Toplu sözleşmede bayram ikramiyesi, kira yardımı ve vergi diliminin sabitlendiğini göremedik

Toplu sözleşmede bayram ikramiyesi, kira yardımı ve vergi diliminin sabitlendiğini göremedik
Bugün Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı önünde Hakem heyeti yedinci dönem toplu sözleşme görüşmelerine devam ederken, Savunma Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (Savdes-Sen) basın açıklaması gerçekleştirdi.

7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde, Kamu İşveren Heyeti ile zam konusunda anlaşma sağlanamaması üzerine yetkili konfederasyon Memur-Sen'in başvurusuyla 26 Ağustos'ta çalışmalarına başlayan kurul, 5'inci kez bir araya geldi. Sayıştay Başkanı Metin Yener başkanlığında saat 10.00'da başlayan toplantıda, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024 ve 2025'te yapılacak zam oranı kararlaştırılacak

Memur ve emeklilerinin 2024-2025 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirlenmesine yönelik 01 Ağustos 2023 tarihinde başlayan 7'nci Dönem Toplu sözleşme süreci, 50'si genel ve 291'i hizmet kollarında olmak üzere toplam 341 madde üzerinde uzlaşma sağlandığına, dikkat çeken Cengiz, "Oransal zamlar konusunda anlaşma sağlanamadığı ve Kamu Görevlileri Hakem Heyetine bırakıldığı açıklaması ile yeni bir yola girmiştir. 21 gün süren toplu sözleşme sürecinde ilk defa yeni bir yöntem denendiğini, uzlaştık ve uzlaşamadık tabirlerinin bir arada olduğu karma bir yöntemin diğer bir deyişle; "Masadan kaçmadık, sorumlulukta almadık yöntemi" dedi.

"Ne var derseniz? Bol bol vaat, sıfır kazanım"

Instagram sayfamızı takip etmek için tıklayınız
 

Kazanım olarak açıklanan 341 maddeye bakıldığında ne yoksulluk sınırı üzerinde ücret, ne bayram ikramiyesini, ne eş ve çocuk yardımı artışını, ne kira yardımını, ne emekli ikramiyesi artışını, ne 8.077 TL seyyanen zammın taban aylıklara yansıtılmasını, ne de vergi diliminin %15'te sabitlendiğini göremediklerini vurgulayan Cengiz sözlerine şöyle devam etti: Bir yıl boyunca çözeceğiz vaatleri verilen, reklamları yapılan sınıf ve kadrolar bazındaki sorunlara yönelik çözümleri de göremedik.Mutabakat metninde, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması da yok, Kamu Mühendislerinin sorunları ve talepleri de yok. Kariyer Uzmanlıklarında merkez-taşra ayırımının kaldırılması da Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Sözleşmeli Personelinin ücretlerinin adaletli bir şekilde artırılması da kamu şefleri ve müdürlere görev ve makam tazminatı verilmesi de yok.Sosyal Güvenlik Kurumu, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Personelinin mali haklarının iyileştirilmesi de yok. Biz göremedik.Ne var derseniz? tabi ki enflasyon beklentisi altında sıfır zam, fazla çalışma ücretinin saat başı 5,40 TL artırılması. Yani bol bol vaat, bol bol yalan ve sıfır kazanım".

"Açlık sınırı ile burun buruna yaşam mücadelesi vermeye sürüklendik"
12 yıl boyunca yedinci toplu sözleşmede de yetkili konfederasyon ve bağlı sendikalar tarafındanne yazık ki toplu sözleşme masalarında yeterince savunulmadıklarını altını çizen Cengiz, "hakkımız olanı dahi alamadık,yoksulluk sınırı altında ve açlık sınırı ile burun buruna yaşam mücadelesi vermeye sürüklendik. Düşünün, Merkez Bankasının 2024 yılı için açıkladığı enflasyon tahmini %33, karşılığında yapılan teklif %25, Merkez Bankasının 2025 yılı enflasyon tahmini %15, karşılığında teklif %11... Bu teklif, Allahtan reva mıdır?Kaldı ki, TÜİK enflasyon sepeti ile memurun enflasyon sepetinin aynı olmadığını, TÜİK sepetinde gıda payının %25, memurun ihtiyaç sepetinde ise %40 olduğunu ve gıda enflasyonunun TÜFE'den en az %10 daha yüksek çıktığını hepimiz biliyoruz.2İşte bu nedenle, "7'nci Dönem Toplu Sözleşme teklif ve süreci hem içeriği hem de sonucu itibariyle ruhsuz, samimiyetsiz ve aldatmaca üzerine kurulu bir tiyatrodur." diyoruz. Yıllardır, aynı tiyatroyu izliyor, her seferinde farklı sonuç bekliyoruz. Halbuki, senaryo aynı, oyuncular aynı, bizler aynı."Ne de olsa, bir haftada alışır, sonra da unuturuz." Maalesef, sahnelenen toplu sözleşme tiyatrosu bu senaryo ile sonlanıyor. Ancak, herkes bilsinki biz buna müsaade etmeyeceğiz. Unutmayacağız, nutturmayacağız" ifadelerinde bulundu.

