Yenişafak Gazetesi sözleşmeli ve kadrolu personel haklarını karşılaştırdı

Okulumuz dahil her şeyimiz aynı, sadece statümüz farklı
Ben ve arkadaşım aynı üniversiteyi bitirdik. Aynı yıl mezun olduk ve aynı KPSS’ye girdik. Ama arkadaşım benden 6 ay önce atandı ve benden sonra atanan arkadaşlar da kadro aldığı halde ben niye kadrolu değilim?

Doğrusunu söylemek gerekirse bu sorulara cevap vermek oldukça zordur. Zira eşitlik ve adalet açısından bakıldığında bu soruna çözüm üretilmesi gerekmektedir. Her yönden eşit olan çalışanların aynı kurumda ve aynı işi farklı statülerde yapmasını izah etmek mümkün değildir. Hatta bazen KPSS’den daha yüksek puan alanlar sözleşmeli statüde görev yaparken daha düşük puanlıların kadrolu olarak görev yaptığına da şahit olunabilmektedir. Bunun temel sebebi ise işe girişteki zaman farkıdır. Bu nedenle aynı kurumda aynı işin farklı statülerde bulunan personele farklı ücretlerle yaptırılması izahı zor bir durumdur ve bu durumun sürdürülmesi mümkün değildir. Bize göre açık yaranın biran önce tedavi edilmesi gerekiyor aksi takdirde birileri kaşıyarak kanatabilir.

Belediyelerde çalışan sözleşmeli personelin durumu daha sıkıntılı
Belediyede çalışan sözleşmeliler 3 defa işten atıldı, 4. defa atmak için zemin hazırlanıyor. Mahkeme kararı ile dönmüş olanlara mobbing uygulanıyor. 5393/49’a tabi personellerin kadro isteği sadece ekmek derdi. Bunu ne işten atanlara ne de kadroyu bize hak görmeyenlere anlatamıyoruz.

Maalesef belediyelerde görev yapan sözleşmeli personelin her başkan değişikliğinde yaşadığı stres katlanılır gibi değildir. Bu nedenle acilen belediyelerdeki sözleşmeli personel sistemi masaya yatırılarak çözüm üretilmelidir. Nitekim Sayıştay raporlarında müdürlüklere sözleşmeli personellerin vekaleten atanması gibi gariplikler de bu personellerin yeterli güvenceleri olmadığı için her denileni yapmak zorunda olmalarından kaynaklanmaktadır. Yani işiyle talimatlar arasında sıkışmalar sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Bu nedenle belediyeler için çözüm gibi sunulan sözleşmeli personel istihdamı başka bir sorun alanına dönüştü. Çalışanlar haklı olarak önünü görmek ve ona göre hayatını şekillendirmek istiyorlar. Birilerinin iki dudağı arasında görev yapmak ve yıl sonunda sözleşmesinin uzatılıp uzatılmayacağı endişesine kapılmak bir çalışan için katlanılabilir bir durum değildir.

Maaşlarımız kadrolu personelden çok düşük
Sözleşmeli Teknikerim. Maaşım İçişleri Bakanlığı’nın taban fiyatından bile verilmiyor. Kadrolu bir memurla aramda 2500 TL maaş farkı var. Arazi tazminatı, SDS ve bayram ikramiyelerinden ayrı tutuluyor, hiçbirini alamıyoruz.

Sözleşmeli personelle kadrolu personel arasındaki maaş farkı ister istemez iş barışını zedelemektedir. Aynı iş farklı statülerdeki personele yaptırılınca bu tür sızlanmalar kaçınılmazdır. Çalışanların bir birlerinin maaşlarını takip etmesinin ve ona veriliyor da bana verilmiyor denilmesinin önüne geçmek gerekiyor. Daha önceki yazılarımızda sözleşmeli personelle kadrolu personel arasındaki farkları maddeler halinde açıklamıştık.

Eşimin sözleşmeli olmasından dolayı sekiz yıldır nakil yaptıramıyorum
Vanda 8 yıldır öğretmen olarak görev yapıyorum. Eşim de 5 yıldır bulunduğum yerde süresiz sözleşmeli hemşire. Eş tayini dahil hiçbir tayin hakkımız yok. Daha kaç yıl bu şekilde devam edecek bilen yok. Bizden sonra gelenler bile gitti. Yakında 2. Şark görevim bitecek ama biz hâlâ buradayız.

Şartlarını yerine getiren kamu çalışanlarının belirli zaman dilimlerinde nakil talebi en doğal haklarıdır. Ancak eşiniz süresiz sözleşmeli ise ya eşinizden ya da işinizden mahrum kalacaksınız. Okuyucumuz haklı olarak eşinin durumundan dolayı 8 yıldır bulunduğu ilden ayrılamıyor. Bu tür sorunlara genel bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Bu durumu bilerek sözleşmeli personel olarak atandınız demek sorunu çözmüyor. Yani bir denge noktasında buluşulması gerekmektedir.

Sözleşmeli ve kadrolu personel karşılaştırılması
Bir okuyucumuz sözleşmeli ve kadrolu personel arasındaki farkları maddeler halinde sıralamış. Bu göre farklar;

1- Bazı kurumlarda sözleşmeli ve kadrolu personel arasında ayrımcılık yapılıyor. 2- Sözleşmeli personelin aynı işi aynı unvanda yapan kadrolu personelle 400-800 TL arası ücret farkı bulunuyor. 3- Sözleşmeli personel dayısı olmadan tayin olamıyor. Eş mazereti, sağlık mazereti bile kaale alınmıyor 4- Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın sözleşmenin feshi başlıklı ek madde 6’nın D fıkrasına göre iş güvencesi elinden alınıyor. 5- GYS ve Unvan Değişikliği Sınavları’na siz sözleşmelisiniz diyerek girememektedirler. Hiçbir zaman yükselme ya da eğitimlerine uygun kadrolara atanamamaktadırlar. Ve daha niceleri. Çözüm sözleşmelinin statüsü değil çözüm kadrodur.

Okuyucumuz sözleşmeli ve kadrolu personel arasındaki farkları çok açık bir şekilde özetlemiş. Bunlara ilaveler yapmak mümkündür. Daha önceki yazılarımızda bu farkları maddeler halinde belirtmiştik. Bu nedenle okuyucumuzun yaptığı özet bilgilerle yetinelim. Bu farklar dahi sorunun acilen çözülmesi gerektiğini göstermektedir.

Aynı hastanede ve aynı unvanla çalışıyoruz ama
Aynı hastane, aynı diploma, aynı KPSS, aynı unvan ve aynı servis ama farklı statü. Çalışanlardan birisi kadrolu, birisi 3 yıl çalışınca kadro alıyor, diğeri ise 9 yıldır kadro alamıyor. Benden sonra atanan iş arkadaşım kadroya geçti.

Bu okuyucumuz ise çalışma barışının nasıl bozulduğunu çok açık bir şekilde özetlemiş. Bir kurumda aynı işi yapan üç farklı statüdeki personel olmasını izah etmek oldukça zordur. Başka kurumlarda da benzer sorunlar olduğunu daha önceki yazılarımızda belirtmiştik.

Toplu sözleşme metninde statü farklılığına çözüm üretileceği belirtiliyor
6. dönem toplu sözleşme metninin 52’nci maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının görüşü alınarak, sözleşmeli personel mevzuatında düzenleme yapılması suretiyle sözleşmeli personelin statülerinin yeniden belirlenmesine ilişkin çalışmanın, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla 2022 yılı içerisinde tamamlanacağı ifade edilmektedir.

Ümit ederiz ki sözleşmeli personeller arasındaki sorunlar tarafları tatmin edecek şekilde çözüme kavuşturularak kurum içi ve kurumlar arası çalışma barışı sağlanır. Ancak sözleşmeli personelin kadroya geçirilme dışındaki seçeneklerden çok da tatmin olmayacağı anlaşılmaktadır. Bu konuda çok da haksız oldukları söylenemez. Zira bazı sözleşmeli personele kadroya geçme hakkı verilirken bazılarının bu haktan mahrum bırakılmasının izah edilebilir bir tarafının olmadığını herhalde anlatmaya gerek yoktur. Bekleyip göreceğiz.
Ahmet Ünlü

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