Şube müdürlerinin sesini duyan var mı?

Şube müdürlerinin sesini duyan var mı?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin 3600 ek göstergeye ilişkin çalışmaların mayıs ayında tamamlanarak Meclis’e gönderileceğini açıkladı. Görülüyor ki temmuz ayında yapılacak maaş zamlarına kadar ek göstergeye ilişkin çalışmalar tamamlanacak. Ancak kapsam konusu hâlâ netlik kazanmadı. Polis, öğretmen, hemşire, din görevlisi ve yönetici konumundaki memurları kapsayacak çalışmanın diğer meslek gruplarını da kapsayacak şekilde genişleyebileceği bekleniyor.

3600 ek gösterge çalışmasında kapsam kadar, çalışmanın kamuda hiyerarşik kademeler arasındaki dengeye uygun olarak düzenlenmesi ve çalışma barışını bozmaması büyük önem arz ediyor. Aksi durumda yeni mağduriyetler yaratılması kaçınılmaz olacak. 

Türkiye’de kamu yönetimindeki yapılanmayı ve hiyerarşiyi düzenleyen 27/09/1984 tarihli ve 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun’un hiyerarşik kademeleri gösteren neredeyse tüm maddeleri, 703 sayılı KHK’nin 41. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, 2 No’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bakanlıklarda şube müdürlüğü ve şeflik kadrolarına yer veren düzenleme yapılmamış ve bu kadrolar bakanlık merkez teşkilatlarında kaldırılmış. 

Bunu özellikle belirtiyorum çünkü bugün 3600 ek gösterge beklentisi olan ve çok büyük mağduriyetler yaşayan bir yönetici gruptan, ŞUBE MÜDÜRLERİNDEN bahsetmek istiyorum.

Günümüzde liyakatten iyice uzaklaşılan kamuda; kadro sayıları azaltılan ve ileride tamamen kaldırılması planlanan şube müdürleri, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli mihenk taşlarından olup kurumsal hafıza olarak nitelendirilir. “Kurumsal hafıza” zamanla oluşan deneyimdir ve şube müdürleri memurluktan başlayarak işin her aşamasında çalışarak mevzuata ve uygulamaya hâkim olmuştur. Müdürler konularında uzmanlaşırken aynı zamanda eğiticilik ve yöneticilik yetisiyle maiyetindeki personelin gerek yetiştirilmesi, gerek sevk ve idaresi, gerekse iş ve işlemlerin takip ve denetiminden sorumludur. Donanımlarıyla daire başkanlarına vekâlet etmektedir.

657 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 1965 yılında, şube müdürünün maaşı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan “albay” rütbesine eşitken, mevcut durumda şube müdürleri, makam/görev tazminatı almayan, maiyetinde çalışan mimar, mühendis, istatistikçi, programcı, çözümleyici, araştırmacı, şef, VHKİ, memur kadrolarında görev yapan personelin ek göstergesinden daha düşük veya eşit olan tek yöneticidir. Şube müdürlerine bağlı çalışan mühendisin ek göstergesi 3600, istatistikçinin ek göstergesi 3000 iken şube müdürünün ek göstergesi 2200’dür.

Şube müdürlerinin hem mali hakları hem de yeni yapılanma modelindeki statülerine bakıldığında yaşanan mağduriyet çok açık bir şekilde görünüyor.

Tabloda şube müdürlerinin emekli olması halinde alacakları aylık ve ikramiye tutarları ile bugün 3600 ek gösterge ile gündemde olan meslek grupları ile yine farklı ek göstergelere sahip unvanların aylık ve ikramiye tutarları görülüyor.

Emekli olduklarında aynı ek göstergeye sahip maiyetindeki şef ve memur ile aynı seviyede. Makam-görev tazminat hakkı yok. Emekli aylıkları görev aylıklarının neredeyse yüzde ellisi. Bir şube müdürü emekli olduğunda hayat standardı yüzde elli azalıyor.

3600 ek gösterge teknik çalışmalarında, ek göstergelerin bir üst göstergeye (2200 ek göstergenin 3000’e, 3000 olanın 3600’e, 3600 olanın bir üst ek göstergeye) yükseltileceği anlaşılıyor. Halen 3000 ek göstergeli olan öğretmen, hemşire, din görevlisi, polis ve diğer idarecilerin özel hizmet aylığı oranı yüzde 85 ve aylıkları 5.625,00 TL civarı. Bunların 3600 ek göstergeye yükseltilmeleriyle özel hizmet aylığı oranı yüzde 145’e çıkacak, maaşları 1.234,11 TL artışla 6.861,00 TL olacak.

Ancak, 2200 göstergeli ve özel hizmet aylığı oranı yüzde 85 olan şube müdürleri bir üst ek gösterge olan 3000’e yükseltildiklerinde, özel hizmet aylığı yine yüzde 85 olarak kalacak sadece ek gösterge değişikliğinden dolayı aylık artışı 155 TL olacak. Ek gösterge ve maaş yönünden şube müdürleri yine amirleri oldukları hemşire, din görevlisi vb. altında kalacak.

YATAY MODELDE STATÜLERİ
Şube müdürünün üzerinde bulunan sorumluluk ve kullanmış olduğu yetki düşünüldüğünde, görev riski karşısında ek göstergesinin, kendisine bağlı çalışan ve üzerinde böyle bir sorumluluk olmayan kamu çalışanlarından daha az olması hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmamakta. Kendi yöneticilerini yetiştiren tek unvan şube müdürleridir. Yeri geldiğinde bir üst hiyerarşide olan daire başkanlarına vekâlet ederken bu defa, yeni model yatay hiyerarşik yapılanmada, mevzuat ve uygulama eğitimlerini vererek yetiştirdiği kariyer uzmanların şube müdürlerine daire başkanlığı yaptığı görülmekte ve bu durum kurumlarda çalışma barışını olumsuz etkilemekte.

3600 ek gösterge çalışması şube müdürleri açısından nasıl adil olur?

Kamu yönetiminde yetki ve sorumlulukları yönüyle önemli bir yere sahip olan, her türlü mevzuat çalışmalarında en ön safhada oldukları halde, müfettiş, denetmen veya uzmanlar kadar haklarını arayarak platform oluşturamayan, sesini duyuramayan, mali ve özlük hakları yönünden büyük mağduriyetler yaşayan şube müdürleri:

- 3600 ek gösterge çalışmalarında mutlaka kapsamda olmalı. Sayıları polis, öğretmen veya hemşireler ile mukayese edilemeyecek kadar az olan şube müdürlerinin bu hak kaybı telafi edilmeli.

- Şube müdürlerinin ek göstergesi kariyer uzmanlarda olduğu gibi 3600 olmalı

- Şube müdürlerinin ek göstergesinin 3600’e yükseltilmesi de mağduriyeti bitirmiyor. Bunlara mutlaka makam-görev tazminatı verilmesi ve bunun da en az 1000+8000 olarak belirlenmesi gerekir.

Nergis Şimşek/ Cumhuriyet

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
4 Yorum