Sağlık Çalışanları 13 Maddelik Talebi CHP'ye İletti

Sağlık Çalışanları 13 Maddelik Talebi CHP'ye İletti
Genel Sağlık-İş Sendikası, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek sağlık çalışanları sorunlarını ve 13 maddelik talep metnini iletti.

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yaşadıkları ekonomik, sosyal ve özlük sorunların çözümüne yönelik talepleri içeren bir dosya sundu.

Genel Başkan Zekiye Bacaksız pandemide sağlık çalışanlarının artan sorunlarına dikkat çekerek, sağlık çalışanlarının ağır ve kötü çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.

Sağlık çalışanlarının taleplerini içeren yazı şu şekilde:

1) Genel Sağlık-İş‟in hazırladığı "Pandemi ve Sağlık Çalışanları: Durum, Sorun, Beklenti" Araştırma Raporuna (Mart 2021) göre; sağlık çalışanları üzerindeki fiziksel ve ruhsal sağlığı etkileyen faktörler pandemi sürecinde daha da belirginleşmiştir. Pandemi sürecinde çalışanlarının ekonomik sorunları da katlanarak büyümüştür. Araştırma raporu göstermiştir ki sağlık çalışanları yoksulluk rakamlarının çok altında gelir düzeyine sahiptir. Her dört sağlık çalışanından neredeyse üçü gündelik yaşamlarını sürdürmek için borçlanmak zorunda kalmaktadır. Tüm sağlık çalışanları insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşullarına kavuşturulmalıdır. Düşük ücret ve eşitsizliğe yol açan emekliliğe de yansımayan sabit ek ödeme ve performansa dayalı ek ödemelere son verilmelidir. Neredeyse asgari ücrete yaklaşan sağlık çalışanlarının aylık maaş hesaplamalarında asgarisi yoksulluk sınırı baz alınarak belirlenmelidir. Şeffaf olarak belirlenecek enflasyon oranları ve refah payı maaşlara yansıtılmalıdır.

2) Bütçe gelirleri; gelir vergisi yoluyla doğrudan, ÖTV, KDV gibi vergiler yoluyla da dolaylı olarak emekçilerin, emeklilerin sırtından sağlanmaktadır. Adaletli bir vergi politikası ivedi olarak yaşama geçirilmelidir.

3) Pandeminin başından beri gece-gündüz, hafta sonu demeden, izin kullanmadan büyük özverilerle hizmet veren sağlık çalışanlarının ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmelidir. Covid-19‟un kamu görevlisi olsun olmasın tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamında haklar veren özel bir düzenleme yapılmalıdır.

4) Siyasi iktidarın uygulamaya koyduğu gerek aile hekimliği modeli gerekse şehir hastaneleri modeli ile kamu sağlık hizmetlerinde sözleşmeli çalışma artmıştır. 657 sayılı yasa kapsamında olan memurlar ile aynı eğitimi alan aynı işi yapan sözleşmeli sağlık emekçileri, “iş güvenceleri” olamadan çalışmaktadır. Sözleşmelerinin feshedilerek her an işsiz kalma korkusu içinde yaşayan sözleşmeli çalışanlar, performans sistemi nedeni ile ay sonunda alacağı maaşı bile endişeyle beklemektedirler. Adil olmayan koşullarda gelecek kaygısı içinde sağlık hizmeti verirken, sağlığından olan sözleşmeli sağlık çalışanı üstüne bir de işini kaybedebilmektedir. Ciddi sağlık sorunları nedeniyle 180 günü aşan rapor alan bir sözleşmeli personel, işini kaybetme tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Sözleşmeli sağlık çalışanı yer değiştirme hakkı bulunmaması nedeni ile kimi zaman aile birliğini de sağlamamaktadır. Kamu hizmeti vermelerine rağmen adil ve insani olmayan koşullarda çalışan sözleşmeli sağlık emekçileri, pandemiye karşı savaşta da en önde mücadele etmektedirler. Genel Sağlık-İş olarak sağlık emekçileri ile ilgili taleplerimizin başında “iş güvencesi”, “insan  onuruna yaraşır bir ücret, yaşam ve emeklilik koşulları” gelmektedir. Farklı yasalara tabi olsalar da sağlık çalışanlarının en önemli beklentilerinden birisi “iş güvencesidir”. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu, 4924 sayılı sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında sözleşmeli statüde çalışanların veya 657 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamındaki “vekil” ebe ve hemşirelerin en önemli sorunları geleceğe güvenle bakamamaktır. Bunun sebebi ise iş sözleşmelerinin sürekli olmaması, kadro güvencelerinin bulunmamasıdır. Ülkenin ekonomik koşulları ve aldığı eğitim gereği hemşirelik, ebelik, acil tıp teknisyenliği gibi sağlık meslek yetkisine sahip sağlık çalışanları Bakanlığın kadrolu memur alımı yapmaması nedeniyle iş güvencesiz ve geçici nitelikli bu kadrolarda çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Bu kadrolara (geçici de olsa) atanmalarında 657 sayılı yasanın 48. maddesindeki devlet memurluğuna kabul şartları aranmaktadır. Tek farkları kadrolu memur olamadıkları için sadece belirli bir yerde ve belirli bir süre için çalışabilmektedirler. 657 sayılı yasa kapsamında olan memurların birçok hakları bulunmakta iken aynı işi yapan ve aynı eğitimleri almış bu emekçiler önemli haklardan yoksundurlar. Bu statülerde çalışan sağlık çalışanlarının onurlu mesleklerini ifa etmeleri iş güvencelerinin sağlanması için kendilerinin 657 sayılı yasanın 4/A kapsamına alınmaları ile sağlanacaktır. Siyasi iktidar, istisnai hallerde başvurması gereken sözleşmeli personel alımını kural haline getirmiştir. Çalışma barışını bozan, mağduriyetlere yol açan tüm sözleşmeli personel alımına son verilerek, 657 sayılı yasanın 4/A kadrosunda personel alımlar yapılmalıdır.

5) Fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı hakkı) yıl başına 90 gün olarak, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını kapsayacak ve geçmişe etkili olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

6) Tüm uyarılarımıza rağmen "15 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe giren ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na eklenen maddelerden ibaret olan düzenleme hem caydırıcılık hem de uygulama çelişkileri nedeniyle işlevsiz kalmıştır. Sağlık çalışanlarına şiddet gösterenlere, yaşam ve sağlık hakkını engelleyenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi adına sendikamızca hazırlanan Türk Ceza Kanunu‟nda kamu kurum ve kuruluşlarında sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemeler içeren Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı kanunlaştırılmalıdır.

7) 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu‟nda yer alan “Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı” düzenlemesi kaldırılarak, “Sağlık Hizmetleri Sınıfı”, “Yardımcı Hizmetler Sınıfı” düzenlemesi kaldırılarak, “Genel İdari Hizmetler Sınıfı” ibareleri altında bir bütün olarak düzenlenmelidir. Yine bu kapsamda ek göstergeler tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını kapsayacak şekilde kademeli olarak yükseltilmelidir.

8) Atama, nakil ve görevlendirmelerde objektif kriterler oluşturulmalı ve bu konuda tam bir şeffaflık sağlanarak kayırmacılıkların önüne geçilmelidir.

9) Sağlık hizmetlerinde var olan personel açığı pandemi ile daha da artmıştır. Bir an önce yeterli sayıda kadrolu ve güvenceli olarak sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı kapatılmalıdır.

10) Sağlık kurumlarında hasta ve çalışanlar tarafından birçok şikayete konu olan hizmet satın alma yoluyla yapılan yemek hizmeti önceden olduğu gibi kamu eliyle yapılmalıdır.

11) Kadınların en çok istihdam edildiği sağlık hizmetlerinde; sağlık çalışanlarının çocuk bakım sorunun çözümü için haftanın 7 günü, 24 saat kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi hayata geçirilmelidir.

12) Sağlıkta tüketimi kışkırtıcı özelleştirme süreci hem halkın sağlığı hem de sağlık emekçileri açısından yıkıcı sonuçlara yol açmaktadır. Sağlık çalışanlarının hak ve beklentilerini de karşılayacak biçimde sağlıkta dönüşüm programı ve döner sermaye performans sistemine son verilmeli, sağlık hizmetinin eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve etkin bir kamu hizmeti olarak yürütülmesi için  gerekli politikalar oluşturulmalıdır. Sağlıkta son verilmeli, Atatürk‟ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı ve emekçiden yana sağlık politikaları uygulanmalıdır.

13) Toplu sözleşmenin dayanağı olan 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu Anayasa‟ya aykırı olması nedeniyle meşru değildir. Demokrasinin gereği olan eşit örgütlenme özgürlüğü ve sendikal haklardan yararlanma olanağını halen yaşama geçirilmemiştir. Hükümet yandaş sendikal yapıları da kullanarak, çalışanların haklarını tek taraflı olarak belirlemektedir. „‟Sözde‟‟ toplu sözleşme, hakem heyeti, asgari ücret tespit komisyonu gibi düzenlemeler birer aldatmacadan ibarettir. Hükümet her şeyi bütçe kanununa koyduğu ödeneklerle tek taraflı olarak belirlemeye devam etmektedir. Kamu görevlileri sendikaları ve toplu sözleşme kanunu yeniden düzenlenmeli, bu garabet ortadan kaldırılmalıdır. Genel Sağlık İş olarak sunduğumuz taleplerimizi sadece sendikamız üyelerinin değil tüm sağlık emekçilerinin acil talepleri olarak görüyoruz. Taleplerimizin partinizce dikkate alınarak desteklenmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını takdirlerinize sunarız.

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum