Dün sabah her sokakta her dairede ve belki de her evde güzel bir heyecan vardı. Sokaklar güzel bir heyecana tanık oluyordu. Gerçekten de evinden çıkan her öğrencinin büyük bir heyecanla okuluna koştuğunu görmek çok güzel bir manzara idi. Zira pandemi yüzünden bir buçuk yıldan beri okullar yüzyüze eğitime kapalı idi malumunuz. Öğrenci koşturmacası, sesleri, özlediğimiz bir manzaraydı bu…
Lakin sokaklardaki bu heyecanın okul binaları önünde kargaşaya dönüştüğünü görmek ise tam anlamıyla üzücüydü. Zira kamuoyuna yansıyan ve bizlerin tanık olduğu görüntülere baktığımızda velilerin endişeli ve gergin olduğu ve bu sebeple sürecin sağlıklı ilerleyemediği görüldü. Velilerde endişeli olmakta haklılar idi elbette. Çünkü bazı okullarda alınması gereken tedbirler alınmamıştı. Bakanlık 6 Eylül’de ısrarla okulları açacağız diyordu. Bu konuda da çok kararlılardı ve kararlı oldukları gibi de okulları açtılar. Ancak okulları açma konusunda bakanlık gerçekten samimi idi? Bilemiyorum. Çünkü bakanlığın okulları açma konusundaki kararlılığının fiiliyatta da görünür olması gerekirdi diye düşünüyorum.
Bazı sınıfların 45-50 kişilik manzarası, sosyal mesafe nerede diye düşündürmüyor değil doğrusu…
Maske takmayan ya da takmakta zorlanan çocukları görünce vaka sayısı artmaz mı diye düşünüyor insan? Böyle düşününce yaz aylarında Ege ve Akdeniz sahillerinde ya da başka turistik destinasyonlardaki manzaraları görünce de eğitimin turizm kadar da değeri olmasın mı diyor insan!
Aşı olan ya da olmayan öğretmenlerimizin durumu ise apayrı bir olay… PCR testi eylemleri ile sivil itaatsizlik eylemi yapan bazı sendikaların bu eylemi sonuç verir mi? Hep birlikte göreceğiz. Lakin bildiğim bir gerçek varsa o da, hiçbir eylemin toplum sağlığını riske atacak bir durum teşkil etmemesi gerektiğidir. Bu işin vebali vardır, unutmayalım lütfen. Aşı tek çözüm, şu an için bunun başka bir alternatifi yok.
Bu düşünceler eşliğinde okullarımız açıldı. Okullar açıldı açılmaya da… Birçok soru işareti ile açıldı. Bu arada okulların açılmasından yana taraf olmuşumdur her daim. Zira bir nesil adeta yok olmak üzere. Daha fazla kayba tahammülümüz yok, olmamalı da. Çünkü ileride geleceğin doktorlarını, öğretmenlerini, mimarlarını ve akademik bir bilgi birikimi isteyen her mesleğin birer mensubunu gördüğümüzde eksik kalan bir şeyler görmek istemiyorsak okulları açmak zorundayız. Bakanlığın bu konudaki tutumunu alkışlıyorum. Ancak bakanlığın üzerine düşen ödevi tam manasıyla yerine getirmediğini de endişeyle görüyor, izliyorum. Zira kalabalık sınıflarda gerekli tedbirlerin alınmadığı, okullarda temizlik sorunu bulunduğu (hizmetli personelin yetersizliği burada ortaya çıkıyor), velilerin endişeli okul önünde ve hatta içinde bekleyişleri (güvenlik sorunu burada ortaya çıkıyor) gibi birçok sorunun belirdiği görüldü. Bakanlığın en azından 1 ay öncesinden bu konudaki eksiklerini gidermesi gerekirdi. Ne yazık ki bu konuda bakanlığın sınıfta kaldığını görüyoruz.
Acilen okulların ihtiyaç duyduğu sayıda yardımcı personel (hizmetli, güvenlik vb.) temin edilmeli, bina sorunu yaşayan okullar tespit edilip mevcut öğrenci sayılarına göre yeniden bir eylem planı çizilmesi gerekmektedir. Yoksa karantina altına alınan sınıf, öğrenci, öğretmen sayısı artar ki bu durumda öğrenciler aracılığıyla evlere taşınan virüsün yayılması ve birçok evin (evde yaşayan bireylerin) karantinada kalması anlamına gelir ki bu da doğal bir sokağa çıkma yasağını yaşatır insanlara… Okullardaki süreci iyi planlayamazsak bu iş çok şeye etki eder. Bu sebeple gereken tedbirlerin alınması elzemdir.
Uzun lafın kısası değerli okurlar, okullar geleceğimiz için açık olmalı ve herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Velilerde, öğrencilerde, öğretmenlerde, bakanlıkta üzerine düşeni yaparsa ileride toplum olarak hep birlikte rahata çıkarız. Yok, eğer bunun aksi bir durum gelişirse de bunun maliyetini de yine tüm toplum olarak öderiz. O sebeple lütfen herkes üzerine düşeni yapsın diye sizlerde kamuoyu oluşturun. Okullarımız kapanmasın, geleceğimiz kaygı dolu olmasın diyerek 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı’nın başta öğrenci, öğretmen ve velilerimiz olmak üzere ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diler, kesintisiz, kazasız belasız bir sezon olmasını temenni ederim.
