Kamu görevlilerine yönelik disiplin cezası affı artık çıkarılmalıdır

Disiplin cezası affı tarihine baktığımızda son kırk yılda 03.01.1986, 07.07.1992, 03.09.1999 ve 04.07.2006 tarihlerinde kamu görevlilerinin disiplin cezalarının affedildiği görülmektedir. Tarih aralıklarına bakıldığında yaklaşık olarak yedi yılda bir disiplin cezası affı düzenlemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak son 17 yıldır herhangi bir disiplin cezası affı düzenlemesi olmadı. 

WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ

Devlet kurumlarında amir sıfatıyla çeşitli pozisyonlarda görev yapan görevliler maiyetindeki memurlara karşı önyargılı, kişisel çıkarlarını öne çıkaran, ego tatmini amaçlı yıldırma politikası izleme gibi farklı yaklaşımlarla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. Maddesinden hareketle disiplin cezasına başvurmaktadır. Bu olumsuz yaklaşıma maruz kalan memur durumu genelleştirebilmekte ve devlete karşı bağlılığı ve duyarlılığı büyük yara alabilmektedir. Bu durum devletimizin yürütmüş olduğu kamu personeli politikasıyla son derece çelişmektedir. Bu kapsamda 2006 öncesi yaklaşık yedi yılda bir uygulanan disiplin cezası affının 17 yıldır uygulanmaması, kamu görevlilerimizi zor durumda bırakmakta, onların çalışma şevklerini kırabilmekte ve mağduriyet psikolojisiyle istenmedik davranışlar sergilemesine zemin oluşturabilmektedir. 

Ayrıca 14 Şubat 2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanan Öğretmenlik Meslek Kanununa da değinmek gerekir. Bu kanunda uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik kariyer basamakları için kademe durdurma cezası almamış olmak şartı koşulmuştur. Bu maddenin kanuna aykırı olduğu düşünülmektedir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. Maddesinin D bendinde bazı suçlar tanımlanmış ve bunun karşılığı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası uygun görülmüştür. Ancak Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte öğretmene 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. Maddesinde olmayan bir ceza uygulaması yapılmaktadır. Bu durum anayasaya aykırı olarak değerlendirilmektedir.

Bununla birlikte bu kanun çıkmadan önce kademe ilerlemesi durdurulması cezası almış ve yasal kaldırılma süresi olan on yılı beklemekte olan öğretmenlere bu kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte yeniden ceza verilmiş olmaktadır. Üstelik evrensel ceza kanununda  yer alan “Kanunilik İlkesi” çerçevesinde bir suçun yürürlükte olan hükümlere göre cezalandırılacağı, yeni bir düzenlemenin yeni yaptırım içerdiği durumlarda geçmişe etkili bir biçimde uygulanamayacağı dikkate alındığında Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkmadan önce kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezasını almış kamu görevlilerinin anayasanın ruhuna aykırı olarak kariyer basamaklarını tırmanmasının engellenmesinin son derece yanlış olduğu değerlendirilmektedir. Buradan hareketle, öğretmenlik Meslek Kanununun yürürlüğe girdikten sonraki durumlarda sağlıklı bir biçimde uygulanabilmesi için de disiplin cezası affının çıkarılmasının ne kadar gerekli olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak 17 yıldır uygulanmayan ve yüzbinlerce kamu görevlisinin umutla beklediği ‘Disiplin Cezası Affı’ düzenlemesini yetkililerin acilen gündeme alması gerektiği değerlendirilmektedir.