Zorla Proje Olmaz, Zorla Yetenek Geliştirilmez!

Yetenek, bir kişinin herhangi bir şeyi anlaması, yapabilmesi veya o işi yerine getirme yeterliliği ve gücü olarak bilinmektedir. 
Her insanın farklı alanlarda, kendini özgü bir yeteneği olabilir. 
Örneğin, bazı insanlar zihinsel yeteneğe, bazı insanlar müzik yeteneğine, bazı insanlar görsel sanatlar yeteneğine, bazı insanlar güzel sanatlar yeteneğine, bazı insanlar da sporun dallarında yetenekli olabilir. 
İnsanlardaki yeteneğin ortaya çıkması erken çocukluk eğitiminden başlayarak özellikle ilkokul kademesinde yoğunluk gösterir. Yeteneğin ortaya çıkması ve tespit edilmesi sözünü ettiğimiz eğitim ve öğretim kademelerinde öğretmenin yaptığı çeşitli etkinlikler ve bilim-sanat merkezleri gibi yeteneklerin merkezi düzeyde tespit edilmesiyle ilgili kurumların seçme süreçleri ve okul içinde yapılan diğer etkinlikler yetenekli öğrencilerin tespitinde önemli kilometre taşlarıdır.
Ancak son dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığının veya il milli eğitim müdürlüklerinin gerçekleştirdiği Teknofest, Deneyap Atölyeleri, Okul Spor Kulübü Çalışmaları ve bazı mahalli etkinlikler öğrencilerin yeteneklerinin tespit edilmesinden çok zorunlu olarak katınılması gereken etkinlikler hâline dönüştürüldü. Öyle ki;
-Teknofeste her sınıf en az iki projeyle katılacak.
-Deneyap Atölyeleri seçme sınavına neredeyse sınıfın tümü katılacak, 
-Okul spor kulüplerine en az … sayıda öğrenci kaydedilecek, en az … öğrenciye lisans çıkarılacak,
-Sosyal kulüp etkinlikleri çerçevesinde, kağıt üstünde de olsa birkaç yere gezi etkinliği düzenlenecek, şeklindeki resmi yazılar okullara sürekli gözderiliyor. 
Hatta kimi işgüzar okul yöneticileri, bu tür etkinliklere her öğretmenin katılmasını zorunlu tutarak, katılım sağlamayan öğretmenlere mobing uygulama yoluna bile başvurmaktadır.
Öğretmenler, okul yönetimi ve velilerle işbirliği yaparak eğitim öğretim etkinliklerinin yanında öğrencinin yeteneklerinin tespit edilmesi ve çocukların bu yetenekler doğrultusunda yetiştirilmesi için ellerinden gelen çabanın en azamisini göstermelidir. 
Bütün öğretmenlerin de bu çabanın içinde olduğunu gözlemliyoruz.
Ancak, yazının başında da ifade ettiğimiz gibi bu etkinliklere katılımın fiilen zorunlu hale getirilmesi ne öğrencilere, ne de eğitim sistemine herhangi bir katkı sağlamayacak, olsa olsa öğretmenlerin çalışmalarına müdahale anlamına gelecek, öğretmenin ve öğrencinin motivasyonunu ortadan kaldıracaktır. Çünkü öğrencinin kapasitesi, yeteneği, motivasyonu ve projelere katılma isteği, zorlamayla değil, okul içinde yapılan özendirici çalışmalarla, sınıf içinde yapılan eğlenceli etkinliklerle gerçekleşir.
Bizden söylemesi…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Abdullah DAMAR Arşivi