7 soruda 7. Dönem Toplu Sözleşme süreci

7 soruda 7. Dönem Toplu Sözleşme süreci
7. Dönem Toplu Sözleşme için yetkili konfederasyon ve sendikaların sunduğu dosyalarda 936 teklif vardı. Doğal olarak akla gelen ilk soru bu kadar teklifin mümkün olup olmadığı.

Aslında sendika ve yetkili konfederasyonun sunduğu tekliflerin tamamı yeni tekliflerden oluşmuyor. Önceki dönem sözleşmelerde karara bağlanan konular da yeniden toplu sözleşme masasına sunuluyor.

1) Peki, mevcut kazanımlar zaten hak edilmiş kazanımlar değil mi? Neden her toplu sözleşme döneminde geçmiş kazanımlar tekrar müzakere ediliyor?

Instagram sayfamızı takip etmek için tıklayınız
 

4688 sayılı Kanun'a göre memurların toplu sözleşmesinin geçerlilik süresi iki mali yıl ile sınırlı. Bu nedenle toplu sözleşme kazanımları müktesep hak oluşturmayıp, iki yıllık sürenin sonunda yeniden imza altına alınmadığı sürece hükümsüz hale geliyor. Bu yüzden sendikalar toplu sözleşme masasında bir taraftan yeni kazanımlar için çaba sarf ederken bir taraftan da mevcut kazanımların hükümsüz kalmaması ve devamı için uğraşıyorlar. Toplu sözleşme masasına oturan yetkili konfederasyon ve sendikaların ilk amacı, mevcut kazanımların devamını sağlamak; nihai amacı, talepleri karşılayacak yeni kazanımlar üretmek oluyor.

2) 7. Dönem Toplu Sözleşmede memurların geneline yönelik görüşmeler neden mutabakatsızlıkla sonuçlandı? Hakem Kurulu'na niçin gidiliyor?

Müzakere sürecinin son günü, yaklaşık 8 saatlik uzun müzakereden kısmi uzlaşma çıktı. Peki, taraflar neden anlaşamadı ve hangi maddeler toplu sözleşmeyi hakem heyetine gitmeye mecbur bıraktı? Bunda en önemli etken, Memur-Sen'in yüzdelik zam teklifi ile işverenin teklifi arasında büyük bir fark bulunması, zam teklifinin MB'nin enflasyon tahmininin altında kalması ve refah payı içermemesi en önemli etken. Ama bunların dışında Memur-Sen'in kira yardımı, gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesi, YHS'nın GİHS'ye geçirilmesi, bayram ikramiyesi, enflasyon farkının aylık yansıtılması, yüzdelik zammın üçer aylık dönemlerde ödenmesi gibi tekliflerinin karşılıksız kalmasının da imza atılmamasında etkili olduğu ifade ediliyor.

3) Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun yapısı nasıldır?
Gözler toplu sözleşme masasından hakem heyetine çevrilmişken şimdi heyetin yapısı ve kimlerden oluştuğu en çok merak edilen sorular arasında yer alıyor. Yüzdelik zam oranı başta olmak üzere pek çok önemli başlıkta karar verecek olan Hakem Kurulu, 11 üyeden oluşuyor ve her toplu sözleşme dönemi için yeniden belirleniyor.

Kurul üyeleri; Cumhurbaşkanınca yüksek yargı mensuplarından seçeceği bir başkan; üye sayısı itibarıyla en fazla üyeye sahip konfederasyon tarafından belirlenecek iki, ikinci ve üçüncü sırada bulunan konfederasyonlardan birer üye, sendikaların önerdiği ve Cumhurbaşkanınca seçilen bir akademisyen üye, Cumhurbaşkanınca belirlenen bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından dört üye, Cumhurbaşkanınca belirlenen bir akademisyen üyeden oluşuyor. Kısacası 11 üyenin 6'sı hükümet, 5'i sendikalar tarafından belirleniyor.

    WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
 

4) Toplu sözleşmeyi Hakem Kurulu'na götürmek kazanım üretir mi?

