Başkanlık Sisteminde Eğitim Yönetimi Nasıl Olacak?

Başkanlık sistemi ile eğitim yönetiminde de yeni bir dönem başlayacak. MEB bürokrasisinin her kademesi yeni sistemden etkilenecek. MEB merkez teşkilatı ile külliyede kurulacak kurul ve ofisleri bir kenara bırakarak, taşra teşkilatı ve okul yönetimleri üzerinde konuşmaya, tartışmaya ihtiyaç var.

Yeni dönemde eğitim yönetimini etkileyecek önemli bir husus, bütçe kullanımı olacaktır. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile hedeflenen, yerinden yönetim veya bütçe bazlı okul yönetimi, gerçekleştirilemeyen bir hedef olarak kalmıştır. Mevcut bütçe yönetiminde, kaynaklar etkili kullanılamamakta ve okul idarelerinin büyük mesaisini işletme işleri almaktadır.

Yeni sistem, bakanlıktan okullara ödenek çıkardığını söyleyen aracılar ve bu aracılarla iş tutan bazı mal müdürlerinin keyfi uygulamalarına engel olmalıdır. Okul yapımından kırtasiye harcamalarına kadar, bütün bütçe kullanımını illerde tek elde toplayacak, zaman kaybetmeden belirlenen önceliklere göre hızlıca harcama yapılabilen bir mali sistem kurulmalıdır. Okul idarelerinden mali yük alınmalı ve idareciler sadece eğitimle uğraşmalıdır. Günümüz imkânlarıyla, eğitime ivme katacak bu sistem çok rahat kurulabilir.

Dikkat etmemiz gereken bir husus da şudur: Yeni dönemi, ekip halinde yöneterek beş yılın sonunda hesap verme ilkesi mi yoksa seçim ittifakları mı şekillendirecek? 

Mevcut duruma bakacak olursak, şube müdürlüğü yazılı sınavı yapıldı, sözlü sınavı yapılacak. Seçim öncesi, Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği, görece liyakate öncelik verecek şekilde değiştirildi. Mülakat sonuçları açıklandı, doğal olarak tartışmalar başladı. Seçim ittifakının, mülakat sonuçlarına yansıdığı değerlendiriliyor. Buna rağmen bir kesimin verdiği tepki yine ölçüsüz ve özensiz. 

Görevlendirmeler yapıldığında, hakkaniyete uygun oranda yönetici adayı görevlendirilmiş olanların bir kaşık suda fırtına koparmaları nerede duracaktır?

Başkanlık sisteminin tılsımı, ekip halinde yönetmektir. Birileri, yeni dönemin ruhunu anlayarak ekibin bir parçası olmayı başaramayacaksa, zaman kaybetmenin bir anlamı yoktur. Son beş yıl içinde, okul yöneticilerimizin gösterdiği performans liyakatin, birilerinin tekelinde olmadığını çok açık ve net bir şekilde göstermiştir.

Umalım ki yeni öğretim yılı başına kadar, yeni bakanlık yapısı, eğitime ivme katacak şekilde kurulsun, kutuplaşmalara en azından eğitimde son verilsin, sakin ve dingin bir eğitim ortamında daha iyisini yapabilmek için hep beraber çaba sarf edelim.

Öğretmenin eğitimdeki önemi yeniden keşfedilsin ve yeni dönemde merkeze öğretmen yerleştirilsin. Hizmet içi eğitimlerle, yeni düzenlemelerle öğretmenler hem daha fazla katkı sunsun hem daha fazla değer görsün. 

Eğitimde ihtiyacımız olan:
Eğitimi, liyakatli ve dertlilerden oluşan ekiplere teslim etmektir. 
Eğitime yeni bir yaklaşım getirmektir.
Eğitim sistemimizi sınav baskısından kurtarmak için; yönlendirme, ilgi,  yetenek ve okul başarısına dayanan esnek bir sistem kurmaktır.
Öğretmene değer vermek ve öğretmene yatırım yapmaktır.
Her şeyden önce istikrarı yakalayıp, bir sistemde sabretmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Talat YAVUZ Arşivi