"Süreçte, sadece enflasyon altında ezilmedik, yer yer inim inim inledik. Belki ilgililer farkında değil, ancak memur ve emekli ekonomik krizi çoktan aştı, resmen buhran yaşıyor.Gelinen durumda, buhrandan kurtuluş için toplu sözleşme masası treni de kaçmıştır. Artık, bugün açıklanacak Hakem Heyeti kararı ikinci bir umut olarak beklenmektedir diyen Cengiz açıklamlarına şöyle devam etti: Hakem heyeti kararından da umut verici bir sonuç çıkmaması halinde; üçüncü yol, önümüzdeki süreçte hükümetimizin çıkaracağı torba yasalar ile sınıf ve kadrolar bazında birtakım düzenlemeler yapılması elzemdir. Çıkarılacak torba yasalar çerçevesinde;

- En düşük memur maaşı, yoksulluk sınırı üzerinde olmalı, vergi dilimi %15'te sabitlenmeli, ülkenin büyüme oranında refah payı her yıl ücretlere ayrıca yansıtılmalıdır.

    WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
 

-Ocak ve Temmuz ayları ile Ramazan ve Kurban Bayramları olmak üzere yılda dört defa net birer maaş tutarında ikramiye verilmelidir.

-7456 sayılı Kanun ile seyyanen verilen 8.077 TL, taban aylıklara eklenerek emekli ücret ve ikramiyelerine de yansıtılması sağlanmalıdır.

- Sosyal yardımlar kapsamında; aile yardımı 3.000 TL'ye, çocuk yardımı her bir çocuk için 1.000 TL'ye çıkarılmalı, yemek yardımı kapsamında öğle yemekleri memurlara ücretsiz verilmeli veya maliyeti hesaplanarak 22 gün üzerinden memurlara topluca ödenmeli, tayın bedeli katsayısı 2.100'den 6.000'e çıkarılmalı, Giyecek Yardımı Yönetmeliği güncellenmelidir.

-1994 ila 2005 yılları arasında 375 sayılı KHK kapsamında memurlara ödenen "Lojman Tazminatı" üç grup halinde 7.500 TL ila 8.500 TL aralığında olacak şekilde tüm memurlara yeniden ödenmelidir.

-Emekli ikramiyesi, TOKİ'nin 100 m² konut maliyetini karşılayacak seviyeye çıkarılmalıdır.

-Çalışırken birinci dereceye gelmiş tüm memurlara, sınıf ayırımı ve herhangi bir şart getirilmeksizin 3.600 ek gösterge verilmeli, hiyerarşik düzen çerçevesinde tazminat yansıtma oranları artırılmalı, ayrıca 5510 sayılı Kanuna göre işe alınan memurlar ile 01 Ekim 2008 tarihinden sonra işe alınan 5434 sayılı Kanuna tabi memurların emekli maaşı bağlama sistemi eşitlenmelidir.
-Memurların, sınıf, kadro ve derece bazında mali haklarını düzenleyen 17 Nisan 2006 tarihli "Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlar Kararı" ile 375 sayılı KHK ve eki cetveller, sil baştan yeniden düzenlenmeli, adalet ve hakkaniyet sağlanmalıdır.

-Kamunun kanayan yarası "Yardımcı Hizmetler Sınıfı" kaldırılmalı, mevcut personel eğitim ve mesleklerine uygun diğer hizmet sınıflarına atandırılmalıdır. Toplu sözleşmede, sadece itfaiyecilerin sorununu çözmek adalet ve hakkaniyeti zedelemektedir.

- Kamuda branşlaşmayı sağlamak amacıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36'ncı maddesine, "Savunma ve Güvenlik Hizmet Sınıfı", "Mali Hizmetler Sınıfı", "Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı" ve "Adalet Hizmetleri Sınıfı" ihdas edilmelidir.

- Şef, Müdür Yardımcısı, Başmühendis ve Müdür/Şube Müdürü kadrolarında görev yapan orta ve alt düzey yönetici personele hiyerarşik bir düzen içerisinde 8.000 puana kadar görev ve 2.000 puana kadar makam tazminatı verilmeli, ek gösterge ve tazminat yansıtma oranları artırılmalı, müstakil birim müdürlüğü yapan personele "temsil tazminatı ve temsil ödeneği" verilmelidir.

-Eşdeğer mesleklerin mali ve sosyal haklarından oldukça geride kalarak mesleki itibar kaybına uğrayan kamu mühendislerimizin, mali hakları yeniden düzenlenmeli, teknik sorumluluk tazminatı verilmeli, emekli kamu mühendislerine 15.000 puan karşılığı ek ödeme yapılmalı, "Mühendislik Meslek Kanunu" çıkarılmalıdır. Tekniker ve Teknisyenlerin ek gösterge, tazminat yansıtma oranları, özel hizmet ve ek özel hizmet tazminatları da hiyerarşi içerisinde artırılmalıdır.

-Kariyer uzmanlıklarında taşra-merkez ayrımı kaldırılmalı ve kariyer uzmanları arasında mali hak dengesi sağlanmalı, Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanlarının görev tanımları yapılarak, inceleme yetkisi verilmelidir. Ayrıca, Gelir İdaresi çalışanlarımızın vergi vb. kamu borçlarının yapılandırılması kapsamında artan iş yüklerinin tazmini için "Mali Hizmetler Tazminatı" verilmelidir.

-Dışişleri Bakanlığı yurtdışı teşkilatında görevli "sözleşmeli personelin" ücretleri ülkenin şartlarına göre en az iki kat artırılmalı, ülkenin enflasyon farkları ücretlere yansıtılmalı, sıla bileti, eğitim yardımı, kira yardımı gibi sosyal yardımlardan yararlanmaları sağlanmalıdır. %5'lik bir ücret artışının personelin mağduriyetini gidermeyeceğinin ve derdine derman olamayacağının bilinmesi gerekmektedir.

-Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli memurlara, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda yapılacak düzenleme ile "4.000 gösterge puanı karşılığı Ek Ödeme" verilmelidir.

- EYT ve prim borçlarının yapılandırılması kapsamında iş yükü oldukça artan Sosyal Güvenlik Kurumu personeline, ayrıca "%50 oranında Sosyal Güvenlik Tazminatı" ödenmeli, kurum içinden atama yapılacak şekilde "Sosyal Güvenlik Uzmanı ve Uzman Yardımcısı" kadroları ihdas edilmelidir.

-Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünde fazla çalışma karşılığında üniformalı personele verilen "Asayiş Tazminatı", bu kurumlarda görevli Devlet memurlarına da verilmelidir.

-Başta Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Birliği Başkanlığı olmak üzere kamuda "Mütercim ve Tercüman" olarak istihdam edilen personelin kadroları; ileri seviyede yabancı dil bilgisine sahip olma ve görevin teknik uzmanlık gerektirmesi nedenleriyle "Teknik Hizmetler Sınıfına" alınmalı, özel ve ek özel hizmet tazminatları %50 oranında artırılmalıdır.

-15 Ocak 2016 tarihinden sonra kamu kurum ve kuruluşlara açıktan atama suretiyle istihdam edilen Devlet memurları ile kadroya geçirilen sözleşmeli personele, geçmiş dönemlerde olduğu gibi ilave bir derece verilmesi sağlanmalıdır.

-Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği mülakat sınavları kaldırılmalı, yazılı sınavlar ÖSYM tarafından iki yılda bir KPSS benzeri tek elden merkezi olarak yapılmalıdır.

Savdes-Sen Genel Başkanı Tuncay Cengiz, son olarak "Polyanacılık oynayacak vakit çoktan geçilmiştir.Sabır boyun eğmek değil, mücadele etmektir. Artık sabır da kalmamıştır.Siyasallaşmış ve pasifize edilmiş sendikacılığın memurları getirdiği durum ortadadır. SAVDES-SEN olarak, siyasallaşmış sendikacılığı reddediyor, "gelecek ve kurtuluş" tam bağımsız sendikalardadır" diyor, yaşananları unutmadan emeğe ve alın terine sahip çıkmaya devam edeceğimizi belirtti."dedi.

memurlar.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
5 Yorum