ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU SİL BAŞTAN

Ancak bugün gelinen noktada tarihe not düşmeyi bir borç olarak gördüğüm için tekrardan yazmaya başladım. Zira haklı çıktığım konuları gördükçe “evet ben demiştim, hatta yazıp çağrıda bulunmuştum” diyorum. Sonra da kendi kendime iyi ki tarihe not düşmüşüm diyorum. Çünkü çözülmesi gereken o kadar çok sorun var ki esas endişe verici olan ise giderek bu sorunların artıyor olması… 
Konuyu Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile açmış iken oradan devam edelim istiyorum. Geçen sene ÖMK ile ilgili yazdığım makalemden bir kısmını aşağıya alıntıladım: 
Yıllardan beri bekleniyordu “Öğretmenlik Meslek Kanunu” hem de büyük bir umutla bekleniyordu. Zira öğretmenlerimizin haklarını güvence altına alacak, mali-sosyal vb. haklarını koruyup geliştirecek ve aynı zamanda mesleğe itibar kazandıracak birtakım nitelikler kanunda olacaktı. Ancak gelin görün ki kamuoyuna ilan edilen 12 maddelik bir kanun teklifi oldu. Hem de büyük bir hayal kırıklığı yaratan teklif… Zira içerisinde ne haklardan bahsediliyor ne de yıllardan beri süregelen sorunlara bir çözüm bulunabilmiş… Bu amaçla en sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum. Öğretmenlerimize değer veren bir meslek kanunun yeniden hazırlanması ve daha sağlıklı bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması gerekirdi. Haykırdık lakin sesimizi duyan olmadı. Zira bunun bu şekliyle kabulü kesinlikle yanlıştır, hatalıdır ve en önemlisi öğretmenlerimize kıymet vermemektir. Ama eminim ki buna onay verenler en yakın zamanda bu kanunu düzeltmek için işe koyulacak hatta bunun için sözler vereceklerdir. Peki ama neden şimdi dinleyip yapılmıyor söz konusu eksiklikler? Meclis Genel Kurulu’ndaki oylamada bu kanuna evet diyenler bunu savunanlar elini vicdanına koyup tekrar bir değerlendirme yapmalıdır. Zira Öğretmenlerimize saygı gösterilmek isteniyorsa o halde sayın vekillerden ricamız eğitim sendikalarını ziyaret edip eğitimcilere söz konusu bu kanun teklifi hakkındaki düşüncelerini sorsunlar.
Öğretmenlerimizin görüşü alınmadan hazırlanan bu kanun teklifi kesinlikle sağlıklı olmaktan uzaktır… Zira 12 maddelik sığ bir içeriğe sahip teklifin neresinde öğretmenlerimizin mali, sosyal ve diğer haklarına yer verilmiştir, görebilmek mümkün değildir. Teklifi hazırlayanlar tarafından belli ki konu oldukça acemice ele alınmış ve konu 3600 ek gösterge ile uzman/başöğretmenlik yani kariyer basamaklarına indirgenmiştir. Bu da belli şartlara bağlanarak… Öncelikle ifade etmek gerekir ki gelecek nesillerimizi inşa etmekte olan tüm öğretmenlerimize şartsız şurtsuz gerekli mali, sosyal vb. hakları tanınmalı ve iyileştirilmelidir. Bu konuda ortaya atılan ya da meclise getirilen şartlı hükümleri de hiçbir sendikanın kabul etmemesi gerekmektedir. 
Örneğin söz konusu teklifte: 
Sözleşmeli öğretmenlik tamamen kaldırılmış mıdır?
Aile birliği korunmakta mıdır?
Öğretmenlerimizin zorunlu hizmetini teşvik edecek bir husus var mıdır?
Öğretmenlerimizin öğrenim özrünü düzenleyen ve bu konudaki mağduriyeti gideren bir düzenleme mevcut mudur?
Öğretmenlerimizin hangi hakları iyileştirilmiş ya da öğretmenlerimize söz konusu kanun teklifiyle hangi haklar ve yetkiler tanınmıştır?
Öğretmenlerimizi şiddete karşı koruyacak hangi önlemler alınmıştır?
Atama ve yer değiştirmede yaşanan hangi soruna çözüm sunulmuştur?
Ücretli Öğretmenlikle ilgili ne yapılmıştır?
Özel Öğretim Kurumlarında çalışan öğretmenlerimizin hangi sorunu çözülmüştür? 
Bu ve benzeri birçok sorun sıralanabilir. Ancak merak ettiğimiz hangi hususların cevap bulduğudur.
Geçtiğimiz hafta konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi iptal davasını görüştü. Malumunuz beklenen iptal çıkmadı ancak kanunun TBMM’de yeniden ele alınmasını zorunlu kılan birtakım kararlar verdi mahkeme… Buradan yetkililere tekrar sesleniyorum. Mahkemenin bu kararı daha sağlıklı bir ÖMK oluşturmak adına bir fırsattır. Öğretmenlerimizin mali ve sosyal birtakım haklarını düzenleyeceğiniz bu kanunda lütfen yıllardan beri süregelen sorunlara da somut çözümler ortaya koyun. Örneğin Uzman Öğretmenlik süresinin beş yıla indirilmesi konusu Ekim ayında TBMM açılır açılmaz gündeme getirilmesi gereken ilk konulardan biri olmalıdır. Şimdiden meclis kapalı iken tüm partiler ilgili kanun için çalışmalarını tamamlayıp Ekim’de meclis açılır açılmaz bunu görüşmeli ve sağlıklı bir ÖMK için tüm meclis üyeleri evet demelidir. Hatta kanun derhal yürürlüğe girmeli ve ek bir başvuru ivedilikle alınarak ek ilave bir hizmet içi eğitimle süreç tamamlanmalıdır. Askerlikten dolayı mağdur olan öğretmenlerimiz adına askerlik görev süresi memuriyetten sayılmalı ve diğer gerekli iyileştirici çalışmalar yürütülmelidir. 
Konu ÖMK olunca şunu da ifade etmek gerekir ki ÖMK, sendikalar için ciddi anlamda bir sınav olmuştur. Bu sınavda yeterli tepkiyi göstermeyen sendikalar başarısız olmuş, üye kaybetmiş, bölünmüş ya da yönetim krizleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Şimdi sendikalar adına yeniden ses çıkarma vakti… 7. Dönem Toplu Sözleşme süreci başlıyor malumunuz.           7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde ele alınması ve talep edilmesi gereken o kadar çok şey var ki bunları takdir edersiniz ki buraya sığdırabilmek imkânsız. Ancak bir sonraki makalemde 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecine değineceğim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mehmet GÜLEÇ Arşivi