Kamu Personel Rejiminin Kanayan Yarası: Yardımcı Hizmetler Sınıfı

x – paragrafında düzenlenen Yardımcı Hizmetler Sınıfı; “Kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek, hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak;

ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi ana hizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4’üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar” şeklinde düzenlenmiştir

WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ

657 Sayılı DMK’nın yürürlüğe girdiği zamanın şartlarına göre ihdas edilen Yardımcı Hizmetler Sınıfının görev tanımı içinde yer alan hizmetler; özellikle 80’lerin sonu 90’ların başında üçüncü şahıslar (taşeron) eliyle gördürülmesi düzenlemesinin başlamasıyla, Yardımcı Hizmetler Sınıfı yasal olarak mevcut, fiilen miadını doldurmaya başlamıştır.
YHS’nin kaldırılmasına yönelik tartışmalar 2005 yılında başlamış, 2021 yılındaki Toplu Sözleşme görüşmelerinde; 3600 ek gösterge, sözleşmeli personele kadro verilmesi konuları ile birlikte masada yer alan en önemli sorun alanlarından biri halini almıştır.

YHS’nin kaldırılmasına yönelik bir yandan Toplu Sözleşme Masasında müzakerelerden önce, TBMM’de kanun teklifi verilmiştir.

2021 yılı Toplu Sözleşme görüşmelerinde Konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen’in 52 maddeden meydana gelen, yetkili Sendika ile mutabakat sağlanan taleplerinden bir tanesi de YHS’nin kaldırılması konusu idi.

2021 Toplu Sözleşme görüşmelerinde YHS’nin kaldırılması maddesi, Maliye bürokrasisinin abartılmış bütçeye yük hesabı, yetkili Sendikanın ise bu konuda yeterli direnci göstermemesi nedeniyle, çözüme kavuşturulamamıştır. Türkiye Kamu-Sen’in masadan kalkma sebeplerinden bir tanesi de YHS ile ilgili çözümsüzlük olmuştur.

Toplu Sözleşme Masasında mutabakat altına alınan 3600 ek gösterge ve Sözleşmeli personele kadro konuları TBMM’ye getirilmiş, ancak YHS’nin kaldırılması konusunda herhangi bir düzenleme TBMM’ye gelmemiştir.

YHS’nin kaldırılması konusu, Toplu Sözleşme Masasında mutabakat altına alınmamasına rağmen, Konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen tarafından her platformda dile getirilmiş, bu çaba ve mücadelenin sonucu, YHS’nin kaldırılmasına yönelik TBMM’de Cumhur İttifakını oluşturan partilerin Grup Başkanvekilleri ve bürokrasinin katılımı ile çalışma yapılmış, yapılan çalışma Cumhurbaşkanlığına gönderilmiştir.

YHS’nin kaldırılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığına gönderilen çalışmanın kanun teklifi olarak, TBMM’ye gelmesi için Türkiye Kamu-Sen, her platformda konunun takipçisi olmuş, 6 Şubat’ta meydana gelen asrın felaketi olarak adlandırılan ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi nedeniyle, bu çalışmalar durmuş, süreç tıkanmıştır.

YHS’nin kaldırılması çalışmalarında gündeme gelen, YHS’nin kaldırılması düzenlemesinin, kanuni düzenleme ve ya yönetmelik değişikliği ile mi olacağına yönelik yöntem tartışmalarından hareketle, Sendikamız Türk Büro-Sen tarafından, Cumhurbaşkanlığına yazılı başvuruda bulunulmuş, YHS’nin yönetmelik değişikliği ile kaldırılması talep edilmiştir.

Kamuda, YHS’nin görev ve tanımında yer alan iş ve hizmetler, 657 sayılı DMK’nın 4. Maddesi (D) fıkrasında yer alan işçi ve Yardımcı Hizmetler Sınıfına tabi personel tarafından yerine getirilmekte, ancak bu iki kesimin maaş ve ücretleri arasında, YHS’nin aleyhine uçurum vardır. Bu durum çalışma barışını bozmuş, YHS çalışanlarının moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

Geldiğimiz noktada, mevcut haliyle miadını doldurmuş, kaldırılması gereken, Yardımcı Hizmetler Sınıfı diye bir sınıf, bu sınıf içinde mağdur edilmiş 140.000’e yakın kardeşimiz vardır. Bu nedenle, bu mağduriyetin biran evvel sonlandırılması için gerekli çalışmaları yapılan, olgunlaşan Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, yıllardır süre gelen bu mağduriyet son bulmalıdır.

Türk Büro Sen