Hakem heyetinin bu yapısı dikkate alındığında hakem sürecinin memurlar için kazanç sağlayıp sağlamayacağı merak konusu. Toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde gerek kamu görevlilerinin geneline yönelik gerekse hizmet kollarına yönelik mutabakata varılan maddelerin Hakem Kurulu tarafından aynen kabulü gibi bir zorunluluk bulunmuyor. Hakem Kurulu'na gidilmesi, ne elde edileceğinin veya neyin kaybedilebileceğinin bilinemeyeceği, mevcut kazanımların dahi tartışma ve yerindelik konusu edilebileceği bir belirsizliği beraberinde getiriyor.

Toplu sözleşmenin hakeme gitmesi tercih edilen bir durum değil, uzlaşmazlık durumunda kaçınılmaz bir sonuç. Hatırlanacağı üzere, 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde, Hakem Kurulu hükümetin önerdiği rakamları aynen onaylamış ve yetkili konfederasyon tarafından noterlikle suçlamıştı. Bu nedenle sendikalara göre en iyi toplu sözleşme, şartlar el verdiği müddetçe imzalanan toplu sözleşmedir.

5) Genele ilişkin maddelerde ve yüzdelik zamda mutabakata varılmamışken, hizmet kolları toplu sözleşmeleri neden imzalandı?

Memurların geneline ilişkin toplu sözleşme görüşmeleri uzlaşmazlıkla sonuçlanmış ise de hizmet kollarında çok sayıda madde üzerinde uzlaşıya varılmış, bazı mevcut kazanımlar geliştirilmiş, bazı konularda yeni kazanımlar elde edilmişti.

Ancak genele ilişkin görüşmelerde uzlaşılan maddeler tespit tutanağıyla kayıt altına alınırken hizmet kolu maddelerinin hükümet tarafından tutanağa yazılmadığı biliniyor. Hakeme gitmesi durumunda bu maddeler de Hakem tarafından görüşüleceğinden, sendika yetkililerinin ifadelerine göre; tam da bu nedenle üzerinde uzlaşılarak kazanıma dönüşen maddelerin Hakem Kurulu tarafından yok sayılmaması, bu kazanımların ve hakların korunması için hizmet kollarında imza atılmasına karar verildi. Çünkü 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde de hakeme gidilmiş, orada kazanılan haklar yok sayılarak hak kayıplarına neden olunmuştu. Bu nedenle daha önce karşı karşıya kalınan olumsuzlukların yeniden yaşanmaması için hizmet kolları toplu sözleşmelerinin imza altına alındığı düşünülüyor.

6) Hizmet Kollarında toplu sözleşme imzalanmamış olsaydı nasıl bir sonuç ortaya çıkabilirdi?

Daha önce de 5. Dönem Toplu Sözleşme'de Kamu İşveren tarafı uzlaşılan maddeleri içeren bir "toplantı tutanağı" düzenlemesi gerekirken, tek taraflı olarak hiçbir konuda uzlaşılamadığı yönünde bir "tespit tutanağı" tutmuş; böylece uzlaşılan konular ve kazanımlar yok sayılmıştı.

7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hizmet kollarına ilişkin uzlaşılan maddeleri içeren "toplantı tutanağı" mevcut olmadığı için, 5. Dönemde karşı karşıya kalınan olumsuz sonucun tekrar etmesi güçlü bir ihtimal olarak sendikaların önünde duruyordu. Şayet hizmet kollarında sözleşme imzalanmamış olsaydı, tarih tekerrür edebilir, muhtemelen kazanımlar da hakeme gider ve orada hakemin inisiyatifine bırakılarak hak kaybı ortaya çıkabilirdi.

7)4688 sayılı Kanun neden bu kadar tartışılıyor?
4688 sayılı Kanun, sendikaların itirazlarına bakıldığında düzenlendiği 2001 yılı itibariyle gerekli ancak bugün için yetersiz bir Kanun görünümünde.
Yasayı yetersiz kılan birkaç önemli husus var. Milyonlarca memuru ilgilendiren toplu sözleşmenin bir aylık süreye sıkıştırılması, toplu sözleşme görüşmelerinde üzerinde uzlaşılan konuların gün be gün tutanağa bağlanmaması, grev hakkını içermemesi, kapsamının sadece mali ve sosyal haklarla sınırlı olması, kamu personelinin bir kısmının sendikal örgütlenmesinin yasaklaması, Hakem Kurulu'nun adil ve bağımsız karar vermesini zorlaştıran yapısı nedeniyle nerdeyse bütün sendikalar, Kanun'un köklü bir değişikliğe uğraması gerektiğini ifade ediyor.

memurlar.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.