Yeni Şafak Gazetesi sözleşmeli personelin yaşadığı sorunları açıkladı

Yeni Şafak Gazetesi sözleşmeli personelin yaşadığı sorunları açıkladı
Sözleşmeli personelin yaşadığı sorunları bize iletmeleri halinde gündeme getireceğimizi belirtmiştik. Bu çerçevede sözleşmeli personelden gelen sorunları onların penceresinden gündeme taşıyacağız.

Mahkemeyi kazanalı iki yıl oldu hala başlatılmadık
Bir takipçimiz “Belediyeden çıkarılalı 2 yıl geçti, mahkemeleri kazandık hala işe başlatmadılar. Başka somut ne lazım kadroyu hala bekliyoruz yeter artık.” ifadesini kullanmış. Ancak yargı kararları mevzuat gereği en geç 30 gün içerisinde uygulanmak zorundadır. Aksi durumda ciddi yaptırımları bulunmaktadır. Buna rağmen davayı kazandığı halde göreve başlatılmayan sözleşmeli personel olması biraz garip. Ümit ederiz ki yargı kararlarına bu kadar saygısız kamu kurumu yoktur.

Başka bir takipçimiz ise “En büyük sorunda belediyelerde çalışan sözleşmeli personel her yıl sonu iki dudak arasına bakılıyor maalesef...” ifadesini kullanmış.

Maalesef belediyelerde görev yapan sözleşmeli personelin her başkan değişikliğinde yaşadığı stres katlanılır gibi değildir. Bu nedenle acilen belediyelerdeki sözleşmeli personel sistemi masaya yatırılmalıdır. Nitekim Sayıştay raporlarında müdürlüklere sözleşmeli personellerin vekaleten atanması gibi gariplikler de bu personellerin yeterli güvenceleri olmadığı için her denileni yapmak zorunda olmalarından kaynaklanmaktadır. Yani işiyle talimatlar arasında sıkışmalar sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Bilerek sözleşmeli oldunuz diyorlar
Bir takipçimiz “bazıları “bilerek geldiniz” diyor. Onlara Cevaben 4+2’yi bilerek gelenler 3+1’li yapıldı. Yüzbinlerce taşeron bilerek taşeron oldu ama kadroya geçirildi. 2011 ve 2013’de bilerek gelen tüm sözleşmeliler kadroya geçirildi. 2019’da kavas’lara mecliste 1 gecede kadro verildi.” ifadesini kullanmış.

Doğrusunu söylemek gerekirse ifadelerin hepsi doğru. Haklı olarak personel konusundaki zikzaklar beklentileri arttırmaktadır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi yaşanan sorunların temelinde ise kamu personel istihdam stratejisinin olmaması yatmaktadır.

Aile birliği eşlerden birine sağlanmalı
Bir takipçimiz “Eşin biri sözleşmeli öğretmen diğeri farklı bir kurumda çakılı kadro veya özelde çalışıyor. Aile gibi akşamları çocuğumuzun yanında olmak için 4 sene ayrı yaşamak zorundayız. Bizler doğu görevinden kaçmıyoruz ya bize ya eşimize tayin hakkı istiyoruz yeterki aynı evde yaşayalım. Sözleşmeli öğretmen olarak atandığımızda eşimiz farklı bir kurumda veya özelde ise 4 sene tayin olamıyoruz 4 sene az gibi görünse de 1000 km uzaktaki çocuğumuzu görmemiz için her hafta sonu otobüslerde geçiriyoruz maddi ve manevi olarak çok yıprandık.” ifadesini kullanmış.

Başka bir takipçimiz ise “Sözleşmeli öğretmenin eşi de sözleşmeli öğretmen ise 1 yıl sonunda eşlerden birini tayin ederek aynı çatı altında yaşamaya başlıyor. Fakat eşi farklı kurum veya özelde ise 4 yıl sonra aile olabiliyor. Eşinin mesleğine göre uygulama eşitlik ilkesine aykırı değil mi?” ifadesini kullanmış.

Aile birliğinin sağlanamaması kamu personelinin en sık yaşadığı sorunlardan birisidir. Maalesef kamu kurumları hizmetin devamı ile aile birliğinin sağlanması konusunda ikilemde kalmaktadır. Elbette bu konuda bir denge sağlanmalıdır. Ancak bu konuda yaşanan en büyük sıkıntı bir yolunu bulup da aile birliğini sağlayanların kötü örnek olmalarıdır. Yani birilerinin aile birliği diğerlerininkinden daha önemli hale gelince ister istemez rahatsızlıklar yaşanmaktadır.

