Disiplin Amirinin Şikâyetçi/Mağdur Olması Durumunda Oluşan Hukuksal Durum

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında kamu hizmetlerinin yürütülmesi ve kamu yararının devamlılığının sağlanması amacıyla yasal olarak düzenlenmiş yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yürüten kamu görevlilerinin görev anlayışları, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırlar dışına çıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları öngörülmüştür.

Devlet memurları hakkında disiplin soruşturması sürecinde izlenecek yol ve yöntemler ile disiplin cezaları, cezaları gerektiren fiiller, ceza vermeye yetkili amirler ve kurullar mevzuatla belirlenmekte, konuya ilişkin diğer hususlar da ise doktrin ve içtihatlar çerçevesinde işlem yapılmaktadır.

Diğer yandan, disiplin işlemlerinin ve verilecek cezaların sağlıklı ve objektif olması, ancak bu işlemleri yürütenlerin olayı tarafsız şekilde değerlendirmesi halinde mümkündür.

Hukukun temel ilkelerinden biri mahkemelerin tarafsızlığıdır. Tarafsızlık ilkesi ile hâkimlerin tarafsızlığı anlaşılmaktadır. Bu çerçevede tarafsızlığın sağlanabilmesi için mahkemeler, toplumun genel kanısının ya da herhangi bir baskısının kendisini etkilemesine izin vermemeli ve kararını objektif gerekçelere dayandırmalıdır.

Genel olarak literatür incelendiğinde tarafsızlık ilkesinin disiplin hukukunda da geçerli olduğu görülmektedir. Buna göre, “Hiç kimsenin kendi davasında yargıç olmaması ilkesi”nden hareketle disiplin cezası verilmesine neden olan olayın tarafı veya yakınının soruşturmacı olarak tayin edilmesi veya disiplin kuruluna katılmasının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu mevzuatta hüküm altına alınmıştır. Benzer şekilde Danıştay 12.Dairesi, soruşturmacı yanında disiplin cezası vermeye yetkili amirlerin de disiplin soruşturmasına konu olayla hiçbir ilgisinin bulunmaması gerektiğini ifade etmiştir.

Bu çerçevede, 657 sayılı Kanun ile Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik hükümleri ve konuyla ilgili idari yargı kararları birlikte göz önünde bulundurduğumuzda;

-Hakkında soruşturma yapılan memurla arasında husumet bulunan,

-Memurun eyleminden zarar gören veya memura zarar veren,

-Soruşturma konusu olayda mağdur olan veya mağdur eden,

-Soruşturmada herhangi bir şekilde taraf olan,

-Soruşturmayı yürüten veya disiplin cezası veren konumunda olan kişilerin, memur hakkında yürütülecek disiplin işlemlerinde disiplin amiri ya da disiplin kurulu üyesi olarak katılmasını tarafsızlık ilkesi gereğince hukuka uygun değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
2 Yorum
Abdullah DAMAR Arşivi