Ali Yalçın'dan ek gösterge, memur zammı, sözleşmelilere kadro, YHS personeli ve meslek kanunu hakkında sert açıklamalar

Ali Yalçın'dan ek gösterge, memur zammı, sözleşmelilere kadro, YHS personeli ve meslek kanunu hakkında sert açıklamalar
Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 5. Dönem Toplu Sözleşme’de kamu görevlilerinin beklentilerinin karşılanmadığını, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesinden 3600 ek göstergeye, yardımcı hizmetler sınıfının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesinden bayram ikramiyesine, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından toplu sözleşme ikramiyesine kadar acil çözüm bekleyen birçok önemli tekliflerinin dikkate alınmadığını belirtti.

Vergi oranını düşürün, maaşları yükseltin, 3600 ek göstergeyi verin.

Şube başkanları, yönetim kurulları, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, ilçe temsilcilik yönetimleri ve kadın komisyonlarının katıldığı toplantılarda konuşan Ali Yalçın, 5. Dönem Toplu Sözleşme’de kamu görevlilerinin beklentilerinin karşılanmadığını, bütçelerinin dengesizleştirildiğini, moral ve motivasyonlarının bozulduğunu belirterek, şunları söyledi: “Elektriğe, suya, doğal gaza zam üstüne zam yapılıyor. Buna da güncelleme diyorlar. Biz de diyoruz ki madem bunları güncelliyorsunuz, gelin bir zam da memur maaşlarına yapın ve memur maaşlarını da güncelleyin. Vergi oranını düşürün, maaşları yükseltin, 3600 ek göstergeyi verin. Kayıpları tazmin edin.”

Toplu sözleşmede izzeti kuşandık, zillete imza atmadık

Toplu sözleşme sürecini uzlaşmazlıkla sonuçlandığını hatırlatan Yalçın, “Kamu işvereni konuyu hakem kuruluna götürdü. Hakem kurulu kararı ise bir hayal kırıklığı değil, adeta bir hayal katliamı etkisi yaptı. O süreçte neler oldu, neler yaşadık, hangi aşamalardan geçildi? Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle sağlam bir hazırlık süreci geçirdik. ‘Talebiniz teklifimiz olsun’ dedik. Herkesin fikrini aldık, istişarenin bereketini yaşadık. Tekliflerimiz rasyonel, makul ve makbul tekliflerdi. Tekliflerimizi hazırlarken gerçeklikten kopmadık. Taleplerimizi hukuki gerekçelere, fiili gerçeklere dayandırdık. Üyemizin isteklerini de ülkenin gerçeklerini de düşündük. Maaş ve ücretlere 2020 yılı için yüzde 8+7, 2021 yılı için yüzde 6+6 zam, taban aylığa seyyanen 200 TL zam, birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı istedik. Tekliflerimiz, 1 milyon Memur-Sen’linin, 435 bin Eğitim-Bir-Sen’linin, 1 milyon eğitim çalışanının ve 80 milyonun maşeri vicdanında takdir gördü. Öğretmenlerden, akademisyenlerden, eğitim kurumu yöneticilerinden, üniversite ve MEB idari personelinden gelen taleplerimizi masaya taşıdık. Unutulan, ihmal edilen, yok sayılan ne bir kesim ne de bir sorun bıraktık. Bir aylık kısa süreyi en iyi şekilde değerlendirebilmek için çözümler önerdik ama ‘Hükûmet tasnifi 1 Ağustos’a kadar yapsın’ önerimiz de ‘Bayramda ara vermeyelim’ teklifimiz de ‘Hakeme gitme süremizden iki günü müzakereye katalım’ talebimiz de karşılık bulmadı. Kamu İşveren Heyeti, teklifimizden tam 22 gün sonra teklif sundu. 2020 için 3,5+3 ve 2021 için 3+2,5 teklifini son gece 2020 için 4+4, 2021 için 3+3 olarak revize etti. Kamu işvereni müzakerede doğru söyledi, tutanakta şaştı. Hizmet kollarında çok sayıda konuda uzlaşma sağladık ama kamu işvereni, genele ilişkin alanda anlaşma olmayınca müzakerede uzlaşılanları da yok saydı. Yasayı çiğnedi, masayı devirdi. Kamu işvereni kazanımlık bir teklif sunmadı, biz de kaybı imzalamadık” şeklinde konuştu.

Birçok önemli teklifimiz dikkate alınmadı

Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesinden 3600 ek göstergeye, yardımcı hizmetler sınıfının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesinden kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, bayram ikramiyesinden kılık-kıyafet meselesine, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine kadar acil çözüm bekleyen birçok önemli tekliflerinin dikkate alınmadığını kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplu sözleşmede imza atmak kadar atmamak da; uzlaşmak kadar uzlaşamamak da normal ve doğaldır. Bu toplu sözleşmede ikincisi gerçekleşti. İşverenin keyfîliklerine tarihi bir şerh düştük. Hakemin kararına manifesto niteliğinde 84 sayfalık şerhi tutanağa da tarihe de düştük. Kamu işvereni kazandıracak teklif sunmadı, biz de kazandırmayan teklife imza atmadık. Çünkü biz omuzlarımızda 435 bin Eğitim-Bir-Sen’linin ve 1 milyon Memur-Sen’linin haysiyetini, 5 milyon 200 bin kişinin mesuliyetini taşıyoruz. Mesuliyeti yerine getirdik, haysiyeti çiğnetmedik. İzzeti kuşandık, zillete imza atmadık.”

Öğretmenlik mesleğinin kapsayıcı bir yasal düzenlemeye kavuşturulması artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir

Yalçın, öğretmenin, eğitimin ve eğitim sisteminin belkemiği olduğunu vurgulayarak, “Sistem nasıl olursa olsun özne öğretmendir. Öğretmenlik bir kariyer mesleğidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, öğretmenlik mesleğinin tüm boyutlarıyla ele alınıp kapsayıcı bir yasal düzenlemeye kavuşturulması artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir. Mesleki standartlara kavuşmamış bir öğretmenlik sistemiyle eğitimde hedeflenen yerlere ulaşılması mümkün değildir. Sosyal paydaşların katılımıyla; kazanılmış hakların benimsendiği, öğretmenliğin kariyer, yöneticiliğin profesyonel bir meslek olarak düzenlendiği, kadrolu-sözleşmeli-ücretli ayrımının bitirildiği, mahrumiyet bölgeleri için teşvik sisteminin getirildiği, liyakat ve ehliyet ilkesinin tesis edildiği, öğretmenlik mesleğinin değerinin ve saygınlığının tescil edildiği bir meslek kanunu sosyal taraflarla mutabakat sağlanarak ivedilikle çıkarılmalıdır. Biz sahadan edindiğimiz tecrübeyi de entelektüel kapasite ve birikimimizi de en iyiyi üretmek için paylaşmaya hazırız. Gelin, hep birlikte el ele verelim, öğretmenlik mesleğini bu büyük eksiklikten kurtaralım” değerlendirmesinde bulundu.

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
19 Yorum