Sözleşmeli personel olduğumuz için mobbinge maruz kalıyoruz
Bir takipçimiz “Birçok kamu kurumunda sözleşmeli personel olduğumuz için mobbing var. Mobbing konusunu da dile getirdiğimiz zaman tehdide uğruyoruz. Sözleşmeli personelsiniz uyacaksınız eğer uymazsanız olacaklardan sorumlu değiliz diyorlar. Bu konu hakkında da bilgi vermenizi istiyoruz.” ifadesini kullanmış.

Maalesef bir kurumda aynı unvanda hem kadrolu hem de sözleşmeli personel varsa sözleşmeli personellerin ciddi sorunlarla karşılaştığını ifade edebiliriz. Özellikle sözleşmelerin yıllık olması ya da belediyelerde olduğu gibi başkan değişiklikleri sözleşmeli personelleri diken üzerinde tutmaktadır. Kamu personelinin iş güvencesinin zayıf olması birçok sorunu beraberinde getirmektedir.

Belli kalıplar var ve hiçbir esneme yapılmıyor
Bir takipçimiz “Belli kalıplar var ve hiçbir esneme yapılmıyor. Örneğin ben tercih yaparken ailemin yaşadığı il İstanbul açılmadı. Şu an en fazla açık bulunan il İstanbul atamalarda en büyük payı alıyor. Ancak ben bana ihtiyaç varken dahi oraya eş durumu ile gidebilmek için 4 yıl bekliyorum.” ifadesini kullanmış.

Daha önce de Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın yamalı bohçaya döndüğünü ve günün ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiğini ifade etmiştik. Yani yıllar önce çıkarılmış bir mevzuatla çok büyük bir sözleşmeli personel kitlesini sevk ve idare etmek mümkün değildir. Bu nedenle sözleşmeli personellerin yaşadıkları sorunlar masaya yatırılarak ve muhtemel sorunlar da düşünülerek yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Uzun vadede ise aynı kurumda ve aynı unvanda hem kadrolu hem de sözleşmeli personel uygulamasına son verilmelidir.

Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz
Bir takipçimiz “Mali ve sosyal haklarımız olarak bizden sonraki çalışanlar bile bizleri geçti. Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz. Aile bütünlüğü içerisinde iş barışının sağlanması amacıyla kadro şart.” ifadesini kullanmış.

Hem sözleşmeli personel olarak birçok haktan mahrum olarak çalışıp hem de aynı unvanlı kadrolu personelden daha az ücret almak ister istemez rahatsızlık oluşturmaktadır. Eşit işe eşit ücret talebi kadar doğru ve masum bir talebin üzerinde durulması gerektiğini düşünüyoruz.

Yazınız yankı getirmedi, tepki gördünüz
Bir takipçimiz “Yankı getirmedi, tepki gördünüz çünkü sorunlardan bihaber bir yazı oldu. Aile birliği olmayan insanlardan haberiniz yok. Kurum dışı aile tayini hakkı yok. Lisans mezunuyum diplomamı kullanıp unvan değişikliği hakkını kullanamıyorum. Mühendis imzası attırıyorlar ama maaşa gelince yok. Araziye çık derler çıkmazsan mobbing yaparlar arazi tazminatı hakkı yok. Ek iş verirler mesaiye kalırsın mesai hakkın yok. Akıllarına gelen her işi sana yönlendirirler iş tanımın yok. Yan masandaki adamdan farkın yoktur ama aynı hakkın yok.” ifadesini kullanmış.

Sözleşmeli personelin yaşadığı sorunlar adeta özetlenmiş. Sözleşmeli personelin yaşadığı sorunlardan haberdar olmadığımız yönündeki eleştiriler ise hem doğru değil hem de biraz ağır olmuş. Muhtemelen bizim yazılarımızdan haberdar olunmadığını düşünüyoruz. Bu yazımızla takipçilerimizden gelen sorunları onların penceresinden aktarmış olduk. Ümit ederiz ki sözleşmeli personel açısından faydalı olmuştur.
Ahmet Ünlü/Yenişafak

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum