MEB, sınavsız şube müdürü atamalarını iptal etmelidir!

MEB, sınavsız şube müdürü atamalarını iptal etmelidir!
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun istismar edilen iki düzenlemesi vardır. İlki, 59,60..maddelerde düzenlenen ‘İstisnai memurluklar’;

ikincisiyse, 76.maddede düzenlenen ‘Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi’dir.

İstisnai memurluk düzenlemesi, hiçbir hazırlık yapmadan, hiçbir sınav duyurusunu takip etmeden, hiçbir yazılı ve sözlü sınava girmeden ve sınav stresi yaşamadan kazanılan bir devlet memurluğu kadrosudur. Yıllardır belediye, kaymakamlık ve valilik özel kalem müdürlüklerine atama yapılarak, bir gün için göreve başlatılıp, başka kamu kurumlarına nakil yoluyla, istisnai devlet memurluğundan haksızca yararlanan on binlerce kişi bulunmaktadır.

Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesini içeren 76.madde ise özellikle şube müdürlüğü gibi hizmet içinde sınav şartı getiren kadro bir olması nedeniyle iktidarların çokça kullandığı bir düzenleme haline getirilmiştir.

76.madde aslında taşrada istihdamında güçlük çekilen, hizmetine ihtiyaç duyulan fakat kadro/dereceleri itibarıyla aşağı derecelere atanamayacak olan memurlar için düzenlenmiş bir maddedir. Madde düzenlemesi şu şekildedir; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. Memurlar istekleri ile kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler…”

WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ

76.madde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından şube müdürlüğü kadrolarına atama yapılmak üzere kullanılan istisnai bir yol olmaktan çıkarılmış, hemen hemen her yıl çok sayıda şube müdürü ataması yapılmıştır.

Şube müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı İl Ve İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliğinin “İl ve ilçe yöneticilerinin görevleri ve işbölümü” başlıklı 6.maddesinin, 3.fıkrasında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, İl/ilçe millî eğitim şube müdürü, sorumluluğuna verilen hizmetleri yürütmek, millî eğitim müdürlüğü adına toplantılara katılmak, doğrudan millî eğitim müdürüne bağlı birimler/bürolar hariç, birimlerle/bürolarla ilgili yazışmaları ve belgeleri millî eğitim müdürü adına imzalamak, ilçe millî eğitim müdürlüğüne vekâlet etmek ve millî eğitim müdürü tarafından verilen diğer görevleri yürütmekle görevli ve sorumludurlar.

Mevzuat hükümlerine uygun olarak atanmayıp, 76.madde ile atanan şube müdürleri ile birçok iptal kararı bulunmaktadır. Bu konuda en son verilen iptal kararı Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Emir Kazak tarafından 2022 yılında açılan ve iptal ile sonuçlanan davadır. Dava ile ilgili karar özetle şu şekildedir; 

Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğinin 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacı, merkez ve taşra teşkilatına ait kadrolara, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak görevde yükselme ve unvan değişikliği ile yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda uygulanacak usul ve esasları belirlemektir, düzenlemesine yer verilmiş, "Hizmet grupları ve kadrolar" başlıklı 5. maddesinde, bu Yönetmelik kapsamında görevde yükselmeye tabi hizmet grupları ve kadrolar açıklanmıştır. 

Buna göre, yönetim hizmetleri grubu, şube müdürü ve şef olarak belirlenmiştir.

Yönetmeliğin "Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak şartlar" başlıklı 6. maddesinde ise bu Yönetmelik kapsamında görevde yükselmeye tabi kadrolara atanabilmenin koşulları sıralanmıştır. Buna göre,
a)   657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 68.maddesinin (B) bendinde belirtilen şartlar ile ikinci fıkrada yer alan kadrolar itibarıyla belirtilen hizmet süresi ve eğitime ilişkin şartları taşımak,
b)  Görevde yükselme sınavında başarılı olmak, şartları aranır.
Görevde yükselme yazılı sınavına katılacaklarda aranacak hizmet süresi ve eğitime ilişkin şartlar şunlardır;
a) Şube müdürü kadrosu için;
1) En az fakülte veya dört yıllık yüksekokul mezunu olmak,
2)Son iki yıl Bakanlıkta görev…yapmış olmak." düzenlemesi mevcuttur.

Dava kararında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3. maddesinde; "Sınıflandırma", "Kariyer" ve "Liyakat" ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.

İlgili Kanun devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme istemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçeceği de tabiidir.

Mevzuat hükümlerine göre davalı idarenin taşra ve merkez teşkilatlarında bulunan "Şube Müdürü" kadrolarının; görevde yükselmeye tabi yönetim hizmetleri grubunda olan bir kadro olduğu, görevde yükselmeye tabi olan şube müdürlüğü kadrolarına atanabilmek için de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 68.maddesinin (B) bendinde belirtilen şartların aranacağı, en az fakülte veya dört yıllık yüksekokul mezunu olunması, son iki yıl Bakanlıkta görev yapılmış olması gibi hizmet süresi ve eğitime ilişkin belli bazı şartların taşınması ve davalı idarece yapılacak olan görevde yükselme sınavında başarılı olunmasının gerektiği açıktır.

Bu durumda, ilgili mevzuatında davalı idare merkez ve taşra teşkilatı şube müdürlüklerinin görevde yükselmeye tabi kadrolar arasında sayıldığı ve ancak Milli Eğitim Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nde aranan genel ve özel şartlara sahip kişilerin görevde yükselme sınavında başarılı olmaları şartı ile bu kadrolara atanabilecekleri tartışmasız olduğundan, 2022 yılında 657 sayılı Kanunun 76. maddesine istinaden takdiren yapılan şube müdürü atamalarının iptali istemiyle yapılan başvurunun, Milli Eğitim bakanlığı tarafından reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Anayasanın 138. maddesinin 4. fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” denilmektedir. 

Yine İdari Yargılama Usul Kanununun 28. maddesinde, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez” denilmektedir. 

Bu iki emredici hüküm doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığının 657 Sayılı DMK’nin 76. maddesine istinaden merkez ve taşra teşkilatlarına sınavsız olarak yaptığı Şube Müdürü atamalarının, Ankara 15. İdare Mahkemesinin kararı doğrultusunda iptal edilerek mahkeme kararının yerine getirilmesi gerekmektedir.

Kamu hizmetlerini mevzuat doğrultusunda yürütmek, kariyer ve liyakat ilkelerini hayata geçirmek, kamu görevlilerini objektif kriterlere göre seçmek ve meslekte ilerlemesini sağlamak, hakkaniyetli bir kamu çalışma yaşamı düzenlemek istiyorsak bir an önce gereken iptal işlemlerini yapmak ve kamu vicdanını yaralamaktan vazgeçmek gerekiyor.

Abdullah Damar

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.