Stratejik Plan nedir? Ağdalı cümleleri sevmem. Kabaca şöyle tanımlayabiliriz: Türkiye’de ve dünyada pek çok kamu ve özel kuruluşun, belli seneler aralığı için, geleceğe yönelik hedef ve amaçlarını ortaya koyduğu belgedir.

Türkiye’de kamu kurum, kuruluşlarının stratejik plan hazırlaması Türkiye – AB sürecine dayanmaktadır.

AB’ye uyum sağlama yolunda ilerleyen Türkiye, bu kapsamda Bakanlıklarına, kamu kurumlarına stratejik plan hazırlama zorunluluğu getirmiştir.

Gelelim asıl konumuza.

Peki, Tarım Bakanlığı’nda işler nasıl işliyor?

Diğer Bakanlık ve kamu kurumları gibi Tarım Bakanlığı’nda stratejik plan hazırlıyor elbette ki. Bakanlıktaki bir birim tarafından Bakanlığın genel müdürlükleri ile koordinasyon sağlanarak, her genel müdürlüğün mevcut faaliyetleri ve geleceğe yönelik hedefleri öğreniliyor. Sonra bunlar derlenip, Bakanlığın Eğitim, Yayım ve Yayınlar Dairesi tarafından “süslü püslü” ve “bol resimli” bir kitapçık haline getiriliyor, Bakanlığın matbaasında basılıyor.

İşin hikâye kısmını geçtikten sonra, asıl “çarpıcı” kısımlarına gelmeye başlayalım.

Bakanlıktaki her genel müdürlük, hazırlanacak olan stratejik plan kitapçığına konulması için “zaten rahatlıkla ulaşacağı” ve “sembolik” hedefler belirliyor.

Bakanlığın Genel Müdürlükleri ile koordinasyonu (iletişimi) sağlayan “stratejik” birimi aslında genel müdürlüklerin hazırladığı metinleri “derleme toplama” işinden başka bir şey yapmıyor.

Dahası bu “derleme toplama” işinden sorumlu “stratejik” birimde 32 kişi çalışıyor (an itibariyle rakamda bir iki değişiklik olmuş olabilir, teyit etmek lazım)

Bu “derleme, toplama” işinden sorumlu “çok stratejik” birim 32 personeli ile mutlu mesut yaşamına devam ederken, her “referansı bulan” Bakanlık personeli, bu “huzurlu” birime geçmek istiyor.

Bitti mi? Elbette hayır!

Bakanlığın farklı dönem aralıklarına ait stratejik planlarına göz atınca bunlar arasında ciddi bir “kopyala- yapıştır” olduğunu benim söylememe gerek yok, kendiniz de göreceksiniz.

Yukarıda bahsettiğim üzere Bakanlığın her Genel Müdürlüğü’nün mutlaka “ulaşabileceği” ve “sembolik” hedefler belirliyor olması sizin aklınıza ne getiriyor? Yoksa Tarım Bakanlığı’nın Stratejik Planı sadece “yapılmış olmak” için mi yapılıyor?

AB’ye bir tık daha uyum sağlamış olalım, “yapmış gibi” gözükelim. Dostlar bizi alışverişte görsün. Olay bu mudur sizce? Bu 32 kişi bunun için mi maaş alıyor?

Ben illa böyledir demiyorum. Herkes kendi kararını kendi versin. Merak eden buyursun araştırsın.

Son birkaç soru daha.

Bakanlığın madem geleceğe yönelik stratejik planları var da, neden ekilebilir tarım arazisi (hektar olarak) azalıyor? Neden tarımsal desteklemeler amacına ulaşmıyor (tarımsal desteklemelerin amacı da belirtilmiyor ya baştan, bu ayrı bir yazı konusu)? Hayvansal üretim neden artmak yerine azalıyor? Neden “et” ithal ediyoruz?

Saygılarımla…