlanmayı maaş bordrosu düzenlenirken geçmişte Devlete hizmet ettiğimiz yıllarında hesaplamada baz alınmasını, ek ödeme oranının % 20 değil, mevcut 4/B’liler gibi en az % 70-80 oranları baz alınarak bordromuza yansımasını, çoğumuz üniversite mezunları olduğumuz halde görevde yükselme hakkından yararlanamadığımızı ve bunun yeniden düzenlenerek bizlerinde görevde yükselme sınavlarına girebilmemizi, diplomalara göre ünvan verilmesini, mevcut 4/B’ lilere tanınan hakların aynısına sahip olmayı talep ediyoruz. Çünkü bize de aynı 4/B statüsü verdiniz ancak aynı hakları vermediniz. Bizleri idari destek personeli statüsünde adlandırdınız oysa öğrenim derecesi orta ve liselilere verilen idari destek personeli statüsünün üniversite mezunu olan biz personellere de verilmesi büyük bir hak kaybı oluşturmuştur. Bizlerdiplomamıza göre sınıflandırma yapılarak İdari büro personeli statüsünde baz alınmayı ve bordromuzun bu skalada yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Tüm bu mağduriyetlerin ortadan kalkması için 696 Sayılı KHK
mağduru biz 4/B'liler için, ayrı bir paragraf açılarak ünvan, kıdem ücreti, zorunlu emeklilik ve ek ödeme oranlarında mevcut 4/B lilerle 4/A kadrosunda çalışan personellerle eşitlik sağlanmalıdır. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı çalışmayı özendirici, hukukun üstünlüğünün sağlandığı, böylece eşit değerde işe eşit ücret, temel bir insan hakkı ve bir çalışma standardı verilerek biz çalışanlar arası dengenin sağlanmış olacağını ümit ediyoruz. Saygılarımızla..

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum