Anayasa Mahkemesinden sözlü sınavlar hakkında yeni karar

Anayasa Mahkemesinden sözlü sınavlar hakkında yeni karar
Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturmasında "detaylar kanunda yer gösterilmediği" gerekçesiyle, iptal kararı vermişti. Bu karar sayesinde bir çok hak kaybının önüne geçmişti. Ancak aynı Anayasa Mahkemesi sözlü sınav konusunda, detayları hiç bir yerde gösterilmemesine rağmen, sözlü sınavın kanun koyucunun takdirinde olduğu gerekçesiyle, iptal istemlerini reddetmeye devam etmektedir.

Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturması konusunda, detayları kanunda yer almadığı ve bu nedenle de herkese eşit bir şekilde uygulanması mümkün olmadığı için iptal kararı vermişti. Bu karar sayesinde bir çok hak kaybının önüne geçmişti. Aynı Anayasa Mahkemesi, sözlü sınav konusundaki içtihadını ise değiştirmeye yanaşmamaktadır. İki dakikalık sözlü sınavlar, sesli ve görüntülü kayıt imkanının olmadığı sözlü sınavlar, haksızlıklar meydana getirmekte, vicdanları yaralamaktadır. Anayasa Mahkemesi ise sözlü sınava dair kanuni düzenlemelerin iptal istemiyle açılan davalarda sadece şekle bakmakta ve sözlü sınav yapılmasının kanun koyucunun takdirinde olduğu gerekçesiyle, iptal istemlerini reddetmektedir.

Bunun son örneği 7139 sayılı Kanunun iptalinin istemin dair dosyada olmuştur. Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 tarihli Resmi Gazete yayımlanan E:2018/104, K:2020/39 sayılı Kararında, Orman muhafaza memuru ve orman mühendisi alımında sözlü sınavın Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.

Mahkeme 19/4/2018 tarihli ve 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun bir çok maddesine ilişkin itirazı karara bağladı

Bunlardan biri, orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanacakların ilgili mevzuatı uyarınca yapılan merkezi sınav sonucuna göre, atanacak kadro sayısının dört katma kadar çağrılacak adaylar arasından sınav komisyonlarınca yapılacak sözlü ve uygulamalı sınav sonucuna göre belirleneceklerini öngörmekteydi.

Mahkeme özetle şu ifadeler yer verdi: "Dava konusu kuralların merkezi sınav ile sözlü ve uygulamalı sınavlarda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek için kamu yararı amacıyla öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanmak için bu görevlerin gerektirdiği uzmanlık, fiziksel beceri ve yeterlilik gibi hususlar dikkate alındığında merkezi sınavın yanı sıra bu sınavdan başarılı olanlar arasından kadro sayısının dört katına kadar çağrılacak aday arasında sözlü ve uygulamalı sınavın da yapılması konusunda kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu açıktır. Kurallar herkes için geçerli, soyut ve genel hükümler içermektedir. Bu itibarla kuralların, orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanmak isteyen aynı durumda bulunan adayların tamamına uygulanacağına ve bu konuda herhangi bir ayrım yapılmadığına göre eşitlik ilkesiyle çelişen bir yönü bulunmamaktadır."

L. Kanun'un 34. Maddesiyle 3234 Sayılı Kanun'a Eklenen Ek 1. Maddenin Birinci Cümlesinde Yer Alan "...dört katına kadar..." ve "...sözlü ve..." İbarelerinin İncelenmesi

1.İptal Talebinin Gerekçesi

209. Dava dilekçesinde özetle; yazılı sınavdan sonra atanacak orman muhafaza memuru ve orman mühendisi sayısının dört katına kadar adayın sözlü ve uygulamalı sınava çağrılmasının atamalarda yazılı sınav başarısının tamamen göz ardı edilerek liyakat esasının yerine sadakat esasının gözetilmesi anlamını taşıdığı, adayların bilgisinin yazılı sınavda ölçülmesi nedeniyle atamalarda yazılı sınav sonucunun esas alınmasının anayasal bir zorunluluk olduğu, ayrıca sözlü sınav yapılmasını gerektiren ve sözlü sınav ile ölçülebilecek herhangi bir liyakat özelliğinin bulunmadığı, sözlü sınavın objektifliği ortadan kaldırdığı, liyakatsiz kişilerin kamu makamlarına atanmasına neden olduğu, bu durumun bazı kişilere imtiyaz tanınmasına yol açması nedeniyle eşitlik ilkesiyle de bağdaşmadığı belirtilerek kuralların Anayasa'nın 2., 10. ve 70. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

2. Anayasa'ya Aykırılık Sorunu

210. 6216 sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca kural, ilgisi nedeniyle Anayasa'nın 13. maddesi yönünden de incelenmiştir.

211. 3234 sayılı Kanun'un ek 1. maddesinin dava konusu kuralların da yer aldığı birinci cümlesi orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanacakların ilgili mevzuatı uyarınca yapılan merkezi sınav sonucuna göre, atanacak kadro sayısının dört katma kadar çağrılacak adaylar arasından sınav komisyonlarınca yapılacak sözlü ve uygulamalı sınav sonucuna göre belirleneceklerini öngörmektedir. Anılan cümlede yer alan "...dört kadına kadar..." ve "...sözlü ve..." ibareleri dava konusu kuralı oluşturmaktadır.

212. Anayasa'nın 70. maddesinin birinci fıkrasında "Her Türk, kamu hizmetine girme hakkını sahiptir" denilmiş; ikinci fıkrasında ise "Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre kamu hizmetine alınmada hangi koşulların aranacağı hususu kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kalmaktadır. Ancak kanun koyucunun bu takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde kullanması ve özellikle bu yetkiyi kullanırken görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetmemesi gerekmektedir.

213. 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun'un 4. maddesinde orman mühendislerinin faaliyet konulan 19 bent olarak ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır. Bu faaliyet konuları ormanların bakımı ve iyileştirilmesi ile bozuk ormanların imar ve ıslahını yapmak, orman ağaç ve ağaççıklarına ait tohum ve ağaç ıslah faaliyetlerini yürütmek, orman fidanlıkları kurmak, yönetmek ve işletmek, ağaçlandırma, erozyonla mücadele, sel ve çığ kontrolü, orman topraklarının etüdü, analizi, ıslahı, orman alanlarında av ve yaban hayvanlarının çoğaltılması, orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirme çalışmalarını yapmak, milli parklar, orman içi dinlenme ve mesire yerleri ile orman içi rekreasyon alanlarının tespit, tefrik, envanter ve düzenlenmesi, rekreasyon yönetimi ve işletmeciliği yapmak, orman kaynakları planlaması, orman sınırlaması yapmak, orman yangınları ve zararlılarıyla mücadele etmek, orman ekosistemlerine ait flora ve faunayla ilgili iş ve işlemleri yapmak gibi oldukça kapsamlı ve uzmanlık gerektiren konulardır.

214. 10/12/2013 tarihli ve 28847 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Genel Müdürlüğü Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin 7. maddesi işletme müdürü, işletme müdür yardımcısı, fidanlık müdürü, fidanlık müdür yardımcısı ve başmühendislik kadrolarına atanabilmek için ilgili fakültelerin orman mühendisliği bölümünden mezun olmak şartını aramaktadır.

215. 6/3/1996 tarihli ve 4 sayılı Bakanlık oluru ile yürürlüğe giren Orman Muhafaza Memurları Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik'in 7. maddesinde de orman muhafaza memurlarının görev ve sorumlulukları sayılmıştır. Bunlar ormanların ve orman ürünlerinin muhafaza ve bakımlarının temini, orman içi ve orman dışı ağaçlandırma sahalarının, milli park, tabiat parkı, yaban hayatı koruma sahaları gibi alanların korunması, ormanların İşletilmesi ile ilgili olarak damga ve işaretleme, kesim, tomruklama ve ölçme, imalat, nakliyat ve depolama, ağaçlandırma, fidanlık gibi işlerin yürütülmesi, görev sahaları dahilinde veya civarında çıkacak orman yangınları ile mücadele çalışmalarına katılma, orman zararlıları ile mücadele işlerine ait görevlerin yapılması, idareye ait her türlü yapı ve tesislerle amenajman ve orman kadastrosuna ait sınır işaretlerinin muhafazası, bina ve tesislere giriş çıkışların kontrolü ile sabotajlara karşı korunması, kanunen el koymakla görevli bulundukları suçların arama, soruşturma ve kovuşturulması gibi görev ve sorumluluklardır.

216. Orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanabilmek için merkezi sınavda başarılı olanlar arasından atanacak kadro sayısının dört katma kadar adayların çağrılarak sözlü sınava tabi tutulması anılan mesleklere atanmak isteyenler yönünden Anayasa'nın 70. maddesinde güvence altına alman kamu hizmetine girme hakkına getirilmiş bir sınırlama niteliğindedir. Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca kamu hizmetine girme hakkına getirilen sınırlamanın Anayasa'nın 70. maddesinde belirtilen sınırlama sebebine uygun ve ölçülü olması gerekmektedir.

217. Anayasa'mn 70. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilemeyeceği yönündeki kural görevin gerektirdiği nedenlerle anılan hakka sınırlama getirilebileceğine işaret etmektedir. Buna göre orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanabilmek için sözlü sınav şartının öngörülmesiyle ve bu sınava katılacakların atanacak kadro sayısının dört katı ile sınırlandırılmasıyla görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayın seçilebilmesinin hedeflendiği anlaşılmakta olup bunun görevin gerektirdiği nedene dayalı bir sınırlama olmadığı söylenemez. Bu çerçevede kuralların anayasal bağlamda meşru bir amaca dayandığı anlaşılmaktadır.

218. Dava konusu kuralların gerekçesinde de OGM bünyesinde istihdam edilen orman muhafaza memurları ve orman mühendislerinin çok zor arazi şartlarında görevlerini yerine getirdikleri, düzenleme ile ilk defa açıktan atanacak muhafaza memurlarının ve orman mühendislerinin merkezi sınavın haricinde, mesleki şartlara uyum sağlayıp sağlayamayacağının tespit edilebilmesi maksadıyla ayrıca sözlü ve uygulamalı sınava tabi tutulmalarının öngörüldüğü açıklanmıştır.

219. Bu bağlamda merkezi sınav sonucuna göre belirli sayıdaki adayın sözlü sınava tabi tutulmasının görevin gerektirdiği niteliklere sahip kişilerin seçilmesi amacına ulaşma bakımından elverişli ve gerekli bir yöntem olmadığı söylenemez. Ayrıca sözlü sınava çağrılacak olan kişilerin merkezi sınav başarı sonucuna göre belirlendiği, dolayısıyla merkezi sınavın tamamen gözardı edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı gözetildiğinde kurallarla öngörülen sınırlamanın atanmak isteyen kişilere aşırı bir külfet yüklediği de ileri sürülemez.

220. Diğer yandan kişilerin sözlü sınavda başarısız kabul edilmeleri halinde yargı yoluna başvurmaları önünde herhangi bir engel de mevcut değildir. Kişilerin yargısal yollara başvurma imkanının bulunmasının keyfi işlemlere karşı usule ilişkin bir güvence olduğu da dikkate alındığında kuralın orantısız, dolayısıyla ölçüsüz bir sınırlamaya neden olduğu da söylenemez.

221. Anayasa'mn 10. maddesinde yer verilen kanun önünde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.

222. Kamu hizmetine girme hakkı bağlamında eşitlik ilkesi yönünden yapılacak anayasallık denetiminde öncelikle Anayasa'nın 10. maddesi çerçevesinde aynı ya da benzer durumda bulunan kişilere farklı muamelenin mevcut olup olmadığı tespit edilmeli, bu bağlamda aynı ya da benzer durumdaki kişiler arasında anılan hakka müdahale bakımından farklılık gözetilip gözetilmediği belirlenmelidir. Yapılacak bu belirlemenin ardından ise farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanıp dayanmadığı ve ölçülü olup olmadığı hususları irdelenmelidir.

223. Dava konusu kuralların merkezi sınav ile sözlü ve uygulamalı sınavlarda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek için kamu yararı amacıyla öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanmak için bu görevlerin gerektirdiği uzmanlık, fiziksel beceri ve yeterlilik gibi hususlar dikkate alındığında merkezi sınavın yanı sıra bu sınavdan başarılı olanlar arasından kadro sayısının dört katına kadar çağrılacak aday arasında sözlü ve uygulamalı sınavın da yapılması konusunda kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu açıktır. Kurallar herkes için geçerli, soyut ve genel hükümler içermektedir. Bu itibarla kuralların, orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanmak isteyen aynı durumda bulunan adayların tamamına uygulanacağına ve bu konuda herhangi bir ayrım yapılmadığına göre eşitlik ilkesiyle çelişen bir yönü bulunmamaktadır.

224. Açıklanan nedenlerle kurallar Anayasa'nın 10., 13. ve 70. maddelerine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.

Kuralların Anayasa'nın 2. maddesine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de bu bağlamda belirtilen hususların Anayasa'nın 10. 13. ve 70. maddeleri yönünden yapılan değerlendirmeler kapsamında ele alınmış olması nedeniyle Anayasa'nın 2. maddesi yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
memurlar.net

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.