Kamu Sen'den Sözleşmeli Personelin Kadroya Geçirilmesi İçin Komisyon Kurulsun Çağrısı

Diğer kamu kurumlarında da var elbet ama “Sağlık” deyince iş başka…

Daha önce de paylaşmıştık sizinle kamu hastanelerinde çalışanların kadro statülerini…

Nereden bakarsanız bakın 7- 8 farklı kadro var…

4/A’dan başlayıp 4/D’ye kadar uzanan…

657’den, 4924’lere giden…

Süresizden, sürekliyle devam eden…

Bu arada sanki ev kiralayacak veya satın alınacakmış gibi 3+1’lerin olduğu çeşit çeşit kadro var sağlık alanında.
Hepsi Sağlıkta Dönüşüm Programıyla girdi hayatımıza…
Daha önceki yıllarda ise sağlık personeli ağırlıklı olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/A maddesi kapsamında “memur” olarak istihdam edilmekteydi.
Neyse bunlar oldukça teknik konular ama iş huzuru ve barışını bozmakta…

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de el attı konuya.

Başkan Kahveci, aynı okuldan mezun olmuş, aynı sınava girmiş, aynı işi yapan personelin farklı statülerde, farklı haklarla çalıştırılmasının adalet ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu.

Kamu çalışanlarının harfler ve rakamlarla bölünmeyi değil, aileleriyle bir arada, adil, hakkaniyetli, güvenceli ve kadrolu bir çalışma hayatını hak ettiğini savunan Başkan Kahveci, “Sözleşmeli personel istihdamı kamunun kanayan yarasıdır. İstisnasız tüm güvencesiz personel kadroya geçirilmeli bu drama bir son verilmelidir.” dedi.
Kamu sağlık kurumlarında değişik kadrolarda aynı görevi yapanların özlük hakları farklı, aldıkları maaşlar da farklı…

Birileri devletin imkanlarından yararlanırken, diğerleri bakmak ve kabul etmekle yetinmek zorunda kalıyor…
Hani bir söz var ya, o geldi şimdi birden aklıma!
“Biri yer biri bakar…”

Sizce bu sistem adaletti ve hakkaniyetli mi?

Evet, devam edelim Başkan Önder Kahveci’nin açıklamasına.
Başkan Kahveci, kamu personel sisteminde istikrar ve adaleti sağlamanın tek yolunun, çok başlı yapıyı sonlandırarak tüm güvencesiz sözleşme personeli kadroya geçirmek olduğunu ifade etti.

Başkan Kahveci şöyle konuştu:
“Sözleşmeli personel bile kendi içinde süresiz, 4/B’li,5393’e tabi, 3+1’e tabi, 4/C’den 4/B’ye geçenler, vekil ebe-hemşire-imam, fahri, kamu dışı sağlık çalışanı şeklinde ayrımcılığa tabi tutulurken; kamu hizmetlerinde etkinliğin, personel sisteminde istikrarın, çalışma hayatında adaletin sağlanması imkansızdır. Sözleşmeli personele kadro, keyfiyet değil gerekliliktir. 3600 Ek gösterge çalışmalarının yanı sıra sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin olarak da tüm tarafları kapsayan bir komisyon kurulmalı ve ailelerin parçalanma nedeni haline gelmiş olan sözleşmeli istihdamı artık tarihe karışmalıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak en büyük arzumuz, insan onuruna yaraşır bir iş, bütün kamu çalışanlarının annesi, babası, eşi ve çocuklarıyla bir arada yaşama hakkına kavuşmasıdır. İş güvencesi, tayin, kurum değişikliği, aile birliği, görevde yükselme gibi haklardan mahrum bir istihdam modeli kabul edilemez.”

Doğru söze ne demeli!

Lale Akasoy / Yeni Dönem

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