‘ MESLEK HAREKETLERİ’; MİLLET OLMANIN ALAMETLERİ

30 Haziran 2017 ve 2 Temmuz 2017 günleri infaz ve koruma memurluğu mesleği ve diğer ceza infaz kurumu çalışanları açısından tarihi öneme haiz oldu. Birçok memur kardeşimiz ve hatta genel müdürlerimiz bu tarihlerde sosyal medyada #ctepersoneliyıpranıyor tagı altında ortak hareket ederek birlikteliğinin önemi ve gücünü gösterdi. Ülke insanımızın, memurlarımızın bir amaç etrafında güzel icraatlar yapabileceğini; farkındalık oluşturabileceğini, bir şeyleri değiştirme yolunda adımlar atabileceğini, ülkemizi birlikte oturup müzakere ederek daha iyi yerlere getirebileceklerini bir kez daha ispatladı. İnfaz ve koruma memurlarının öncülüğünü yaptığı, ceza evi şoförlerinin de desteklediği bu harekete Ceza ve Tevkifevlerinin en üst yöneticilerinden destek gelmesi bize halkımızın bir bütün şeklinde; devlet-millet olabileceğini, mücadele verebileceğini, iyi icraatlar yapabileceğini hele de 15 Temmuz’un yıldönümü yaklaşırken bir kez daha gösterdi. Bunlar klasik sözler gibi gelebilir lakin dünyada devlet-ülke-millet diye geçinen toplulukların kaçında mesela bütün bir x teşkilat en üst makamına kadar neredeyse bütün üyeleriyle bir sorunu müzakere edip çözüme kavuşturma amacı etrafında birleşebilir diye düşünmek lazım. Bunu gerçek milletler yapar; devletleri ile barışık ve tarihten beri bir olup mücadeleler, savaşlar vererek bugünlere gelebilen halklar yapar. Sahte demokrasilerde, despot, adaletsiz birlikteliklerde ve saltanatlarda; fikir tembelliğinin, değişime direnmenin, yılgınlığın reformlara ve ilerlemelere engel olacağı aşikar değil midir? Ya da emperyalizmin kesesinden yiyen, kuruluş aşamasındaki vizyonunu kaybetmiş para ve güç birlikteliği ile ayakta duran, yozlaşmaya başlamış ve dağılmanın başlangıcında olan bazı Batı halklarından benzer birliktelikler ne kadar beklenebilir? Bizler millet olmanın dinamizmi ile ilerliyoruz, son yıllarda ülkemizin yaşadığı ve başka milletlerin büyük iç savaşlar yaşamadan atlatamayacağı asırlık olayları,  işte bu bakiye ile savuşturabiliyoruz. İşte bu birliktelik millet olarak bir yolda yürümenin onlarca tezahüründen biri oldu. İşte tarihte hiçbir zaman devletsiz kalmayan milletin organizasyon gücü burada da ortaya çıktı! Bütün teşkilat birliktelik ve güç gösterisi ile bir şeyleri değiştirme azmini gösterdi. Farkındalık yaratma, çözümü tasavvur etme aşamasından sonrası ise yasama süreci olacaktır, ceza infaz kurumlarında reform, birliktelik iradesi ile insanımızın katılımı ve mücadelesi ile gelecektir. Daha önceleri polis memurları, assubaylar, uzman çavuş ve erler de benzer güzel birliktelik örnekleri göstermişti ve güzel kazanımlarla bulundukları teşkilatlarla birlikte daha ileriye gitmişlerdi. Bizim onlardan farkımız ise emekli dernekleri yardımı olmadan sosyal medyada farkındalık yaratmayı başarabilmemiz ve teşkilatımızın en üst amirleri olan Genel Müdürümüz Sayın Enis Yavuz YILDIRIM ve Genel Müdür Yardımcımız Burhanettin ESER beylerin de desteğini almamız oldu. Zira askerlerimizin hak arayışında görünür bir şekilde ordunun üst kesimlerinden destek yoktu.

Anlaşılacağı üzere tarihten gelen millet olma azmimizin; organizasyon yeteneğimizin, kardeşliğimizin, Cumhuriyet dönemi ile ‘’muasır medeniyetler seviyesine çıkma’’ şeklinde kendine resmi ifade bulan; Osmanlı’dan ve çok öncesinden beri gelen gelişme-reform irademizin, ‘’ kızıl elma‘’ (hep ileri) sevdamızın birçok sorunumuzu çözeceğini ve bizi ileriye taşıyacağı gibi teşkilatımızı da dünyadaki muadillerinden çok daha iyi konumlara getireceğini biliyoruz. Bize sadece üzerimize düşeni yapmak kalıyor…

GECE ÇALIŞANLARI PROGRAMI

2 Temmuz 2017 tarihinde TRT Haber kanalında Gece Çalışanlar adlı programda ceza infaz kurumları çalışanları işlendi. TV programında Metris 1 Nolu T Tipi çalışanları benim Kozanlı olmam hasebiyle hemşerim olmasından gurur duyduğum (aslen Osmaniye, Kadirlili olduğunu belirten) sayın Birinci Müdürümüz Mehmet OLCAR bey, sayın ikinci Müdürümüz İbrahim YÜCESOY, infaz ve koruma baş memuru Sefer SEVİNCEK, infaz ve koruma baş memuru Köksal IŞIK , infaz ve koruma memurları Hüseyin YENTÜR, Taylan MUTLU, Ozan KORHAN, Yüksel OKUTAN abilerimiz ve kardeşlerimiz; tecrübeleri, tespitleri, bilgileri ve çakı gibi duruşlarıyla göz doldurdular. Ceza infaz kurumlarındaki işleyiş ve çalışma koşullarından bihaber olan birçok insanımızın aydınlanmasına ve görevimizin zorluğunun idrak edilmesine vesile oldular. Hele ki Yüksel OKUTAN adlı memur abimiz ise insanımızın gönlüne dokunarak meseleyi iki kelimeyle ortaya döküverdi: ‘’ Değer versinler…‘’ (YOUTUBE LİNKİ: https://www.youtube.com/watch?v=rjpu48kELtY )

İşte hep şöyle devlet böyle devlet diyoruz ya, burada devletin tezahürü; birçok farklı memleketten birçok yetenekli insanı seçerek bir araya getirip, onları organize edip, ceza infaz kurumlarındaki görevin en sağlıklı şekilde ifasını sağlamaktır.

Ceza infaz kurumlarında uzun yıllardır bir tane isyan, kötü muamele ya da herhangi bir başıbozukluk haberi duymuyorsanız,

hele ki asırlık olayların yaşanmasına rağmen;

dünyadaki bir çok talihsiz insanın aksine huzurunuzu temin eden bir devletiniz var demektir!

Sahip çıkın, övünün, ileri taşıyın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mehmet DAĞLI Arşivi